Sevgililer Günü, benim günüm değil. Benim Gün"üm Allah"ın cc Günleri"dir. Ben Allah"ın cc Günlerini kutlarım:

“Andolsun Musa'yı olağanüstü ayetlerimiz eşliğinde: "Kavmini karanlıklar dünyasından aydınlık dünyaya çıkar ve onları Allah'ın nimet-gazap günlerinin zikir ehli yap!" diye görevlendirdik. Kuşkusuz o görevlendirmede çok mu çok sabırlı ve çok mu çok şakir herkes için olağanüstü ders ayetler var” İbrahim Sûresi: 5.

İşte ben, bana ve çağımdaki tüm insanlara mutlu geçmişimi anımsatan Günleri kutlarım.

 Hz Musa AS niçin görevlendirilmiş? Hz Musa"nın, Allah"ın cc olağanüstü âyetleri için, yani Allah"ın cc en güçlü olduğunu anlatan imgelerle caddeye çıkması ve Allah"ın yaka kartı olduğunu tüm insanlığa duyurması için görevlendirilmiştir. Bu imgelerle sokağa çıkan Hz Musa, kavmi şayet kendisine iman eder, Hz Musa ile tam bir uyum içinde sokağa taşar ve bugünü bayram ederlerse tüm toplumu hayat pahalılığı ve terör korkusundan kurtaracağını ve bu toplumu tüm dünyanın gıpta edeceği iyi örnek bir toplum olacaklarını anlatmak ve yaşatmak için görevlendirilmiştir.

Böylece Hz Musa"nın canlandırdığı o Gün, Allah"ın zikri olduğu için ve tüm insanlık böyle bir dünyada mutlu toplum olacağı için Kur"an-ı Kerim o Gün"e Allah"ın Günleri” adı vermiştir.

Sevgililer Günü kimlerin tanıtıcı reklamıdır? Biliyor musunuz? Şimdi 14 Şubat Sevgililer Günü, Her Mayıs"ın 2. Pazarında Anneler Günü, 24 Kasım Öğretmenler Günü… Bunların hepsi bize neyi canlandırıyor? Çağdaş dünyamızı temsil eden Amerikan ve diğer Batılı ülkelerin mutluluğunu bana da yaşatmak için… acaba onlar ne kadar mutlu? Ben mutlu olduğum günden onlar İslamofobia diye söz etmektedirler.

Sevgililer Günü, her yılın 14 Şubat günü birçok ülkede kutlanan özel gün. Kökeni, Roma Katolik Kilisesi'nin inanışına dayanan bu gün, Valentine ismindeki bir din adamının adına ilan edilen bir bayram günü olarak ortaya çıkmıştır. Bu sebeple bazı toplumlarda "Aziz Valentin Günü" olarak bilinir. Valentine kelimesi, Batı medeniyetlerinde hoşlanılan kişi veya sevgili anlamlarında da kullanılır.

Yani ben Allah"ın Günlerinde bayram ettiğim gün, onlar o Müslümanlardan bir korku içinde olduklarını ve benim imanla ve coşkuyla dinimi, imanımı, kardeşliğimi, barışımı, dostluğumu gösteriş olarak sergilediğim günü fobia olarak gördüklerini ilan edecekler. Ben de ülkemde o birilerinin gündem oluşturduğu bana yabancı günlerde onların reklamını sürdürdüğümde onların dostu olacağım. Bu bir çelişki değil mi?

  Bir âyet-i kerimede:

“Unutmayın ki sizin seçilmiş önderiniz yalnız Allah, Onun Resulü, dolayısıyla onlarla sosyal bütünlük içinde; namazı bilincinde kılıp zekatı tam verirken kendilerini toplumunun hizmetine adayan cemaattır. Kim bu seçme yetkisini, Allah'a, Resûlüne, dolayısıyla o siyasî birliğin bilincini taşıyan cemaate verirse bilmiş olasınız ki o "Hizbullah" üyeleri... evet onlar üstün gelen tek cemaattir. Ey iman edenler! Dînî bütünlüğünüzü böylesine oyuncak ve eğlence aracı gibi gören; ta baştan sözde Kitaplı olanları ve inançsız sürüleri seçilmiş yönetici olarak görmeyin. Dînî bütünlüğün bilincinde iseniz Allah'ın takvasını yaşayın” Maide Sûresi: 55-57.

Burada “Hizbullah” deyimi, Kur"an kültürünün ifadesi olarak kullanılmıştır. Bununla bugün dünyanın çeşitli ülkelerindeki siyasi oluşumlar amaçlanmamıştır.

Ardından yine Kur"an-ı Kerim:

“De ki: "Ey Kitap ehli! Tevrat'ı, İncil'i ve Rabbinizce size indirileni bilinçlice ayakta tutmadan hiçbir siyasî kimlik sahibi olamazsınız. Evet Rabbince sana indirilenlerin bilinçlice ayakta tutulması onların bir çoğunun çılgınlık ve küfür duygusunu elbette arttıracaktır. O halde kafirlerin maddi üstünlüğü karşısında ümitsiz olma" Maide Sûresi: 68 buyurmaktadır.

Demek ki biz Kitabımızı dimdik ayakta tutmak için ve dünya toplumlarının da bizim Kitabımıza sevgisini arttırmak için Haram Aylar kapsamında düzenleyeceğimiz Allah"ın Günleri, laik Avrupa"nın ve İsrail lobisi altında inimi inim inleyen Amerika"nın çılgınlık ve küfür duygusunu İslamofobia olarak elbette arttıracaktır.

Bakınız bir ansiklopedi, anneler gününün nasıl tanıtıyor:

Anneler günü geleneği, Antik Yunanlı'ların Yunan mitolojisindeki pek çok tanrı ve tanrıçanın annesi olan Rhea onuruna verdikleri yıllık ilkbahar festivali kutlamalarıyla başlar. Antik Romalılar da ilkbahar festivallerini İsa'nın doğumundan 250 yıl öncesinden ana tanrıça Cybele onuruna kutluyorlardı.

Ey Müslüman kardeşim, Haram Ayların önemini iyi kavrayalım. Hacca giderken Haram Aylardaki Allah"ın Günlerini iyi yaşatarak gidelim. Bu imanımız Amerikan ve laik Avrupa"yı ayakta tutanların öfkesini, kinini, saldırganlığını, küfrünü İslamofobia olarak daha da arttırsın.

Tayyip Erdoğan, Katar'ın başkenti Doha'da düzenlenen 'ABD-İslam Dünyası Forumu"na katıldı. Antisemitizm konusu kadar tehlikeli bir konunun da tüm dünyaya dayatılmaya çalışılan İslamofobia olduğunu dile getiren Erdoğan, ırkçılığı körükleyenlere karşı sert mesajlar verdi.

Sevgililer Günü"ne inanan Batı dünyası, dünya ezilmiş Müslümanlarının haklarını barışçı yollardan savunmasını terör olarak görmektedir. İslam'ın barış ve kardeşlik dini olduğunu dile getiren Erdoğan, "Terör ve İslam'ı bir arada görmek bizim kanımıza dokunuyor" dedi. Erdoğan, İslam anlayışını anlatırken ise Mevlana ve Yunus Emre'nin dizelerinden örnekler verdi.

Değerli okurlarım, biz Haram Aylar"da neden bu güzel barış insanlarımıza birer gün düzenlemeyelim?

Konuşmasında, Sevgililer Günü"nü büyük coşkuyla kutlayan laik Batı"nın barbarlarına ve aynı günü kutlayan Müslüman ülkelerin o uykudaki gafil insanına:

 "Fok balıklarının avlanması karşısında ayağa kalkan insanlık, fosfor bombalarıyla öldürülen çocukları, vicdanını rahatlatmak amacıyla terörle mücadelenin yan hasarı olarak görürse, bundan tüm insanlığın adalet duygusu telafisi zor şekilde hasar görür. Gazze'de bunları yaşadık, gördük. Ey insanlık neredesin?" dedi.

Sevgililer Gününü kutlayan İsrail, Gazze Müslümanlarını Yahudi düşmanı teröristler olarak görmekte ve onların kıyafetinden ürkmektedir:

"Dünyada hiçbir terör eylemi ve terör örgütü o eylemi yapanın ya da o örgütün mensuplarının dini inançlarıyla değerlendirilmezken, maalesef bazı terör eylemlerinin ardından 1,5 milyarı aşkın İslam dünyası hedef gösterilmektedir. Hiç ama hiç ilgisi olmadığı halde sadece adından, kıyafetlerinden, sadece kullandığı kelime ve kavramlardan dolayı bireylerin farklı muameleye maruz kalması, onları dışlayacak, diyalogdan uzaklaştıracak, güvenlerini zedeleyecek ve entegrasyonu zorlaştıracaktır.”

Biz, bizi kutlayalım. Haram Aylar"ı iyi değerlendirelim. Allah"ın Günlerini değerlendirelim. Başkalarının icad ettiği uydurma günlerin kurbanı olmayalım. Allah"ın adını dünyaya duyuracak kimliğimizi ve Allah"ın boyasını yaka kartı edelim. Bizim dışımızdaki karanlık güçlerin icad ettiği günlere kulak asmayalım.