UZLAŞI GÜZEL DE...

UZLAŞI GÜZEL DE ÖLÇÜ NE OLMALI?

Ülkemizin uzlaşıya  ihtiyaç  duyduğu  bir dönemde  bizlere de  bazı  çevreler tarafından uzlaşı  teklifleri  gelmektedir. Biz kimse ile durup, dururken veya hak etmedikleri halde kavga etmeyi seçmediğimiz gibi, gerek yaptığımız haberlerde, gerekse yazdığım köşe yazılarında hedefimiz topluma doğruları sunmanın yanında, yanlış işlerle ve uygulayıcıları ile mücadele etmektir. Bu güne kadar yaptığımız hiç bir haberden ve yazdığım köşe yazısından pişmanlık duymadığım gibi, aynı konuları ele almaya kalksam dün ne yazdıysam bugün de aynısını yazarım. Önemli olan yazdığımız yazıların gerçekliği veya doğruluğudur. Yanlış bir işi tanıdığımız birisi yaptığında görmezden gelip, tanımadığımız birisinin yaptığında sonuna kadar üzerine gitmemiz ne inancımızla, ne de karakterimizle bağdaşır.

                Ülkenin ve toplumun uzlaşmaya ihtiyacı olduğu bir dönemde olduğunun hepimiz farkındayız, bu konuda herkes üzerine düşeni yapmakla mükelleftir, ancak uzlaşıda ölçünün ne olacağı çok önemlidir. Dün yanlış yapan insanlar, yarında yanlışı yapmaya devam edeceklerse o insanlarla uzlaşı olması söz konusu olamaz. Olsa, olsa menfaat ortaklığında anlaşma söz konusu olabilir. Toplumun, ülkenin, partilerin uzlaşıya  ihtiyacı olduğu bir gerçek ancak  ülkenin, toplumun menfaatleri gözetilerek bir uzlaşı sağlanması şarttır. Aksi takdirde yapılacak  uzlaşıdan hiç bir sonuç alınamayacağı açıktır.

                Toplumsal uzlaşıdan bahsetmişken dilerseniz biraz da şehrimize ve kendimize dönüp bakalım. Ülkenin uzlaşıya ihtiyacı olduğu bir ortamda şehrimizdeki insanların ve kurumların da uzlaşıya ihtiyacı olduğunu düşünmemek mümkün değil, ancak bu uzlaşıda ölçümüz ne olmalı konusu çok ama çok önemli bir konu. Örneğin hakkında yazı yazdığımız veya haber yaptığımız kişilerle uzlaşabilmemiz için ölçümüz veya ortak paydamız doğrular üzerinde ittifak olması halinde problem yok. Nasıl ki Başbakan beyaz bir sayfa açtı biz de açmaya hazırız ancak ölçümüz yanlışlara karşı mücadele etmek olursa biz bu uzlaşıya evet deriz, yok olayları görmezden gelip, sessiz kalacağımızı düşünenler avuçlarını yalarlar. Bu güne kadar ele aldığımız konularla ilgili mücadele etmeye hazır olan herkesle uzlaşıya varız, velev ki geçmişte kavgalı olalım hiç fark etmez. Önemli olan toplumun ve şehrin menfaatleri doğrultusunda yapılacak mücadelede hep beraber mücadele edebilmektir.

                Bizlere uzlaşı teklifinde bulunan arkadaşlarımıza ve bizimle kavgalı olan herkese  bu konuda söyleyeceğim tek şey şudur; Şahsım veya gazetem adına kendilerinden en ufak bir talepte bulunursam namerdim, yaparlarsa onlar namerttir ancak kamu kurumlarında veya toplumda yaşanan yanlış işlerle ilgili yaptığımız haberlerin takipçisi olacak olan herkesle uzlaşmaya  varız. Nedenine gelince kamu kurumları öyle bir hale gelmiş ki, sormayın gitsin. Çete mensuplarının yakınları, adamları işe koyulmuş, ama işe gitmeden maaş alıyorlar. Kamu kurumlarının bir kısmında işe giriş, çıkışlarla ilgili en ufak bir kontrol yok, bazı kamu kurumlarının amirleri çete mensuplarına kendilerini korumaları için kamu bütçesinin örtülü ödeneğinden yüklü miktarda paralar ödemişler.Bu tür insanlarla mücadele edecek olan herkesle birlikte olmaya veya kendilerine  destek vermeye hazırız, uzlaşı isteyen kim olursa olsun, istedikleri uzlaşı bu tür uzlaşı olması halinde kapımızı kapatmayacağımızı bilmelerini, istediğimiz gibi toplum olarak herkesin bilmesini de isteriz.

                Bizim amacımız üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil,  önemli olan birilerinin gönlünü almak değil, Rabbimizin rızası doğrultusunda iş yapmaktır. Belki biraz sert davrandığımızı düşünebilirsiniz ancak bu kadar sert davranmamış olsak ilgililer gereğini yapmazdı, toplumun nabzını ölçüp, kamunun malını heder etmemek için ve tüyü bitmemiş insanların hakkını birilerine peşkeş çekmemek için elimizden gelen her şeyi dün yaptığımız gibi yarın da yapacağımızdan hiç kimsenin endişesi olmasın. Bedeli neye mal olursa olsun hak ve doğrudan asla ayrılmayacağımızı herkesin bilmesi gerekmektedir. Bu arada sizlerle paylaşmak istediğim bir diğer konu dün Atatürk İlköğretim Okulu velileri bir basın toplantısı düzenleyip, yaptığımız haberleri ve yazdığım köşe yazılarını eleştirmişler. Biz yaptığımız haberlerin de yazdığımız yazıların da sonuna dek arkasındayız. Atatürk'ün gelecek nesil sizlerin eseri olacaktır dediği neslin kalçalarını, memelerini sallayanlardan olamayacağının altını bir kez daha ısrarla ve inatla çizerek sözlerime son vermek istiyorum. Kalın sağlıcakla

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR