TÜRKİYE VE DÜNYA CEMAATLERİ

 
Cemaatler, toplumun kopmazıdır.
Toplumu, devlete karşı
Veya devletin yanında taşıyan;
Cemaatlerdir.
Bu sayfalarda yıllar öncesinden beri;
Kur'an kültürüne dayalı;
Tez haline getirdiğimiz;
VASAT ÜMMET…
Gerçeği vardır.
Bir türlü;
bu farklı Kur'an meal-tefsirini;
toplumuma anlatamadım.
Bugünkü basında da gün yüzüne çıkarıldı.
Cemaatin kadrolaştığı,
Yargı… MİT…
emniyet gibi kurumlardaki gruplaşmalar;
bazı bakan ve milletvekilleri;
cemaate soğuk davranıyor…
bu engelleri aşmaya,
ortak bir noktada buluşmaya muktedir ve isteklidir.
Sorun dış politikadır.
Başbakan diyor ki;
'dış politikada en kestirme yoldan…
bağımsız bir noktaya gelinmelidir.
Dünyanın dümenindeki ABD;
dünyayı istila eden eşek arısı gibidir.
Bu istila ne kadar erken biter
ya da bitirilirse o kadar hayırlıdır.'
Gülen Hoca diyor ki;
'ABD ayakta kaldığı müddetçe bu imkansız...
Arı kovanına çomak sokmaktansa
dolaşmak daha evladır.
Hatta bizim eşek arısı bildiklerimiz
bizim için daha hayırlı olabilir de
belki farkında değilizdir.'
Tayyip Erdoğan;
gerek içeride gerek dışarıda;
ve özellikle…
Ortadoğu'daki pozitif gelişmeler paralelinde ;
ABD ile her geçen gün;
mesafeyi açabilmenin hesabını yapıyor.
İsrail'le olduğu gibi…
ABD de menfaatlerini tehlikeye atan;
bir Türkiye'yi sıkıştırmanın…
nefesini kesmenin hesabını yapıyor.
Cemaat'in ABD'ye bakış açısı;
Tayyip Erdoğan gibi değil.
Cemaat'in  sadece ABD konusundaki yaklaşımı değil
aynı zamanda diyalog  çalışmaları da
referansını  Risale-i Nur'dan şöyle almaktadır:
Selahaddin Eyyubi;
Asa-yı Musa'yı Amerikalılara vermiş,
komünist ve ateist cereyanlara karşı
misyoner ve Hıristiyan ruhanilerle
ittifak halinde çalışmaları gerek
bu ittifakı bozmak isteyenlere karşı
dikkatli olalım… Said Nursi.
Fethullah Hoca'ya göre Amerika;
Asya ve Afrika'nın İslam ile huzura kavuşacağına
karar vermiş,
Amerika… bütün gücüyle dine taraftar!
yeni doğan İslam devletlerini okşuyor.
Nevval Sevindi'nin;
Fethullah Gülen Hoca ile 1997'de ABD'de yaptığı;
Yeni Yüzyıl Gazetesi'ndeki röportajında;
Gülen Hoca,
“Amerika ile dostça geçinmeden destek almak değil,
dostça geçinmeden,
Amerikalılar istemezlerse,
kimseye dünyanın değişik yerlerinde
hiçbir iş yaptırmazlar.
Şimdi bazı gönüllü kuruluşlar;
dünyanın değişik yerlerinde okullar açıyorlarsa,
Amerika ile çatıştığınız sürece;
bu projelerin gerçekleştirilmesi mümkün olmaz”
“Rusya destekleyebilir bir işi,
fakat Amerika ile iyi geçinmezseniz,
işinizi bozarlar.
ben bunu çok yadırgamam.
Amerika'nın yerinde Osmanlı Devleti olsaydı,
zannediyorum o da aynı şeyi yapacaktı.
Yadırgamamak lazım.”
Gülen Hoca D-8 için:
'tabana ucuz mesaj' demiş…
hayal olarak nitelemiştir.
Oysa Başbakan için İslam Birliği hedefi var.
Bir fantezi değil;
pratik karşılığı olan bir projedir.
Başbakan D-8 zirvelerine bizzat katılmıştır.
Cemaat'in  İslam Birliği projesi yoktur.
“ADB'siz bir dünya veya ABD'ye rağmen bir dünya”…
Sloganı bir provokasyon! der.
Gerek Başbakan gerek Dışişleri Bakan'ının
ABD'ye meydan okuma provaları
İsrail üzerinden “Une Minute” ile başladı.
Ahmet Davutoğlu'nun  TBMM'de
“Kudüs bizim meselemiz!
Mescid-i Aksa İsrail toprağı değil!
Doğu Kudüs Filistin devletinin başşehri olacak“
derken de mesajın adresi ABD değil mi!?
işte Fethullah-Erdoğan çekişmesine bu yetmez mi!?
ama şimdilerde Mustafa İslamoğlu…
Akabe Vakfı  dirsek temasları olabilir mi?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Salih Parlak Arşivi
SON YAZILAR