Reşit Öztürk

Reşit Öztürk

SAATLER GERİ ALINACAKMIŞ

 

             Dursun saatlerin geri alınacağını duyunca, evdeki saatleri toplayıp saatçi Temel'e gider: -Ula Temel, saatler geri alınacağmiş. Biz de evdeki saatleri senden aldığımız içun saatleri sana geturduk. Bunları geri alacasun da. Temel kendinden emin bir şekilde: -Öyle yağma yok. Ben de duydum ama sadece 1 saat geri alınacağmiş. Bir tanesini alırım diğerlerini almam.

             ***

             Oflu Hoca'ya sormuşlar. Ben çocuğun adını Büdü koydum, dinen nasıl olmuş? diye. Oflu Hoca da, Nereden buldun o ismi? diye adama sormuş. Adam da, Hocam Kuran'da var, demiş.

             Hoca düşünmüş düşünmüş, Büdü diye bir isim Kuran'da bulamamış, adama demiş. Ben Kuran'da öyle bir isim göremedim diye. Adam da, Hocam iyyakeneğ büdü var ya, demiş.

             ***

             Trabzon'da bir camide Hoca demiş 'Safları sıklaştıralım, aramıza şeytan girmesin' Yaşlı dayı cevabı yapıştırmış: Pırak girsin p..k yiyen o da kılsın iki rekat. 

             ***

             Genç kadın, iş bulmak için çaba harcamayan kocasına çok kızıyordu. Ama kocasının umurunda bile değildi. Kadın bir gün nihayet: -Daha fazla dayanamayacağım, utanç içindeyim, diyerek patladı. –Kiramızı babam, mutfak masrafımızı annem karşılıyor. Bizi kız kardeşim giydiriyor, arabamızın masraflarını da halam karşılıyor.

             Adam yattığı yerden karısına: -Bence de utanmakta haklısın hayatım, dedi. İki erkek kardeşinden yıllardır hiçbir şey göremedik.            

             ***

             Genç adam yaşlı karı-kocanın evlerine misafir olur. 75 yaşındaki amca karısından bir fincan daha çay isterken: Çiçeğim bir bardak daha verir misin? der. Sonra da 'Peteğim şekersiz lütfen' diye ekler. 65 yaşındaki tatlı karısının getirdiği tavşan kanı çayı alırken de: 'Bebeğim sana çok zahmet oldu' diye ekler.

             Genç adam yaşlı amcanın karısı için kullandığı sevgi sözcüklerinden çok etkilenir. 'Amcacığım kaç yıllık evlisiniz?' diye sorar. Yaşlı ama dinç adam: '40 seneyi geçtik evladım' der. Genç adam: -Vallahi maşallah, Allah muhabbetinizi arttırsın. Sürekli çiçeğim, peteğim, bebeğim gibi sözlerle hitap ediyorsunuz galiba?

             Yanakları pembeleşen teyze: 'Doğru, birkaç yıldır bana böyle hitap ediyor' deyip mutfağa doğru yöneldiğinde yaşlı amca genç adamın kulağına doğru eğilerek: 'Şiiit çaktırma, 2 sene önce adını unuttum hala hatırlayamıyorum'

             ***

             Tilki ormanda nefes nefese koşuyormuş. Karşısına çıkan kaplumbağa: -Tilki kardeş ne bu telaş. – Ormana maliyeciler gelmiş demiş tilki. Şimdi bir bakarlar bende kürk, hanımda kürk, çocuklarda kürk, dünyanın vergisini yazarlar.

             Bunu duyan kaplumbağa telaşla yürümeye başlamış. Onu telaşlı gören leylek: -Hayrola kaplumbağa kardeş ne bu telaş? diye sormuş. –Maliyeciler ormanda demiş kaplumbağa. Bende ev, hanımda ev, çocuklarda ev, yakalanırsak dünya vergi yazarlar.

             Leylek de hemen uçuşa geçmiş. Ağaçların üzerinden maymun seslenmiş: 'Leylek kardeş ne iş. Bu ne acele? – Vergi memurları herkese ceza yazıyormuş. Bende yazlık, hanımda yazlık, çocuklarda yazlık, vergi borcundan batarız.

             Maymun bunu duyar duymaz koşarak ağaçtan ağaca atlamaya başlamış. Biraz ilerledikten sonra durmuş. Kendi kendine: -İyi de ben niye kaçıyorum ki? demiş. Benim kıçım açık, hanımın kıçı açık, çocukların kıçı açık. 

            

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Reşit Öztürk Arşivi
SON YAZILAR