METİN BURMA’YI DİNLERKEN, ...

METİN BURMA"YI DİNLERKEN,

DÜNYA TERSİNE Mİ DÖNDÜ DEDİM

            Bu şehirde doğruları savunmak, devlete güvenmek, garibandan yana olmak, haksızlığın ve haksızların karşısında durmanın ne kadar zor bir şey olduğunu sanırım benim kadar sizler de anlamışsınızdır. Son zamanda yaptığımız haberlerden ve yazdığımız yazılardan ötürü rahatsız olan birileri, (kim olduklarını herkes biliyor) kedinin fareyi beklediği gibi beni bekliyor ki, aynı yaptıkları adiliği bir daha yapıp, onların deyimi ile façamı bozmak istiyorlar. Ama unutmasınlar ki, onların bizatihi içerisindekiler, yapmak istediklerini bana anında iletiyor. Sağ olsun Emniyet Müdürü de gazetenin dört bir yanını polis doldurmuş ki, muhtemel yaşanacak olayları engellesinler veya failleri anında enselesinler diye. Hiç kimse şunu unutmasın ki, değil karşıma adam çıkarmaları, beni öldürseler dahi, haklı davamdan asla vazgeçmem.

 Bazen düşünüyorum da, gazeteciliği en iyi yapması gerekenler, bazı siyasetçiler olmalı. Çünkü işleri, güçleri edebiyat yapıp,  palavra atmak. İcraata gelince de dediklerinin tam aksini yaptıklarından, bu işin hakkını en güzel onların vereceğini düşünüyorum. İlkeli, dürüst, haklıdan yana olmak farklı bir şeydir. Bunların edebiyatını yapmak farklı bir şeydir. Seçim meydanlarında haktan, adaletten, demokratlıktan ve dürüstlükten bahsetmek kolaydır. Ama işin başına geçip, bunların uygulamasını yapmak çok daha farklı bir şeydir. Bir kaç gün önce manşetten verdiğimiz “Hayırlı işler” haberi ile ilgili toplundan hayli tepki alan Metin Burma, dün akşam bir TV kanalına çıkarak, yayınlarımızla ilgili cevap verme mecburiyetinde kaldı. Seçtiği kanal da isabetli bir kanaldı. Çünkü bizim yazılarımız, dünyanın her yerindeki internet sitelerinden okunduğu için, onun da seçtiği kanalın kablo yayını yapan ve dünyanın her yerinden izlenebilen bir kanal olması gayet güzel bir tercih. Metin Başkan"ın yaptığı konuşmayı dinleyince yazdığım yazılarda ne kadar haklı olduğumu, hatta gerçekleri ifade ederken çok merhametli davrandığımı bir kez daha anlamış oldum. İşe aldığı isimlerle ilgili ben köşe yazımda ne yazmış isem birebir aynılarını o da söyledi. Vedat Yılmaz"ın Belediye Başkanlığı yapmış teknik bir adam olduğundan işe alınmasının doğru olduğunu yazmıştım, oda aynısını söyledi. Mustafa Tüfek"in iyi bir muhasebeci olduğundan orada görev yapmasının çok doğru bir uygulama olduğunu yazmıştım, Metin Başkan"da aynısını söyledi. Ancak burada asıl sorgulanması gerekenlerle ilgili en ufak bir söz etmedi. Yazıyı yazdığım gün beni telefonla arayıp, tebrik edenlerin yanında bizzat ziyaretime gelen CHP"nin yetkilileri oldu. Adamlar yazdıklarımızın az bile olduğunu söylediler ve ilave ettiler: Cezmi Genez, daha düne kadar Metin Burma için olmadık aleyhte şeyleri söylerken, şimdi nasıl oldu da ona en yakın isimlerden oldu? Bu yetmemiş gibi, birde kızını Belediye"ye soktu. Bu adam bundan on yıl önce memur iken, merhum Muzaffer Önder"in yanına geldikten sonra Kadıköy"de iki katlı evi oldu, altında sıfır arabası var, her akşam dışarıda yer, içer. Bu suyun akarı nereden geliyor? Belediyenin tüm alımlarını yapan isim belli. Bu adam Başkan"ın nesi? Kızının kayıpederi, oğlunun kayınpederi derken tüm eş, dost, akraba Belediye"de. Etiklik bunun neresinde? Başkan bunlarla ilgili en ufak söz etmedi.

Mediva Hastanesi ile ilgili yaptığı açıklamaları dinleyince, “Herhalde dünya tersine dönmüş” dedim. Belediye"nin asli görevlerinin başında, kaçak inşaatları yıkmak gelirken, tamamına yakını kaçak olan bir binayı yasal hale getirmeye çalışmanın mantığını bir türlü anlayamadım. Adamın özrü kabahatinden büyük neymiş efendim, kümes mi yıkıyormuşuz? Mantığa bak. Tamı tamına ters bir mantık, bu bina değil altı kat, isterse on kat olsun, sizin görevinizin yasanın amir hükümlerini yerine getirmek olması gerekirken, siz yapılan kanunsuzluğu ört, bas edip, kılıfına uydurup, yasal hale getirmeye çalışıyorsunuz. Sizin sosyal demokratlığınız, hak ve adaletten yana oluşunuz bu mu? Bunu sizden önceki Belediye Başkanı yapsaydı, dünyayı ayağa kaldırmaz mıydınız? Neymiş efendim, bina ortakları ile birilerinin sorunu imiş, onu ilgilendirmezmiş. Lafa bak beriye gel. Sen olaylarla mı ilgileniyorsun, yoksa kişilerle mi? Sana ne benimle bilmem kimin arasındaki sorundan, sen işini yapsana. Şayet benimle bir düşmanım arasında bir problem olsa ve düşmanım beni öldürmek istese, senin bu konudaki düşüncen beni ilgilendirmez. İkisi arasındaki sorun mu diyeceksin, yoksa kardeşim burası Muz Cumhuriyeti mi? Yasalar var, mahkemeler var.  Bu olayları yasalar çerçevesinde çözün mü demen gerekir?

Bu arada dikkatimi çeken önemli bir başka konu da, Metin Bey"in konuşmasında iki sözünden birisi Büyükşehir Belediyesi"ne övgüler yağdırıp, “Sorunları birlikte çözüyoruz.” demesi. Demek ki, bazılarının söylediği gibi Adem Bektaş"ın seçimi kaybetmesinde en önemli faktör Vezir hazretlerinin Metin Burma"yı desteklemesi olmuştur. Allah birlikteliğinizi ahrette de daim eylesin. Merkezi hükümette Ak Parti ile CHP ülke meselelerinde dahi bir araya gelemezken, şehrimizdeki menfaat guruplarının anında bir araya gelip, ittifak yapmaları ne kadar manidar olduğunu bilmem anlatabildim mi? Şayet anlatamadıysam özür diliyorum, ama anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul, zurna az. Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
6 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR