Toplumumuz uyanıyor artık

 

Önceki gün Çarşamba'da yapılan AK Parti ilçe kongresi artık toplumun uykudan uyandığının delilidir. Zira bu seçimde kaybeden Ahmet Yılmaz değil, bizzat Kral hazretlerinin ta kendisi olmuştur.

Her türlü desteği verip tüm programlarına katıldığı Ahmet Yılmaz"ın seçimi kaybetmesi, siyasi çevrelerde bomba etkisi yarattı. Gerek şahsi gayreti, gerekse başında bulunduğu kurumun imkanlarını seferber etmiş olmasına rağmen, kendisi için stratejik önem arz eden kendi ilçesindeki seçimi kaybetmiş olması kendi hemşehrilerinin ona bakışını da ortaya koymaktadır.

ANAP döneminde destek verdiği il başkan adayı Mehmet Atay da o gün kaybetmiş, karşısındaki Erkan İnce seçimi kazanmıştı. Siyaseti bilmeden başkanlık koltuğuna oturtulan Kral hazretleri mühendis olduğundan, siyaseti de  toplum mühendisliği sanıp insanları kendi çizdiği projeleri uygulamaya zorluyor.

Ancak siyaset gönül işidir... O nedenle de senin yanına o delegelerden kaç tanesi ömründe bir kez gelip bir çayını içebilmiş, kaç tane  işini yaptırabilmiştir?.. Hemşehrim, dediğin o insanlara şehre girmeyi çok görüp, onlara transit otogara gitme mecburiyeti getirdiğinde biz sana, 'bu işi biraz gevşetelim, bu insanlar senin hemşehrin; onlarla sürekli yüz yüze bakacaksın' deyince, 'boş verin' dedin. Ama şimdi de gördüğün gibi o insanlar da seni boş verdi. Demek ki bu toplum, insana  kredi veriyor; ancak kullanmasını bilmeyenden de geriye alıyor.

Bizim Kral hazretlerinin  en yakınında duran Akın Bey"in kendisiyle  ilgili çok güzel bir tespiti vardır. O tespitinde, "Bu adam yanındakileri yakmaktan mutlu olur" der. Ben kendisini bu güzel tespiti için kutluyorum, gerçekten de öyledir kendileri. Kendi mutluluğu için insanların çile çekmesinden mutlu olan bir insandır. Talimat verip iş yaptırdığı insanlar, yaptıkları işte başarılı olur ise hemen o işi sahiplenerek 'ben yaptım' der. Yok başarısız olurlarsa asla sahip çıkmaz, 'haberim yoktu, kendisi yaptı' der.

Kral hazretlerinden bahsetmişken, yanındaki avanesini es geçersek hatırları kalır da gönül koyarlar bize!.. Siyasetle ilgisi olmadıklarını söyleyen bu cemaat mensubu arkadaşlar, her ne hikmetse politikanın içinden burunlarını hiç çıkarmazlar. Bir bakmışsınız ki, kongreler öncesinde adamlarını toparlayıp birilerine destek verirler; kongre sonunda destek verdikleri adamlar kazanırsa kamu kurumlarında kendileri önde, seçilmiş adamları  arkalarında kurum amirlerini ziyarete giderler.

Bunu gazetelere de verirler ki, cemaatin ağırlığını herkes bilsin, ayağını ona göre denk alsın. Yok eğer, destekledikleri adam seçilmezse; bir müddet sessiz kaldıktan sonra seçilen zatın en yakınında bulunan şahsı alıp ya yürüyüş yapmaya başlarlar ya da perşembe sohbetlerinde buluşurlar. Böylece onu da elde ederler. Bir de sohbet arasında ilave ederler, "hocaefendinin duası, himmeti, bereketiyle seçildin bunun kıymetini bil" diye.

Şayet adamın İslami bir kültürü yoksa bu dolmaları yutar ve kendisini onlara teslim eder. Hiç unutmuyorum bir sohbetlerine de ben katılmıştım. Hocaefendi, sohbetinde cennete gitmenin yollarını anlatırken; bunun en iyi yolunun iyi insanlarla arkadaşlık edip kötü yola düşmemek olduğunu anlattıktan sonra, iyi insanların da sadece o cemaate mensup insanlar olduğunu belirterek sohbeti bitirdi.

Bizim Kral hazretlerini de sorgusuz, sualsiz cennete gönderen bu avanesi, şimdi ilk iş olarak destek vermedikleri Mehmet Köse'ye gidip yukarıda anlattığım dolmaları yedirmeye çalışacaklar! Hani fındık reklamında diyor ya 'yerseniz' diye... İşte o da öyle bir şey, yerse tabi!..

Eskiden millet, Erbakan hocaya, 'dini siyasete alet ediyor' diye kızardı. Şimdi o kızanlara bakıyorum da bu dini; ticarete, siyasete, makam ve mevkiye alet eden insanlara neden kızmıyor? Yoksa o zaman nemalanamıyorlardı diye kızıp şimdi nemalanınca sesleri çıkmaz hale gelmesin, ne dersiniz! Takdir sizin.

Hoşça kalın...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR