Birçok insanın aklına takılan sorulardan birisi de, Bu ve buna benzer birçok insanın, niçin bütün olanlara rağmen, PKK yanlısı oldukları, Milli politika yönünde olmadıklarıdır. 

BUNUN CEVABI; Hacaloğlunun BU AÇIKLAMASI DOĞRULTUSUNDA bakıldığında daha anlaşılır hale gelmektedir.

Can Dündar davasında mahkemeyi etkilemek için gelen on bir AB ülkesi konsoloslar ile, başı çeken, LAVRENS benzeri İngiliz konsolusunun olayın fotoğrafları içindeki görüntüleridir.

Bu konu ile ilgili gerçekler bu tablo ile,  ortaya çıkmıyormu. Persinvanya, Paraler örgüt derken, oyunun arkasındaki gerçek kimliklerin bu şekilde deşifre olması, Osmanlı İmparatorluğunun parçalanmasındaki gerçek aktörleri, İNGİLİZ’ oyununu ortaya koyuyor. PKK yanlısı TV kanalında, “Erdoğan size toprak vermez, HDP ve CHP birleşmelidir” diyerek, İHANETİNE BİR YENİSİNİ EKLEYEN bu zat için, Yüksek mahkeme heyetini tebrik etmek mi gerekiyor.

Ülkemiz 1915 li yılları YENİDEN YAŞIYOR, İKİNCİ ABDULHAMİT HAN’a yapılan oyunların katmerlisi, bu günlerde Sayın Reisicumhurumuz R.TAYYİP ERDOĞAN’a yapılmak isteniyor. Yüz sene evvel yaptıkları gibi, Osmanlıyı YİRMİ MİLYON Kilometre karaden, bu günkü 25 te bir sınırlarına düşürdükleri gibi, YİNE BÖLMEYE ÇALIŞIYORLAR. Bu işe angaje olmuş, DIŞ DÜŞMANLAR ve İÇTEKİ İŞBİRLİKÇİLERİ de bulundukları konumlardan başlarını çıkartıp, İHANET dillerini kullanıyorlar. Türkiye’nin PRAVDASI olarak bilinen, CUMHURİYET ve İSLAM düşmanı bir varakanın içindeki İNGİLİZ’in başını çektiği bu ELÇİLER gurubu ile aynı fotoğraf karesi içinde yer almaları, İHANET ŞEBEKESİNİN boyutlarını göstermesi bakımından önem kazanıyor.

Reisicumhurumuz ve Başbakan’ın, bu tehditler ve tertipler karşısında, MİLLİ BİR SEFERBERLİK halinde olunması ÇAĞRISI konunun  VAHAMETİ  açısından önem arz etmektedir. Batının dostluğuna güvenmenin,AB nin merkezi halindeki BELÇİKA olayları ile ortadadır. 1960 dan bu yana, AB ye girememeyi bir alışkanlık haline getirmiş bir ülke olarak, hala sayfa açtılar, Fasılları girdiler diyip kendimizi kandırmaya ne isim vermenin gerektiğidir. Bunlarla bir hobi gibi uğraşırken, bir yandan da, GÜÇLÜ olmak yönünde, MİLLİ SEFERBERLİK’in luzumudur. Bu gün geldiğimiz nokta  yı, TEKNOLOJİ  yönünden en ileri seviyeye ulaştırmak mecburiyetimizdir. GÜÇ ve İRADENİN hakim olduğu dünya düzeninde, ülkemizi doksan yıldır firenleyenlerin, bu günlerdede PKK ihanetleri ile, ülkemizin AKP nezdindeki ilerleyişini durdurmak ve ülkeyi BÖLMEK isteklerinin ortada olduğudur.