Toplum mühendislerinin önümüzdeki ...

Toplum mühendislerinin  önümüzdeki  on yılın siyasi yapılanma çalışmaları ve aile şirketine dönen meclis üye adaylıkları

Sürekli ofiste oturmak zorunda kaldığımdan, zaten fazla olan kilolarım daha da artmaya başlayınca, arkadaşlarla haftanın üç günü spor yapmaya başladık. Onun da yetersiz geldiğini görünce ara sıra yaya yol yürümeye çalışıyorum. Ancak yola çıkıp iki adım atmadan birileri gelip, falanca yazında ne demek istedin, meyhaneci başı kim, son zamanlarda neden ayağını gazdan çektin gibi sorular sorulmaya başlandı. Bunlar yoğunluk kazanınca bu yazıyı yazma mecburiyeti hâsıl oldu.
Değerli okurlarımın, yazılarımı dikkatle okuyup, takip ettiğini biliyordum. Zira sadece bilgisayardaki günlük okunma oranım 700 ile 1000 kişi arasında değişiyor, satılan bayii ve abone gazetelerini de eklersek bu sayı rahatlıkla 5000 i bulur. Bu insanların bu kadar uzun yazıları durup dururken okumadıklarını elbette biliyorum, o bilinç ve sorumlulukta da yazmaya devam ediyorum.
Son 10 gündür olup bitenleri takip edip, siyasette yapılmaya çalışılanları, perde arkalarında konuşulanları, önümüzdeki 5, hatta 10 yılda şehrimizin gerek belediyecilik, gerekse siyasal yapılanma açısından planlaması ile ilgili yapılmaya çalışılanları sizlere özetlemenin zamanı geldiği kanaatindeyim. Zira bu yazdıklarımı daha sonra yazacak olur isem, çok fazla anlam ifade etmeyeceğinden, şimdiden yazayım ki sonra kimse zamanında neden yazmadın bunları demesin.
Malumunuz gerek il genel meclisi, gerek Büyükşehir Belediye meclisi, gerekse ilçe belde belediye meclisleri önümüzdeki birkaç gün içerisinde son şeklini alacak. Bu yapılanmaların, yapılması gerekenden ziyade, birilerinin menfaatleri doğrultusunda yapılmaya çalışıldığını üzülerek müşahede etmekteyim. Öncelikli olarak şunu ifade etmem gerekiyor ki; Ak Parti genel Merkezi"nin geçen seçimde yayınlayıp, halen daha yürürlükte olan genelgesinde, parti teşkilatlarında aktif görevleri bulunanların birinci derecedeki yakınlarının seçilemeyeceği kuralı vardır. Bu doğrultuda geçen seçimde, aday olmak isteyen bir belediye başkan aday adayı kardeşinin genel başkan yardımcısı olması nedeniyle, genel merkezden aldığı talimatla belediye başkan adaylığından vazgeçmiştir. Şimdi ise Ak Parti il Kadın kolları başkanının eşi belediye meclis üyeliğine aday olmuş, aldığım duyumlara göre de toplum mühendislerinin yaptığı planlama doğrultusunda, İlkadım belediyesinde kontenjan adayı olup, büyükşehir meclis üyeliğine seçilecekmiş, oradada iki yıl başkan vekili olarak çalıştıktan sonra Kral hazretleri Milletvekili ve Bakan olacak ve bu arkadaşımız da Büyükşehir Belediye başkanı olacakmış. Oh, ne güzel, görüyorsunuz değil mi? Adam kendisi başka partilerden Canikte, Atakumda Belediye başkan aday adayı olmuş, sonra aday olmuş, bir baltaya sap olamayınca da, dönmüş eşini Ak partide kadın kolları başkanı yapmış. Onun ve hemşerisi olan Kral hazretlerinin himmetiyle de meclis üyesi olup, oradan da Belediye başkanlığına yükselecek.
Peki, bizim teşkilat mensubu arkadaşlarımız ne yapıyor, kimisi bir ortağını il genel meclisi üyesi, diğer ortağını da Büyükşehir Belediye meclisi üyesi ve İlçe belediye meclis üyesi yapmaya çalışıyor. Bir diğeri, yakın çalışma arkadaşı partiye dümdüz gitse bile il genel meclisi üyesi yapmaya çalışıyor. kimisi de kendisi il genel meclisi üyesi olmaya çalışırken, kardeşini belediye meclis üyesi yapabilmenin azami gayretini sarf ediyor cukkayı doldurmak adına! Öte yandan görev yaptığı 5 yıl içerisinde bir kez genişletilmiş il, ilçe divan toplantılarından tutun da, grup toplantıları dahil hiçbir toplantıya iştirak etmeten arkadaşımıza neden böyle davtrandığı sorulduğunda ben Ak partili değilim Yusuf Ziyacıyım, gidin partinize söyleyin beni ihraç etsinler deyip dalga geçen adam şimdi Canik ilçesinden aday olmuş, hayret edilecek bir olay onu yazacak teşkilatı ve teşkilat mensubunu çok merak ediyorum doğrusu! Bir başka önemli konu ise Kral hazretleri uzaktan yakından hükmedebileceği ne kadar adam varsa başta Ak parti olmak üzere tüm partilere müracaat ettirip, içlerinden olabilen veya kendi yapabildikleri ile rahat çalışmanın fırsatını aramakta.
Belediye Başkanları ise kendi seçilme işleri ile uğraşmaktan, bu işlerle pek ilgileneceğe benzemiyorlar. Adem Bektaş işi sıkı tutar kanaatindeyim, ancak Süleyman Kaldırım ipi kral hazretlerinin eline vermişe benziyor, ona verdiği desteğin bedelini ödüyor. Osman Genç, geçen dönem meclis üyeleri ile ilgili yaşadığı tecrübeden dolayı, işe pek karışmak niyetinde değil, Hasan Togar ise acemiliğin verdiği heyecanla golü yiyecek gibi gözüküyor.
Gelelim olması gerekene; sevelim veya sevmeyelim, bu şehirde 9 tane milletvekili var ve bu milletvekillerinin 6 tanesi iktidar partisine mensup milletvekilleri. Vatandaşın sıkıntısı olduğunda ilk müracaat edeceği kapı il başkanlığı, ondan sonra da milletvekilleridir. Bu milletvekilleri Y.Ziya Yılmaz"ı istemedi diye onları dışlamaya kimsenin hakkı yoktur. Değil onlar, muhalefet milletvekilleri dahi alo dediğinde, Büyükşehir belediyesinde derdini anlatıp, iş yaptırabileceği bir muhatap bulmalıdır. İl Teşkilatı ile bugün arasını düzelten kral hazretleri, iki ay sonra tüm ilişkilerini keseceği bir gerçek. O zaman il teşkilatı veya milletvekilleri kiminle muhatap olacak çok merak ediyorum.
Ali Cengiz oyunları ile birilerinin önünü kesmeye çalışıp, birilerinin önünü açmaya çalışanları, önümüzdeki günlerde tüm detayları ile yazacağımızdan ve televizyon programlarına çıkıp, teker teker ayrıntıları ve delilleri ile birlikte anlatacağımdan, kimsenin endişesi olmasın. Herkes aklını başına alsın, şayet uyum, barış ve birliktelik sağlanacaksa gereği yapılsın. Aksi halde herkes yaptığının bedelini öder. Biraz uzattığımın farkındayım, özür dileyerek sözlerime son veriyorum. Hoşça kalınız…  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
17 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR