Aday Adayı

Aday Adayı

Seçim yaklaşıyor, sistem, bizim seçtiğimiz insanların bizi temsil etmesi üzerine kurulu, seçim günü liste önümüze konmayacak, fikrini benimsediğimiz partiye oy vereceğiz, doğal olarak partinin  bizim adımıza belirlediği kişiyi meclise göndereceğiz ,  o şahıs bizim seçtiğimiz kişi diye adlandırılacak. Sonra doğal bir felaket olduğunda veya seçilen parti başkanı bölgemize geldiğinde adımıza seçilen kişileri göreceğiz.

Neden doğal afet diye bir ibare kullanma gereği hissettim,  çünkü hayatımda ilk kez vekillerle direk tokalaştığım gün sel falaketinin yaşandığı gündü. Ne benim onlara işim düşmüştü, nede onların aday adayı iken yaptıkları çalışmalar esnasında  dahi karşılaşma imkanımız olmuştu.

Canik ilçesinde bir sel felaketi yaşanmış, ilk kez iktidar partisi vekillerini ve muhalefet lideri ve vekilleriyle orada karşılaşmıştık. İktidar partisinin vekillerinin felaket bölgesinde ki yoğun çalışmaları (!)  nedeni ile halk ile çok temasları olmadı. Muhalefet partisi de çözüm üretmek (!) adına halkın içerisinde idi .

İktidar ve muhalefet partisinin çevresinde oluşan insanlar yakından uzağa doğru, partinin il ve ilçe başkanları, basın, korumalar, partinin felaket bölgesinde dahi oturmayan sempatizanları, partinin başka ilçelerde ki kendi adamları ve en dışta seyirci konumunda felaketi yaşayanlar.

Böyle bir anda muhalefet partisinin  Samsun milletvekilinin geçmiş olsun dileğinde bulunmak  için bize doğru yaklaşmasıyla ilk kez bu kadar yakından bir vekili görmüş oldum. Bir daha nerede göreceğim, eğer bir işim olur ve işim vekil seviyesinde halledilmesi gerekirse , ortamını  sağlayabilirsem Ankara’da  yada ilk doğal afet olduğunda seçim bölgesinde.

Olması gereken, aday adaylığı esnasında ki güler yüz ve insana yaklaşımın vekil olduktan sonra da devam etmesi. İnsanların  yetiştikleri toprakları unutmaması, orada ki insanların problemlerinin çözümü için karşılıksız özveride bulunulması. Olur mu ? Olmaz mı ? bu konu,  aday adaylığı çalışması esnasında ki kişi ile aynı kişinin vekil olduktan sonra ki yaklaşımında oluşan farkta görülecektir.

Başlangıçta partinin belirlediği kişiyi, partiye verdiğimiz oylarla seçeriz demiştik. Böyle bir seçim sonrasında, iktidar da olunsa muhalefette olunsa insanların halktan kopmaması gerekmektedir. Halktan kopan insanlar o halk için,

…..Ömründe uçağa binmemiş ve binme ihtimali çok düşük topluluk,

Makarna kömüre oy satanlar,

Kesilen ağaçların kerestesi ve derme çatma betonlardan yapılan gece kondular da  oturanlar,

Evinin sokağında asfalt olmayan, paçasına kadar çamura bulananlar……….

Bu sözler seçim sonrasında muhalefette olan partilerin  ve seçimi kazanamayanların sarf ettikleri cümleler. Unutulmamalıdır ki,

Sözünü ettiğiniz halk bu vatanın evlatlarıdır. Siz seçim çalışmalarında nasıl güler yüzlü halka sizden biriyim imajını veriyorsanız, seçim sonrasında da o halkı aşağılamamanız gerekmektedir. Yarın iktidara gelebilmeniz için  oyunuzu bu belirttiğiniz halktan alacaksınız. Bu sözünü ettiğiniz insanların içinden de size oy verenler var. O zaman iki yüzlülükle halk nezdinde karşı karşıya kalırsınız.

Yapacak olduğunuz çalışmalarda geleceğin Türkiye’si derken o vaad ettiğiniz ülke insanlarını sınıflara bölmemek, onlar için elinizden gelenin bir fazlasını yapmak zorundasınız. Eğer size oy vermemişseler, onları yermek yerine vekil olduğunuzda parti gözetmemeksizin o halkın arasında olacağınızı anlatmanız ve zamanı geldiğinde uygulamanız gerekmektedir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bayram Ocak Arşivi

ALGI

24 Kasım 2019 Pazar 10:30

TBMM

05 Ekim 2019 Cumartesi 11:50

KUKLA

31 Ağustos 2019 Cumartesi 12:42
SON YAZILAR