ERKEKLİK PANTOLON...

ERKEKLİK PANTOLON GİYMEKLE OLMUYOR

Çocukken insanların tamamına aynı gözle bakar, hepsinin aynı kalitede, aynı kişilikte, aynı dürüstlükte olduklarını sanırdım. Hayatın gerçeklerini görmeye başlayınca ne kadar yanıldığımı anlamaya başladım. Aslında hala daha hayatın gerçeklerini öğrendiğimi itiraf etmek zorundayım. Tecrübe hayatta yenilen kazıkların bileşkesidir diyorlar ya aynen öyle, insanları tanıdıkça, olayları yaşadıkça insan olgunlaşıyor. Bu ülkede arsız, hayasız ve utanmaz insanların rahatlıklarını gördükçe içim içimi yiyor.

Gazeteyi ilk kurduğumda bu camiayı pek tanımıyordum, ne zaman ki camianın içerisine girdim toplumun en kalitesiz adamlarının bu meslekte olduğunu görünce hayretler içinde kaldım. Bu meslekte o kadar kapasitesiz, o kadar yetersiz, o kadar kişiliksiz insanlar var ki aklınız şaşar. Adamlar gelir sizinle konuşurlar, anlaşma yaparlar, senet verirler, ödemeye sıra gelince ara ki bulasınız. Gazeteyi ilk kurduğumda toplu reklam anlaşması yaptığım Turgay Kır isimli bir adam konuştuğunda bu şehrin en düzgün adamı olduğunu sanmıştım, piyasadan reklam topladı, biz yayınladık, verdiği senedi ödemeye gelince ara ki adamı bulasın, adamın iki yıldan fazladır bize borcu var arıyoruz, bulamıyoruz. Seçim döneminde bir de ne göreyim adam bir yerel kanalda bir partinin adayları ile program yapıyor. Hiç utanmadan sıkılmadan toplumun karşısına çıkmış konuşuyor.

İşadamlarına tavsiyem bu tür insanlarla sakın anlaşıp, tanıtım organizasyonları yaptırmasınlar. İşadamlarının paralarını alıp iç ediyorlar, ondan sonra karşı tarafın parası ödenmeyince işadamları parayı yeniden ödemek zorunda kalıyorlar. Bu konuda o kadar çok olay yaşadık ki sormayın gitsin. Çok büyük bir alışveriş merkezi ajans aracılığı ile reklam verdi, parayı ajansa ödemiş olmasına rağmen ajans bize ödemeyince adamlar parayı yeniden ödemek zorunda kaldılar. Kulüp Ajans diye bir firma var bu firmanın sahibi olan Hüseyin de çok enteresan bir adam gider bir firmanın reklamını alır, adamın dediklerini değil, kendi bildiklerini yapar, adamlar bizi arayıp olayın mahiyetinin ne olduğunu sorduklarında gerçeği söylediğimizde dudakları uçuklar.

Bu yazıyı yazma nedenim zor şartlarda olan piyasada bir de bu tür insanların icraatları ile daha da sıkıntıya girmemelerini istediğimden toplumun aydınlatılması gereğine inanıyorum. Aslında konumuz bu değildi ancak ufak bir giriş yapalım derken yazının yarısı bu konuya ayrıldı.

Gelelim asıl konumuza iki gündür yaptığımız İl Özel İdaresi haberlerinin ardından adeta telefonlam kilitlendi. Daire başkanlarının o kadar enteresan icraatları varmış ki anlatamam, bu insanlar gezmeye gittikleri seyahatleri dahi göreve gitmiş gibi kayda geçip harcırah almışlar, İl Özel İdaresi'nin lokantası olmasına rağmen özel bir lokantaya dünyanın parasını ödemişler.

Bu arkadaşları göreve getirenlerin hala daha sokakta adamız diye gezmeleri insanı çileden çıkarıyor. İl Özel İdaresi'ndeki yapılanma o kadar kötü yapılmış ki sormayın gitsin, bu iktidar döneminde işe alınanların yüzde doksanın Başbakan'a küfrettiğini o dairede bilmeyen yok. Bu insanları göreve atayanlar ötede beride adamız diye geziyorlar, akşamları bir araya gelip vatanı kurtarıyorlar, yetmedi ta İran'a gidip oradaki rejimi dahi kurtarmaya çalışıyorlar. Belki rejimi mi kurtarıyorlar yoksa yaptıkları gayri ahlaki işlere İslami kılıf aramaya mı gidiyorlar belli değil. Biliyorsunuz İran'da muta nikahı denen bir kurum var, bizdeki genelevlerinin benzeri bir kurum, ancak oradaki fark yapılan ahlaksızlığa İslami kılıf bulmuşlar. Bizimkiler de aynı kılıfı nasıl uygularızın peşindeler.

Adamların her iki dünyada da işleri iş atadıkları bürokratlar vasıtası ile malı götürürlerken, ahretlerini yapmayı da ihmal etmiyorlar. Örneğin İl Özel İdaresi'nin mobilyalarını kimin verdiğine bakarsanız işin sırrını rahatlıkla çözebilirsiniz. Bu adamlar o kadar onursuz ki sormayın gitsin. Kendileri deveyi hamuduyla getirirlerken başkalarının karıncasına tahammül edemeyen insanlardır bunlar. Bir de konuşurken başkalarını tenkit etmelerine ne demeli siz takdir edin.

Daha düne kadar siyasette sövdükleri adama yamanabilmek için elli takla atan bu adamların pantolon giymesine pek aldırış etmemek gerek. Çünkü öyle şahsiyetli kadınlarımız var ki onların etekliğini bunlara giydirmeye kalksanız eteğe yazık olur. Bunlar olsa olsa şam babası olurlar. Kalın sağlıcakla

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR