Kurban bayramı yaklaşıyor;
Acaba kurban keselim mi?
Çünkü Şafiilere göre Kurban;
Sünnettir;
Ama biz Hanefilere göre;
Kurban kesmek vaciptir;
kurbanın malî bir ibadet oluşu…
başta fakirler olmak üzere;
üçüncü şahısların;
hakkının gözetilmesi hususunu
ön planda tutmuşlardır.
üçüncü şahısların;
yani kurban etinden yararlanacak;
ihtiyaç sahiplerinin haklarını;
gözardı ettiği ileri sürülebilirse de,
onlara;
daha güvenli bir gelecek hazırlar.
yolculuk hali zengin olan yolcunun bile;
elindeki parayı;
daha tedbirli harcamasını gerektirir.
kurban bayramı süresince;
iş ve görev gereği;
yolda;
veya bulunduğu bölgede;
yolcu konumundaki kimselerin
muafiyet ruhsatından yararlanması mâkuldür.
Bayram tatilini fırsat bilerek;
yurt içi veya yurt dışı geziye çıkan,
yazlığa giden,
memleketine ana-ata ocağına giden kimsenin
durumu farklıdır.
söz konusu ruhsattan yararlanma yerine
ya önceden gerekli tedbirleri alarak
vekâleten kurbanını kestirmesi
ya da bulunduğu yerde kurban kesmesi
daha isabetlidir.
Çünkü kurban;
toplumda sosyal adaleti sağlar…
üçüncü şahısların haklarını ilgilendirir.
yolcunun namaz ve oruçta
yolculuk ve meşakkat içinde olma
ruhsatı var;
Kurbanda ise zikredilen hususlar,
bu ibadetin sosyal amaçlarının
göz önünde bulundurması,
kurban ibadetinin yerine getirilmesini;
zorunlu kılar.
Kurban için dördüncü şart,
malî imkânın bulunmasıdır.
vâcip kılan zenginliğin ölçüsü,
zekâtta ve fıtır sadakasındaki zenginliktir.
Ücretli, memur gibi sabit gelirli kimseler;
kendi bütçe imkânları içinde ;
sıkıntı çekmeden kurban ücretini;
ödeyip ödeyemeyeceğine bakar.
sabit gelirliler;
aslî ihtiyaç harcamalarını çıktıktan sonra
yıllık gelirinden artakalan miktar
85 gr. altın değerine ulaşıyorsa
kurban kesmeleri gerekir.
Böyle bayram günlerinde
herkes yiyip içerken
fakirlerin mahzun kalmamasını sağlamak
Müslümanlık gereği olmak bir yana,
toplumsal bütünleşme…
kaynaşmayı sağlar
Kurbanda;
Oturmuş zenginlik (nisâb-ı gınâ) aranmaz,
o an için var olan ihtiyaçsızlık durumu
(nisâb-ı istiğnâ) yeterli görülmüştür.
kadın ve yetişkin çocuklar;
bizzat mükellef olmakla birlikte
kocası veya babası bunlar adına;
hibe yoluyla kurban kesebilir.
kurban mükellefiyeti için “hür olma” şartı,
asgari ücretten kurtulma demektir.
Böyle bir bayramda;
Çifte bayram yapılması;
Toplumun milli mutabakat yolunda olması;
Demokratikleşme Paketi'ni;
Başörtülü Memurlarımızın görmesi;
Karı kurallı ilköğretim yavrularımızın;
1933 gibi tekpartici zihniyetin;
Andından kurtulma bayramını yaşamaları;
Her sabah o zulümden kurtulmaları da;
Bir bayramdır.
Kürt kardeşlerimizin de;
Ana dilde ifade özgürlüğü bayramları;
Onlar için çifte bayramdır.
Kürtçülerin zafer kazanmadan;
Hükümetle masaya oturma hevesleri;
Hayatlarında göremeyecekleri umutlarıdır.
İnşallah Kürt kardeşlerimiz;
Demokratikleşme Paketindeki;
Özgürlük bayramlarını yaşar da;
BDP'yi ve silahlı PKK'yı;
Gönüllerinden silerler.
Silah korkusuz…
yerleştikleri mezralarında;
oylarını AKP'ye vererek silerler.
Alevi kardeşlerimiz de;
Dernekleri arasında;
Ordubozanlıklarını kaldırırlar da;
Alevi Çalıştaylarındaki;
Birisinin dediğine
Ötekinin karşı çıkmadığı;
Ortak noktalarda buluşurlar da;
Onlar hakkında;
Hükümetin alacağı ek kararlarla;
Bayramlarına kavuşurlar.

Nefretlerini kes…Sevgiye kurban olsun
Kötü sözü kes..Güzel söze kurban olsun
Küslükleri bitir…Barışa kurban olsun
Koçu kes..İsmail'e kurban olsun.