YENİ TÜRKİYE’NİN SANCILARI

YENİ TÜRKİYE'NİN SANCILARI

Davutoğlu, yoluna bu iddia ile çıktı.  Yeni Türkiye… acaba kuru bir iddia mı? muhalefetin iddiası öyle! Kobani bir türlü anlaşılmadı ve aşılamadı. IŞİD bilmecesi öyle… Amerika ve Müttefikleri de başka bir alem!

ABD'nin neyi eksik! Afganistan'ı perişan bırakan yaban domuzu dediği A-10 Warthog savaş uçağını IŞİD hedeflerine karşı kullanacakmış. Takma adı 'yaban domuzu'… Alçak irtifada yüksek manevra kabiliyetiyle tank ve zırhlı araçları imha ediyor. Dakikada 4 bin 200 mermi atabiliyormuş.

Birinci Körfez, Kosova, Afganistan ve İkinci Körfez savaşlarında görev yapmış, ama Afgan,stan öyle perişan! Irak dersen daha beter perişan…

Osmanlı döneminde İstanbul'dan sonra ikinci önemli kentti, Doğu ile Batı'lı ülkeler arasında ticari açıdan köprü görevi görmekte olan  Halep'in mühim bir geçiş güzergahı ve Anadolu'ya yakın olması nedeniyle, Osmanlı imparatorluğu döneminde son derece önemliydi.

Yeni Türkiye ülküsünün önündeki en büyük girdap üzerinde duralım. Biraz da Halep üzerinde duralım:

Öncesinde, Batı'lı devletlerin büyükelçilikleri İstanbul'daysa, konsoloslukları Halep'te bulunmaktaydı. Sevr Muahedesi Halep'i Suriye topraklarında bıraktı. 1923 Lozan Anlaşmasıyla,  Halep, etrafındaki kentlerden soyutlanarak önemli bir liman kenti Hatay'dan soyutlanıyordu.

Gözler Kobani'ye odaklanmışken, Suriye'nin en büyük şehirlerinden sanayi ve sanayinin oldukça gelişen kenti Halep'te çok kritik gelişmeler yaşanıyor. Halep düşerse 1 milyon Türkmen kaderine terk edilecek.

IŞİD gibi bir örgütün eline geçmesi durumunda ise ortaya çıkacak tablo, diğer bölgelere göre çok daha karamsar.

Bölge, İdlib, Şam ve Halep'te fiyasko yaşayan silahlı gruplar için önemli bir hareket noktası haline getirilmek isteniyor.

Çünkü Halep'te başarılı olamıyorlar. Silahlı gruplar Şam'ı ele geçiremediler. Halep'i ele geçirmekle rejimle denge kurmuş olacaklar.  4 milyonu aşkın nüfuslu Halep'i rejim güçleri muhasaraya almış durumda!

Kobani için dünyayı ayaklandıranlar, Halep için parmağını bile kaldırmıyor ama Türkiye'ye çok yakın bir mesafede olan bu kentten olası göç dalgası ile Kobani ile mukayese edilemeyecek boyutta.

Halep'teki çatışmaların sonucu, Türkiye'yi, özellikle Tayip Erdoğan'ı ilgilendiriyor. Silahlı grupların başarısı Türkiye'nin onlara desteği için iyi bir neden oluşturacak.

 

Davutoğlu ve Tayyip Erdoğan, Halep kuşatmasına kadar Esad'in gideceğini düşünüyor. Büyük Türkiye ülküsünü şahlandıranlar, ya Halep düşerse?  Halep değil, tüm Suriye, Türkiye sınırından başlayarak kuşatmaya alınacak. Bu kuşatmayla Suriye'de kaybeden bir muhalefet havasıyla birlikte, panik havası yaratılmaya ve halk göçe zorlanmaya çalışılıyor ve Türkiye'den de intikam alınmak isteniyor.

Halep Türkmenlerinin yaklaşık 1 milyon nüfuzu var. Türkiye, Irak Türkmenlerini de Suriye Türkmenlerini de korumak zorunda. Göçecek mültecilerin sınırda karşılanması, karınlarının doyurulması için yiyecek ve barınaklarının ayarlanması ve kumanyaların dağıtılması değildir.

İşte Amerika ve müttefikleri Türkiye'yi IŞİD ile yüzyüze getirmek ve Yeni Türkiye hayalini kurutmak istemektedir. Uçuşa yasak bölge düşüncesine yanaşmıyor. Amerika, Beşşar Esat'tan da asla söz etmiyor. Bir buçuk milyonluk Suriye sığınmacı konusunu da asla çözüme kavuşturmuyor. Perişanlıklarının uzamasını ve Erdoğan'ın köşeye sıkıştırılmasını hedefliyor. 

İnşallah çözüm süreci mutlu biter. Adadan dönen Önder, "Mutlak barış için silahsızlanma da dahil bize 5-6 ay yeter. Yani mart ayı geldiğinde biz bütün bunları geride bırakırız" dedi.Bir sekreterya kurulacak, Akil İnsanlar Heyeti arasından ve başka bir kafileyle yeni bir gözlem heyeti oluşacak,

İnşallah yeni Türkiye ülküsü gerçekleşecek.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Salih Parlak Arşivi
SON YAZILAR