ÜNİVERSİTENİN GENEL...

 

ÜNİVERSİTENİN GENEL SEKRETERİ İLE UZUN UZUN SOHBET ETTİK

Merhum Bülent Ecevit Devletler hukukunda “Ezeli düşmanlık veya ebedi dostluk olmaz” ifadesini sık sık kullanırdı. Merhum Ecevit Gazetecilik mesleğinden geldiği için mi yoksa iyi bir Devlet adamı olduğundan mıdır bilmiyorum ancak bu ifade çok anlamlı ve yerinde bir ifade olduğundan hayat felsefeme örnek teşkil etmekte. Bir kurum veya kişi ile ilgili haber veya köşe yazısı yaptığımızda, insanlar muhataplarımızla düşman olduğumuzu veya düşmanlık adına yaptığımızı zannederler, oysa ki bizim işimiz kişilerden ziyade, olaylar olduğu için ortada bir yanlış var ve düzeltilmemiş ise bizde gereğini yapmaktan geri kalmayız.

Gazetemizi veya şahsımı eleştirenlerin bir çoğu hakkında yayın yaptığımız kişilerle veya kurumlarla daha sonra hukukumuzun düzelmesine ciddi anlamda tepki gösterip; yapılan haberlerin husumete dönüşmesi için bir hayli uğraş verdiklerini gözlemleyince üzülüyorum. Zira biz kimseye düşmanlık yapmak için veya insanları bitirmek için haber yapmayız ortada bir problem var ise onu çözmek için ortaya tavır koyarız. Bu konuda bazı insanlar o kadar ard niyetli ki anlatamam. Biz bir haber yapıyoruz birileri hemen tuz alıp koşuyorlar, işin mahiyetini, eldeki belge ve bilgileri görmeden anında karşı atağa geçip ortamı germek için ellerinden geleni yapıyorlar.

Biz bir haberi yaptıktan sonra, olaya yasal merciler müdahale edince olay bizden çıkar devreye yasalar girer. Bizde haber yapmayı durdururuz ama aradaki bazı fitneciler ortamı germek için o kadar enteresan tezgahlar yaparlar ki aklınız şaşar. Sanki cihan harbi çıkmış da ardından ortalık sulh olmuş gibi bir tavırla insanları tekrar kışkırtmak isteyenlere aklım şaşıyor. Önceki hafta Ladik ilçesinde yaşanan olaylarla ilgili yayınladığımız haberlerin ardından konu yasal makamların devreye girmesinin ardından bizim ilgi alanımızın dışına çıkınca biz haberlere ara verdik. Hatta haberlerin muhatapları geldiler oturduk, konuştuk, aramızda helalleştik biz olayı kapattık ama gel gör ki “mahallenin dölleri” rahat durmayıp ha bire baskı yapıp haber yapmamız için evrak taşımaya devam edince olaya son noktayı koymak zorunda kaldım.

Bir köşe yazarı arkadaşım da kaymakamın kendi isteği ile müfettiş istediğini yazmış, demek ki konuyu kulaktan duyma veya elimizdeki belgeleri sorma gereği duymadan yazısını yazmış olması üzücü bir durum. Her ne ise. Olayın bu boyutunun çok fazla üzerinde durmak istemiyorum. Asıl konum Ladik İlçesi küçücük bir yer, insanlar biri biriyle ya akraba veya hısım. Bu insanları bir birilerine düşman yapmak bize yakışmaz. Bizim işimiz insanları düşman yapmak değil, dost yapmak. Ancak ortada bir sorun var ise gereğini yapmak için elimizden geleni yapacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın.

Ondokuzmayıs Üniversitesi ile ilgili de bir hayli haber yaptık . Önceki Hafta Rektör Bey gelmişti. ..Konuları üç saat konuştuk , bu hafta Genel Sekreter Selahattin Bey ile buluştuk, kendisi konuları tüm detayları ile anlattı, biz de haber yapıp sizlere sunduk. Selahattin Bey çok samimi olarak hayatını, hassasiyetlerini, idari ve siyasi kanaatlerini bizimle paylaştı ve biz de bu samimi davranışlarına inandık. Bir insan dobra dobra açıkça geçmişte yaşadıklarını muhatapları ile paylaşıyorsa buna inanmamak art niyet olur.

Bürokraside ve Siyasette üst düzeylerde görevler alan insanlarla ilgili her şey konuşulur. Bu konuşmaları iyice tahlil ettikten sonra inanmak gerek . Olayların muhataplarını dinlemeden inanmak hem inancımızı hem de vicdanımızı sıkıntıya sokar. Diyeceksiniz ki bu haberleri neden yaptınız . Yaptığımız haberler tamamen iddiaların kamuoyu ile paylaşılmasıdır. Asla pişman değiliz ancak verilen cevapları da siz değerli okurlarımızla paylaşmak karakterimizin ve vicdanımızın gereğidir.

Yaptığımız iş ne olursa olsun sapla samanı biri birinden ayırt etmeye çalışırız, art niyetli de olmayız ancak ; olaylara nefsimiz hiç karışmaz dersek elbette ki doğru olmaz. Zaman zaman çok kızdığımız kişilerle ilgili ileri gitmekten çekinmedik, ancak şunu sizlere temin ederim ki asla sapla samanı karıştırmadık, en büyük hatamız muhatap alınması gereken seviyesiz gazeteci bozuntularını ve arkalarındaki insan müsveddelerini muhatap almaktır, onlarla ilgili yasal haklarımızı sonuna dek kullanacağız. Bu duygu ve düşüncelerle hayırlı pazarlar diliyorum. Kalın sağlıcakla

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR