Çekirge- Öncelikle adınızı öğrenebilir miyiz?
Usta- Benim adım Demir ama siz bana kısaca “Fe” diyebilirsiniz!

Ç- Mesleğiniz?
U- Tamburgerciyim. Tambur satıyorum!

Ç- Önceki işleriniz neler?
U- Genelde karın doyurmayan işlerde çalıştım!

Ç- Maddi durumunuz nasıl?
U- Fakirlik diz boyu, oradan geçerken paçaları sıvıyoruz!

Ç- Hayatınızı nasıl yaşıyorsunuz?
U- Futbolcular gibi ya gelişine vuruyoruz ya da yatarak müdahale ediyoruz!

Ç- Sağcı mısınız solcu mu?
U- Serbest radikalim!

Ç- Dindar biri misiniz?
U- Tabi ki, ezan okunurken müziği kapatıyorum, o derece yani!

Ç- Yolsuzluklarla ilgili diyeceğiniz bir şey var mı?
U- Bal tutan parmağını yalasın ama kavanoza parmağını sokmasın diyoruz!

Ç- Andımız ve Gençliğe Hitabe de kaldırılacakmış, yerine ne gelir dersiniz?
U- Aklıma bir şey gelmiyor ama Veda Haccı Hutbesini getirecek değiller herhalde!

Ç- Sürü psikolojisiyle hareket eden insanlara ne dersiniz?
U- Durun kalabalıklar bu yol asfaltlanmamış!

Ç- Milli Görüş gömleğini çıkaran Ahmet Hakan'ın üzerinde ne kaldı sizce?
U- Milli görüş atleti kalmıştır herhalde!

Ç- Yalan dünya ile aranız nasıl?
Ç- Uzay boşluğuna düşmemek için mecburen dünyaya tutunuyoruz!

Ç- Fobileriniz neler?
U- Otoyolda kırmızı ışıkta beklerken aniden yola itilmek!

Ç- Sizin de telefonunuz dinleniyor mu?
U- Arayan olmayınca mecburen dinleniyor!

Ç- Biliyorsunuz ünlü felsefeci Zizek ülkemize geldi.
U- O değil de, “sevgi kötülüktür” deyip sürekli eli burnunda ve sakalını sıvazlayan Marksist- ateist düşünceli adamı bazı “İslamcı” gençlerin yere göğe sığdıramamasını anlayamıyorum. Alâ!

Ç- Hayatın anlamını öğrenebildiniz mi?
U- Hayatın ekmek kavgası olduğunu öğrendik türkülerden; “Şeref ekmek bulamazken şerefsiz bulur!”

Ç- Daha “yaratıcı” espriler bulamaz mısınız?
U- Göbek adım Hıdır, elimden gelen budur Çekirge!