MEKTUP MUAMMASI

MEKTUP MUAMMASI

Cumhurbaşkanımızın görevi;

Üst düzeyde;

Kamuoyu gerilimlerini yumuşatmak…

Parlamentoda barışı sağlamaktır.

Pensilvanya'ya barış gönüllüsü;

Fehmi Koru'yu gönderdi.

İki A4 sayfalık ültimatomu;

kapalı… mühürlü eline verdi.

Mektupta özetle;

En içten hürmetlerimi arz eder,

gönülden selamlarımla

sağlık ve afiyet üzere bulunmanızı dilerim.

'Hizmet' mi derler;

'Hareket' mi… 'Cemaat' mi…

veya 'Câmia' derler;

bilmem ama; “bir şahs-ı maneviyiz”

tevazuundan sonra;

hemen dershaneler konusu var.

sayın Başbakanımıza kapatılmamasını;

mevcut halleriyle misyonlarını ifa etmeyi…

sürdürmesini arzulamışlar.

Bu hareketin gönüllülerinin;

genel ve sosyal medya aracılığıyla;

nezaket çerçevesinde;

kendilerini ifade etseler de;

ortaya atılan itham ve iftiralarla

karşılık bulması üzücüdür.

Özellikle bir kısım medya kuruluşlarında;

kara propaganda sürdürülüyor!

yayınları sona ererse;

dost ve arkadaşlarım da susacak.

Bu Fakir de;

elinden geleni yapacak.

Sürekli çirkin şeyler neşretmesinler.

Zât-ı aliniz, o kötü neşriyatı durdurun.

yeniden akl-ı selime dönelim.

Devletin adliye ve polis görevlilerine;

emir vermedim,

müdahale etmedim;

ya da memurları bir noktaya sürüklemedim.

sohbetlerimde tansiyonun düşürülmesini;

dost, muhip ve sevenlerimize;

itidalli olmalarını öğütledim bilesin.

görevliler kanunlar çerçevesinde;

vazifelerinin gereğini yerine getirdiler.

suçluları tespit etmeye…

haklarında işlem yapmaya çalıştılar.

olan bazı kimseler hakkında;

belli bir itham olmadan işlem yapılıyor.

Memurin;

sırf belli bir yere yamanarak engelleniyor.

Odaklarına göre tasfiyeler…

kıyımlar kırla gidiyor.

Devlet memurlarının üzerlerine gidiliyor.

vazifelerini yapmaları önleniyor.

Bu masum vatan evladının;

ocusun… bucusun diyerek;

kıyımına biz sussak bile

zannederim maşeri vicdan susmayacaktır.

Sayın Cumhurbaşkanım,

giriş mülakatlarında ciddi bir elemeler var.

eskiden beri olduğu gibi halen;

'Şu cemaatten misin?

bu tarikattan mışsın_

şu dershaneye gitmiş misin?

Falan fişmekan okuldan mı;

mezun olmuşsun!' gibi;

bilgi toplama ve engelleme yapılıyor.

Bu haksız uygulamalar;

genel müdür mü yetmez!

müdür mü… emniyet amiri mi yetmez!

ta memurlara kadar inmişler.

mağduriyete uğramış pek çok insan;

yanımda gözyaşı döküyor;

Sadece sabır ve vifak tavsiye ettim.

Haşmetmeabımız;

yakın çevrelerine… nazları geçen kimselere;

üzülerek hislerini… içlerini dökmektedirler.

masum Anadolu insanları;

bir kısım kara listelere kaydedilmesin.

Dünyanın dört bir tarafına dağılmış;

sürekli genişleyen hizmet hareketi;

önünü kesiyorlar.

hareketin büyümesini… genişlemesini;

eş zamanlı olarak engelliyorlar.

Süleyman Efendi'nin talebeleri…

İlim Yayma Cemiyeti yavruları…

Menzil mensupları…

diğer meşrepler/meslekler kan ağlıyor!

Kıymetli efendim,

kıymetli misafiri dikkate alarak,

dün neredeysek;

şu yaklaşan seçim sürecinde de

aynı yerde ve çizgide duruyoruz.

Zât-ı âlilerinizle… Başbakanınızla;

Diyaloğa her zaman açığız.

ortak tensiplerini tensibimiz sayacağız.

Dertlerimizin Başbakanla da paylaşılmasını;

arzu ederim.

Hayatını dinine, milletine ve insanlığa adamış;

kardeşiniz olarak,

hep sulh ve huzurun yanındayız.

ittihad ve ittifak… uhuvvet ve hullet yanındayız.

Fakir'e sevgi duyanlar da….

Gözümde ahiretin tüllenmiş!

başka bir sevdam… düşüncem…. Emelim yok!

uzatılacak dostluk ellerinin;

her adımına on katıyla mukabelede bulunacağız.

İşte mektubun özeti!

Benim dikkatimi çeken husus;

Bir hocaefendi olarak;

Türkçe Olimpiyatlarına katkı istemiyor;

Dersanelerin okula dönüşümünü;

Asla istemiyor.

Paralel devletteki hesapları da yok!

Hizmetin hizmetindeki;

İman ve ibadet aşkıyla;

Dünyanın dört bir bucağına kucak açacak biçimde;

Yetiştirilen Boğaziçi vd üniversite mezunu;

Pırlanta gibi mankurtlaştırılmış genç insanların;

Yeniden istihdamı konusuna asla;

Yer verilmemiştir.

Dur yolcu! Heyhât;

Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihat...

Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,.

Sana ağuşunu açmış duruyor Peygamber.

Milli Şairimiz'den…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Salih Parlak Arşivi
SON YAZILAR