Vakıflar ve Diyanet İşleri Başkanlığı

Diyanet İşleri Başkanlığı niçin?
Çünkü Türk halkı aydınlanacak!
Türk halkını mutluluğa kavuşturacak;
hem dünya… hem ahret mutluluğu!
Yetmez!
Diyanet İşleri Başkanlığı eğitecek!
Kimi?
Türk insanını!
Çok tartışırız;
İslam'da ruhbanlık var mıdır diye?
İslam'da ruhani lidere ihtiyaç var mı diye?
Şeyhe… tarikata… tasavvufa…
Avrupa'ya bakıyoruz;
Heybeliada'da Ruhbanlık Okulunu açacaklar;
Kim istiyor?
Tüm Hıristiyan dünyası!
Başta Fener Patrikhanesi!
İşte Fener Patrikhanesi;
Bizim Diyanetin karşılığıdır.
Yani ruhanilik Türklerin…
Arapların…
Japonların…
Amerika'nın ortak malı değil,
Bütün insanlığın ortak malıdır.
Alevi kardeşlerimiz ne diyor?
Ne demesinler ki!
Aleviler;
Osmanlı'dan gördükleri zulmün
Cumhuriyetle giderileceğine inandılar.
Cumhuriyet'e ciddi destek verdiler.
Kırılma zaten Cumhuriyet'in 1. Meclisi'nde!
Hacı Bektaş'taki postnişin'lerden
Cemalettin Efendi
Meclis'e davet ediliyor,
kendisine Meclis Başkan vekilliği veriliyor!
Meclis'in laik olmadığını,
dinin devletten ayrılmadığını,
Sünniliğin konuşulduğunu görünce
Şunu söylüyor,
'Cumhuriyet bizim için de hayal kırıklığı olmuştur.'
Cumhuriyet kurulur kurulmaz evlerinin karşısına
karakol kurulmuş.
Dedelerin… taliplerin…
sakal ve bıyıkları kesilmiş.
Aleviler,
en azından dağlardan bayırlardan
kentlere doğru gelmeye başladılar.
Aleviler ne istiyor?
Diyanet kalksın!
devlet bütün yurttaşlarına eşit olmalı
sivil bir dinsizliğe inanmalı.
Kim, nereye inanıyorsa…
nereyi ibadethane olarak kabul ediyorsa…
Zaten yeryüzünün her tarafı Aleviler için ibadethane!
buna devlet karışmasın'.
Kuran kursları… İmam hatip liseleri,
ilahiyat fakülteleri,
DİB tamamen kaldırılsın,
devlet dini finanse etmesin!
İşte bu Alevilik karşısında;
Eski DİB Başkanı
Ali Bardakoğlu:
"DİB devlet denetiminin dışına çıkarılsın
Özerk olsun dedi.
Toktamış ATEŞ diyor ki;
3 Mart 1924…
Güzel işler yapıldı;
"hilafete son verildi!
"Tevhid-i tedrisat"… "eğitimin birliği"…
Artık eğitim; devlet denetiminde olmuş!
Devrim yasalarına karşı çıkabilecekler asılmış!
 gelişme ve örgütlenmelerin önü kesilmiştir.
Evkaf Nezareti "Vakıflar Genel Müdürlüğü" olmuş.
Daha 1924'te Vakıflar Genel Müdürlüğü;
Diyanet İşleri Başkanlığı'yla birleştirilsin
özerk bir kurum olarak
Diyanet İşleri Başkanlığı;
vakıfların geliriyle yaşayarak
din adamlarının özlük işlerini düzenlesin
vakıf eserlerinin bakımını üstlensin.
Artık bu çalıştaylar çok çalışacaklar,
2012 anayasasını hazırlayacaklardır.
Burada en büyük görev;
Sivil toplum örgütlerine düşmektedir;
Din-Bir-Sen gibi…
Diyanet-Sen… vd
Bunların da önerileri olacaktır.
Ben de çok şeyler söyledim…
Söyleyeceğim…
Artık son çıkarılan Diyanet Yasası;
DİB'ı Müsteşarlığa yükseltecektir.
Vakıflar >Genel Müdürlüğü de bağlanırsa…
İmamlar maaşlarını eskisi gibi Vakıflardan alırsa
Bir özerkliğe adım atılmış olur.
Hele bakalım;
Gelecek günler;
Büyük olaylara gebe!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Salih Parlak Arşivi
SON YAZILAR