Dünya nereye gidiyor

 İnsan sormaktan kendini geri alamıyor: acaba dünya nereye gidiyor?

Günlük gazete sayfalarını karıştırıyorsun, televizyon haberlerini dinliyorsun… Doğalgaza toplam zam % 53. Doğalgaz zammı 6,8'lik deprem gibi'…  'Zammın yarısı dolardaki artıştan… Kontrolümüz dışındaki petrol ve döviz kurlarındaki artış fiyatlara yansıtılmıştır… 6 aylık dönemin sona erdiği Ocak 2009'dan itibaren de indirimler başlar…  Bazı devletlerden aldığımız doğalgaz 6 ay sonra, bazıları da 9 ay sonra yansıyor. Tabii bunun çıkışı olduğu gibi inişi de olacak. Önümüzdeki aylarda herhalde bazı indirimler olur…

Siz yüzde 60-70 doğalgaz zammı, elektrik zammı yaparsanız, üretiminin en önemli girdisi enerjiyi bu kadar pahalandırırsanız, sanayicilerin üretim gücünü elinden alırsınız.

İşte bunlar, doğalgaz zammıyla ilgili söylenenler…

Pakistan"ın yoksul Belucistan vilayetinin kırsal kesiminde şafak sökmeden önce meydana gelen depremde şu ana kadar 135 kişinin öldüğü teyit edildi.

Guatemala'da 6,1, Bulgaristan'da da 4,1 büyüklüğünde deprem oldu.

Güney Amerika ülkelerinden Guatemala'da 6,1, Bulgaristan'da ise 4,1 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Bulgaristan'ın başkenti Sofya'ya 170 kilometre uzaklıktaki Gabrovo bölgesinde 4,1 büyüklüğünde meydana gelen deprem de can ve mal kaybına yol açmadı. 11 Ekim 2008 tarihinde, 40 saniye süren depremin büyüklüğü 5.8 olarak ölçülmüştür. Çeçenistan ve Rusya'yı etkilemiştir. Deprem Gürcistan ve Ermenistan'dan da hissedilmiştir. Çeçenistan Cumhurbaşkanı pek çok bölgeden zarar bilgileri aldıklarını ve en kısa zamanda gerekli yardımın ihtiyaç duyulan bölgelere gönderileceğini bildirmiştir. Depremde en az 13 kişi hayatını kaybederken, 116 yaralı bulunmaktadır.

Hollanda'da, deniz seviyesinin yükselmesi halinde olası su baskınlarına karşı tatbikat yapılacak. Kuzey Denizi'nden karaya doğru esecek çok kuvvetli bir kasırganın ardından deniz seviyesinin aniden yükselmesi varsayımı üzerinde duruluyor.

Böyle iç karartıcı, kara haberleri sıralamak hiç hoş değil ama, bizim Kur"an kültüründen edindiğimiz temel bir konu var: “Kıyamet Alâmetleri”… Bu gibi toplumsal felaketlerde aklımıza ilk gelen gerçek, Kıyamet Alâmetleridir.

Kıyamet ne zaman kopacak? Elbette bunun bilgisi Allah cc katındadır. Ama Allah"ın cc üzerinde ısrarla durduğu gerçek, insanların sanayi devriminin baş döndürücü hız budalalığına kapılanlarının ahrete davetiye çıkardığıdır.

Değerli Dostlar, ahreti biz davet etmekteyiz.

Çağımızda çığırından çıkmış durumda olan şuursuz, otomatik ve nefsani yaşayış her şeyiyle bütün dünyayı etkisi altına almıştır. Ve bu etki insanı öyle kandırır, öyle ikna eder ki, kurtulmak çok zordur. O halde Yecüc ve Mecüc'ün ortaya çıkışını, nefsin azması olarak açıklayabiliriz.

Toplum olaylarının  % 99'u, azgın nefsin saldırılarından meydana gelen bir fenomenler zincirinden ibarettir.

Şu hadis-i şerifi iyi yorumlayalım: “Ey ümmet! Altı şey vardır ki onlar olmadan kıyamet kopmaz: Peygamberinizin vefatı, aranızda malın artması. Öyle ki, bir adama on bin dirhem; gümüş para verilecek de yine öfkelenecek. Sizden her erkeğin evine giren bir fitne… Koyun boynuzu kıvrımları gibi ölüm çokluğu. Benî Esfer Rumlar'la aranızdaki sulh. Öyle ki, kadının hamileliği süresi gibi, dokuz ay toplanırlar, sonra size gadirlik yaparlar. Medinenin fethi.

--Hangi Medine?..

--Kostantıniyye! 296/8.

Görüldüğü gibi, Hz Peygamberimizi seven insanları bugün aramızda yaşatmıyoruz. Mal sevgisi o kadar artmış ki, her evde bir, hatta iki otomobil! Üç adımlık işyerimize bile yaya gitmek istemez olmuşuz. Nefsanî harcamalarımızdan kısıntı ne demek! İlk küresel kriz söylentilerinde hemen yaygara:  “Zengin iş sahipleri işçi çıkarmalarını hızlandırdı” diye! Lüks harcamalarda hiçbir kesinti yok!

Evlerimizi fitne kasıp kavurmakta! Dikkat edilecek olursa, yeryüzünde fizik hastalıklara taş çıkartacak şekilde psikiyatrik rahatsızlıklar hızla yükselmektedir. Bunun sebebi, hemen hemen bütün insanlarda vesvese ile ifade edilecek ruhi bir çöküntünün mevcudiyeti, değer yargılarının adileşmesi, değerlendirmelerin en kaba şekilde oluşu ve bir vesvese halinin kemirici bir kurt gibi insanın içini sarmış olmasıdır

 İnsanların doğadan kopup fizik güzelliklere, fizik iyiliklere ve fizik algılamalara, özellikle ve en çok fizik ihtiyaçlara bağımlılık şeklinde, bir nevi hastalık derecesinde bağlı bulunmaları nefsi bir azgınlığın ifadesidir. İnsan nefsi, bir nevi çıldırma tarzında, yani hiç bir akli, hiç bir düşünsel ve hiçbir dinî duygunun engel olamayacağı bir saldırı biçiminde, bu yolda ilerlemektedir.

Sera etkisi ve küresel ısınmanın artışı sonucu ani ölümlerde artış var. Hormonlu yiyecekler ve çocukların fastfood alışkanlıkları, Lay's düz patates cipsi, Ruffles tırtıklı patates cipsi, Doritos mısır cipsi... Yemek pişirme zahmetine katlanmayan günümüz annelerinin; okula giden yavrusu için, tek kurtarıcısı olmakta ve kanser riskini arttırmaktadır.

Bunların sonucu koyu bir Avrupa Birliği hayranlığı! Müslümanların siyasi iş birliği yapmaları sonucu Vatikan tipi Hılafet merkezinden hiç söz etmemeleri…

İstanbul, küffar tarafından fethedilmiş durumda! Tek bir Türkçe ticarethane tabelası göremezsin. Türkiye"de misin? İslam ülkesinde misin? Uzayda mısın? Belli değil.

İslamî değerlerle denge tutturmadıkça, kıyamet alâmetlerinin hızlanmasını asla önleyemeyeceğiz. Kalın sağlıcakla…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Salih Parlak Arşivi
SON YAZILAR