Yeni Seçilen Belediye Başkanlarının İşi Zor

Seçimin üzerinden henüz bir ay bile geçmeden belediye başkanlarından icraat beklemek yanlıştır. Atakum Belediye Başkanı'ndan  bazı icraatları yapması beklenebilir, çünkü daha önce on yıl gibi uzun bir süre başkanlık koltuğunda oturduğundan hem bölgeyi, hem de belediyeyi tanıma fırsatı var, ancak İlkadım Belediye Başkanı Necattin Demirtaş Bey'den, bunu beklemek hem insafsızlık, hem de haksızlık olur. Adamcağız, hiç tanımadığı bir belediyeyi devralmış. Hem personel olması gerekenin üç katı, hem de bölge çok büyük bir interlanta sahip olunca, Başkan'ın epey bir zamana ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.
Atakum belediye başkanlığına seçilen Sayın Metin Burma Bey'in, işi kolay değil. Bir yandan 20 Trilyon gibi beklemediği bir borçla karşılaşmış, bu rakam karşısında da dudakları uçuklamış, ne yapacağını şaşırmıştır. Diğer yandan Belediye'de çalışan tüm işçiler sözleşmeli olmuş, işe adam alması mümkün olmayınca kendi kadrosunu kurma imkânı kalmamış, eski kadrolarla işi götürmeye çalışmak zorunda bırakılmıştır. Birde birleşen CHP-SHP ittifakının akıbeti ile ilgili durumun netleşmemesi sonucu beklentileri olan gerek teşkilat mensuplarına, gerekse kendi ekibine karşı yapabileceği çok fazla bir şeyin olmadığını anlatma zorluğu ile baş başa kalmıştır.
İlkadım Belediye Başkanı Necattin Demirtaş Bey'in işi biraz daha zor çünkü; seçimin kazanılmasında büyük payın kendilerinde olduğunu söyleyen Kavaklılar, beklenti içerisinde iken, diğer tarafta MHP örgütlerinin, uzun zamandır ellerinde olmayan belediye imkanlarını kendi teşkilat mensuplarına kullandırma beklentisine girmesi, Başkan'ın işini daha da zorlaştıracak. Öte yandan 27 trilyon gibi büyük bir borç altında bulunan belediyenin, şişen personel sayısını azalması gerekirken, işe yeni adam almanın zorluğu ve kaynakların yetersizliği bir başka sıkıntılı durum.
Peki, bu belediyeler neden bu kadar borçlandı? Nemci Akkoyunlu, görevi devrederken, "5 trilyon borç bıraktım" diyor, arada 22 trilyon gibi büyük bir rakam var. Yeni başkan, "Aradaki farkın nereye ve ne şekilde harcandığını tespit edeceğim" diyor, bu para elbette kimsenin cebine gitmemiştir, ancak kaynaklar harcanırken tasarruflu harcanmadı mı?, yoksa büyük yatırımlar yapıldı da toplum bilgilendirilmedi mi?, görev başındaki yönetimin öncelikli işi bunları tespit etmek olacak. Ardından borçların ödenmesi konusunda bir yapılandırma yapılmalı ve sonrasında da hizmete yönelik çalışmalara geçilmeli.
Belediyelerin, çevre düzenlemelerine ve sosyal projelere yaptıkları harcamaların yarısını istihdama yönelik işletmeler kurup, çalıştırsalar çok daha verimli olacağı kanaatindeyim. 22 trilyon liranın 10 trilyon lirası ile bir fabrika veya imalathane kurup, istihdam yaratılsa idi, hem rahatlıkla 500 kişiye iş imkânı sağlanırdı, hem de ekonomiye katkı sağlanmış olurdu.
Belediyeler sadece yol, su, kanal, asfalt, imar gibi işleri yapmamalı, üretimin, istihdamın önünü açacak projeler üretip, topluma sunmalı, toplum sahiplenmez ise, kendisi yapıp, işsizliğin, yoksulluğun önüne geçmeli. Popülist politikalar üretip, sadece makyajla uğraşmak çok doğru değil, elbette ki, medeniyetin gereği, temizlik, tertip, düzen gibi olmazsa olmazlarımız olacak, ancak bu olmazsa olmazların dışında toplumun büyük bir bölümünü ilgilendiren ekonomik hayatın sıkıntılarını asgariye indirmek için üzerlerine düşeni de yapmaları gerekmektedir.
Yeni seçilen belediye başkanı arkadaşlarımızın, işinin hayli zor olduğu bir gerçek.Şehrimizi seviyorsak; parti ayırımı yapmaksızın Başkanlara yardımcı olup, iş konusunda, işçi konusunda üzerlerine gitmeyip, mümkün olan ne ise, onu yapmaları için önlerini açalım ki, şehrimize hizmet etsinler. Aksi halde tüm sinerjilerini iç çekişmelere ayırmak zorunda kalırlar. Buda şehrimizin 5 yıl boyunca hizmetten uzak kalmasına neden olur. Ondan sonra sırf siyasi hırslarını tatmin etmek isteyen birileri çıkıp, "Ben düzeltirim" diyecek, oda geldikten sonra 'fakirlik edebiyatı' yapacak, olan vatandaşa ve şehre olacaktır.
Nefsimizi ve siyasi düşüncelerimizi geriye bırakıp, şehrimize hizmet etmek için hep beraber el, ele, gönül, gönüle kardeşçe yaşamak dilek ve temennisi ile mutlu haftalar.  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR