AK PARTİ TERME İLÇE BAŞKANI"NIN İSTİFASININ PERDE ARKASI

            Sanırım bir veya iki ay kadar önce bu konuda bir köşe yazısı yazmıştım, ancak yazıdan sonra bazı gelişmeler daha oldu, bu gelişmelerle ilgili biraz detay vermek istiyorum. Adem Erbay insan olarak benim de sevdiğim bir arkadaştır, son üç yıllık Terme"de bizzat kendisinin de yaşadığı bazı olaylar olduğunu bilmeme rağmen kaleme almamıştım. Burada bir hususu daha izah ederek konunun detaylarına girmek istiyorum. Bazı dostlarım yazmış olduğum köşe yazıları ile ilgili merak edip, soruyorlar, bunu neden yazdın, şunu neden yazmadın diye. Hakkında yazı yazdığım insanların tamamına yakını toplumun tanıdığı ve yönetici pozisyonunda olan insanlardır. Bu insanların bazısı ile geçmişte aramızda en ufak bir problem olmamasına rağmen yaptıkları uygulamalardan duyduğum rahatsızlığı dile getirdim. Bazıları ile aramızda problem yaşamış olduğumdan toplum olayı farklı değerlendirebilir. Şundan emin olunuz ki insanız ve yaptığımız işlere nefsimiz karışabilir, ancak hangi şartlarda olursa olsun vicdanımızı ve inancımızın kabul etmeyeceği hiçbir şeyi yapmaktan yana olmayız.

            Adem Erbay yaklaşık sekiz yıldan beri Ak Parti ilçe Başkanlığı koltuğunda oturmaktadır, iyisi ile kötüsü ile ilçesine hizmet etmiştir, bundan üç yıl öncesine  kadar gayet güzel hizmetleri olmuş bir arkadaşımızdı, ancak son üç yıllık icraatları gerek partilileri, gerek Belediye Başkanlarını, gerekse milletvekillerinin bir kısmını hayli yormuş, hatta zaman zaman tatsız olayların yaşanmasına neden olmuştur. Daha önceki yazımda da belirmiş olduğum gibi referandum öncesi ilçe binasında Belediye Başkanları ve Milletvekiline yaptığı sert konuşmalardan ötürü bazı tatsız olaylar çıkması sonucu istifa dilekçesi vermişti, ancak daha sonra İl Başkanının devreye girmesi sonucu istifasını geriye almıştı.

            Geçtiğimiz hafta Mahalli idareler toplantısında Genel Başkan Yardımcısı ve Mahalli İdareler Başkanı Hüseyin Tanrıverdi"nin de katıldığı toplantıda agresif çıkışlar ve bazı Belediye Başkanlarına yaptığı hakaretler sonucu Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Tanrıverdi"nin istifasını istemesi üzerine istifa dilekçesini il yönetimine vermiş, ancak önemli bir ayrıntı var burada istifa dilekçesinde veteriner hekim olduğunu, bir kamu kurumuna veya belediyeye yerleştirilmesi kaydı ile istifa edeceğini belirtmiş. Bu istifa dilekçesi şu veya bu şekilde devreye girecek ancak Adem Erbay kamu kurumlarından herhangi birisine girebilecek mi?

            Devlet Memuru olabilmenin şartları bellidir, ancak bazı istisnai kadrolara sınava girmeksizin atanma ihtimali var. Bu kadroların hangileri olduğunu yazmaya niyetim yok, Adem Erbay"ın daha önce memurluk yapıp, yapmadığını bilemiyorum, ancak şayet yapmamış ise memur olma ihtimali yok, bunu Adem Erbay"da bildiğinden Büyükşehir Belediyesi"ne Veteriner Hekim olarak girmeye çalışıyor. Vezir Hazretleri ise uyanık davranıp, Milletvekillerinin onayını istemiş, burada bir taşla iki kuş vuracak şayet vekiller onay verirse onların işini görmüş olacak, vermezlerse işi yapmayıp, sorumluluğu onlara yükleyecek. Bizim Vezir Hazretleri şimdiye kadar hangi işi yaparken vekillerden onay istemiş de şimdi onay istiyor onu da merak ediyorum doğrusu.

            Peki Adem Erbay Milletvekilinin ve Belediye Başkanlarının huzurunda partiye küfretmiş olmasına rağmen, belediyeye alınır mı derseniz, son iki yıldır AK Parti"ye küfredenlerin terfi ettiği bir ortamda işe alınması gerektiği kanaatindeyim. İbrahim Demircioğlu mahkeme kararı ile partiye küfretti İl Genel Meclisi üyesi oldu. Vezir Hazretleri"ne daha önceki yıllarda dümdüz gidenler şimdi en yakın adamları oldu, Bu kadar  olumsuz gelişmelerin yanında Adem Erbay"ın belediyeye girmesi kadar doğal bir durum olamaz. Önce şirket elemanı olur, ardından da Özel Kalem üzerinden memur yapılır. O Özel Kalem o kadar haksız yere insanları memur yaptı ki sormayın gitsin. Adam fabrikatör gelini belediyenin Özel Kaleminden memur statüsü almış da bizim zavallı Adem Erbay alsa ne olur?

            Millet  ÖSS, KPSS, memuriyette yükselme sınavları derken anası ağlıyor, sıra zenginlere  gelince sorgusuz, sualsiz memur olmanın vebalini taşımak az bir sorumluluk olmasa gerek. Zamanı geldiğinde Özel Kalem statüsünden yararlanıp, memur olanların ve sırada bekleyenlerin de listesini yayınlayacağımı unutmasınlar. Bunlar o kadar yüzsüz ki değil 25 kuruşa şoför mahalli, 5 kuruşa şoför mahalline oturacak kadar edepsiz ve saygısız insanlar. Bu gerçekleri sizlere göstermek ümidiyle hoşça kalınız.