DELİKANLI  GEÇİNEN ESKİ SAMSUNSPOR  YÖNETİCİLERİ!

          Konuşmakla icraat yapmak çok farklı şeylerdir, konuşurken mangalda kül bırakmayanlar, sıra icraat yapmaya geldiğinde konuştuklarının tam tersini uygulayanlar, insanları ahmak sanıyorlar. Esasında asıl ahmak başkasını kandırmaya çalışanlardır. Bundan üç beş ay önce Samsunspor"da yöneticilik yapıp, tek kuruş para ödemedikleri halde temlik koydurup, para alanları yazmıştım, bu yazıyı okuyan Süleyman Salur adı geçen şahısları arayıp, görüşlerine müracaat etmişti. Konuştuğu şahıslardan bir kısmı mahkemeye verdiğini söylemiş, bir kısmı ise muhatap almadığını söyleyerek işin içerisinden çıkmaya çalışmıştı.

            Süleyman Salur bu konuyu zaman zaman köşesine de taşımış olmasına ve aradan geçen beş, altı aya rağmen hala daha mahkemeye verilmemiş olmam enteresan değil mi? Benim yazdığım yazılarla ilgili elimde belge, sağlam bilgi veya şahit olmadan yazmayacağımı bildiklerinden  oturdukları yerde kaldılar. Bu konuda ileride yine yazacağımı, elimdeki belgeleri açıklayacağımı bilmelerinde yarar var.

            Bugünkü konumuza gelince; geçenlerde sürmanşetten verdiğimiz bir haberle ilgili! Yusuf Bayraktar"ı çok tanımam ancak şehrimizdeki eski iş adamlarından birisi olduğu hepimizin malumu. Bu arkadaşımız geçenlerde gazeteye gelerek Hüseyin Başgöl ile ilgili Cumhuriyet Savcılığına şikayette bulunduğunu beyan etti.Olayın ne olduğunu, neden böyle bir yola başvurduğunu sorunca işin içerisinden enteresan işler çıktı. Hal böyle olunca bu konuyu biraz detaylı araştırma  ihtiyacı hasıl oldu, detaylı araştırınca da işler sapa sarmaya başladı.

            Yusuf Bayraktar, Samsunsporlu Celil"e bir dükkan satıyor ve Celil borcunu ödeyemiyor, bunun üzerine Yusuf Bayraktar Celilin Samsunspor"dan olan alacağına temlik koydurup, alacağını tahsil cihetine gidiyor, ardından Hüseyin Başgöl kulüpte yöneticilik yaptığı dönem Celil"e ödenmesi gereken parayı kendisinin ödediğini söyleyip, kulübe temlik koydurmak istiyor, ancak kulüp buna itiraz ederek Celil sağır"ın parasının ödendiğini belgeleri ile ortaya koyuyor. Bunun üzerine Hüseyin Başgöl Celil"e elden para verdiğini söylüyor ve Celil"den senet alıyor. İddialara göre bu para Hüseyin Başgöl"e taksit taksit ödenmesine rağmen, Hüseyin Başgöl"ün senedi teslim etmediğinden parayı ikinci kez tahsil cihetine gittiği söylenmektedir. Bu olayın bir yanı, başka bir yanına gelince Hüseyin Başgöl kulübe temlik koymak istediğinde Yusuf Bayraktar alacaklılar listesinde birinci sırada olduğundan, onun alacağı bitmeden kendisi tahsilat yapamayınca bu kez devreye Ahmet Çavuş giriyor.

            Ahmet Çavuş hem Yusuf Bayraktar"ın, hem de Hüseyin Başgöl"ün avukatı olduğundan bundan sonraki kısmı çok karmaşık anlaşılması zor bir operasyonla Hüseyin Başgöl"ün alacağı birinci sıraya alınıyor. Bu aradaki olup bitenlerle ilgili Yusuf Bayraktar mahkemeye gidiyor. Olayın detayını daha sonra  yazacağım. Samsunspor Kulübüne karşı alacaklı pozisyona   girmeyi başaran Hüseyin Başgöl bu sezonun başında transfer tahtasını kapattırır. Çaresiz kalan Kulüp Yönetimi Hüseyin Başgöl ile anlaşmanın yollarını arar, Hüseyin Başgöl"ün gerçek alacağı ne kadardır bilinmez, ancak senet miktarı 600 bin lira civarında olunca kulüp bu miktarı ödemek zorunda kalır.

            Çaresiz durumda kalan kulüp yönetimi her türlü yola başvurur, hatta Bayındırlık ve İskan Bakanı"nı dahi devreye sokarlar. Bilmem hatırlar mısınız?  Bakan"ın Hüseyin Başgöl ile ilgili övücü sözleri vardı, Hüseyin Başgöl bu kulübe lazımdır gibi övücü sözleri çıkmıştı basında işte nedeni budur. Kulüp yöneticileri Bakan"dan yardım isteyince o da böyle bir açıklama yaparak, Hüseyin Başgöl"ün gönlünü yapmaya çalıştı, ama adamın gönlünü rahatlatmanın tek yolunun para olduğunu onu tanıyan herkes bilir.

            Hüseyin Başgöl"ün kozu eline geçirince değil Bakan, Başbakan dahi gelse paradan vazgeçmeyeceğini kulüp yönetimi anlayınca, bu kez uzlaşma çaresi aramaya başlıyor. Hüseyin Başgöl,  Ömer Çoruh"un çekinden başkasını kabul etmeyeceğini söyler ve Ömer Çoruh imzalı evrakı alarak transfer tahtasını açtırır. Sanırım evraklar altı tane beheri de yüz bin liralık toplam altı yüz bin liralık evrak. Kulübün bu evrakın bir kısmını da ödediğini biliyorum, ancak ne kadarını ödediğini tam olarak bilmiyorum.

            Samsunspor Kulübü Süper Lig"e çıkacağım diye inim  inim inlerken, her şeyini bu şehirden kazanmış olan insanların kulübe karşı takındıkları bu tavrın ne kadar doğru, ne kadar yanlış olduğunu sizlerin takdirine sunuyorum. Delikanlılık sadece bıyık bırakıp, pantolon giymekle olmuyor, her türlü şeytanlığı yapıp, insanların karşısına dürüst adam pozisyonunda geçmeye çalışanları bu toplumun tanımaya hakkı  varsa biz buradayız. Bu günlük de bu kadar yeter kalın sağlıcakla