KAYINÇOLARIM TRABZON’DA DA MUHALEFETE DÜŞMÜŞLER

KAYINÇOLARIM  TRABZON'DA  DA  MUHALEFETE DÜŞMÜŞLER   

Ara sıra sahil  boyu ziyaretlerimiz, sohbetlerimiz ve gezip gördüklerimizle ilgili yorumlar yapacağız, zira şehrimizin demografik yapısı  heterojen bir yapıya sahip olduğundan batıda Balkan'lardan doğuda Kafkas'lara  varan bir nüfus şehrimize göç etmiş veya etmek zorunda kalmış olması nedeniyle her yerden insanın yaşadığı bir şehir haline gelmişiz.

         İlk kurulan TBMM de Samsun'u temsil eden iki Milletvekili  vardı. Bunlardan birisi Ünye'li, bir diğeri ise Gürcü kökenli idi. Demek ki şehrin demografik yapısı o günlerde de dışarıdan gelen göçlerden  oluşan bir yapı idi. Salnamelere bakıldığında şehrin bugünkü merkezinde en ufak bir iskan olmadığı açıkça ortaya çıkmaktadır. Salgın hastalıklar, sıtma, verem, v.b. gibi hastalıkların yoğun bulunduğu bölgeler merkeze yakın  olduğundan bu bölgelerdeki bataklıkların kurutulma imkanı  yoktu. Bu nedenle halkın büyük bir kesimi yüksek tepelerde iskan etmişti.

       Samsun'un yerlisiyiz diye bağırıp, çağıranlar dedeleri ya Kafkas'lardan, ya Balkan'lardan veya Doğu Karadeniz'den şehre gelip yerleşen insanların torunlarıdır. Bafra, Kavak, Çarşamba'nın iç kesimi, Vezirköprü eski yerleşim yerleri olduğu bir gerçek ancak bu ilçelerin şehrin merkezi ile bağlantısı yok denecek kadar az. Cumhuriyet  döneminde şehirleşmeye verilen ağırlık sonucu şehrin merkezi yerleşim bölgesi olmaya başlamış, daha sonra ulaşım, ticaret, sağlık ve sosyal hayatın merkezlere kayması sonucu nufüs yoğunluğu buralara kaymıştır.

       Bu izahı verme nedenim ara sıra  Trabzon, Rize, Ordu, Giresun illerinde olup biten bazı siyasi gelişmeleri verme nedenini sizlere açıklamaktır. Her ne kadar bu şehirde Trabzon düşmanlığı yapmak, Trabzonlulara küfretmek moda ise de, ben aslımı inkar edecek kadar onursuz  olmadığımdan zaman  zaman o bölgede olup bitenleri sizlerle paylaşacağım. İşin enteresan yanı şehrimizde yaşayan bazı Trabzonluların bir kısmının da Atalarına, dedelerine küfredecek kadar onursuz oluşlarıdır. Siyaset yapan  Trabzonlular sırf siyaset adına biz Samsunluyuz veya Samsunsporluyuz derler, ama iç dünyaları tam aksini söyler. Adam gibi birisi çıkıp hayır efendim ben sizin gibi riyakar değilim aslımı inkar etmem, ama Samsun'da yaşadığım için bu şehrin her çilesine talibim, şehrin takımı için her türlü fedakarlığı yaparım derse ona da isyan ederler.

                Bu kadar izahtan sonra gelelim asıl konumuza; malumunuz sevgili kayınçolarım da Trabzonludurlar, sadece Trabzonlu değil, mukaddes belde sayılan Of ilçesindendirler. Bu sülalenin en sevdiğim, en değer verdiğim, hatta saygı duyduğum insanı merhum Lütfi Göktaş idi. Onun kadar onurlu, onun kadar şerefli, onun kadar ağır insana çok az rastladım. Samsun'a her geldiğinde bende kalırdı, evde  ona özel çamaşırlar, traş köpükleri, diş fırçaları vardı. Hala daha evimizde hatıra olarak saklanırlar, sizin anlayacağınız o bizim büyüğümüz idi. Ben damatları olmama rağmen kendi soyadını taşıyanlara değil, gelip bende misafir olurdu. Akrabaları bundan çok rahatsız olmasına rağmen onları hiç ciddiye almaz, bizim evi kendi evi bilirdi.

                Merhum  vefat edince ona olan sevgimizden onun yerini tutar düşüncesi ile yeğeni olan Kemalettin Göktaş'a destek verdik.   Milletvekili seçilebilmesi için bir hayli uğraş verdik, hatta 1991-92 yılllarında yapılan seçimde RP,MÇP, IDP(Islahatçı Demokrasi partisi) ittifakında Trabzon'da liste başı olunca bizzat eşimi de yanıma alarak gidip Of ilçesinde tam onbeş gün bizatihi ona çalıştım. Nihayet  Milletvekili seçildi. İlk dönemlerde o da her geldiğinde amcası gibi davrandı. Sevgili kayınçom bu duruma bir hayli kızdı, ama sonuç alamadı. Ne zaman ki Kemalettin Köktaş'ın eniştesi eski Karayolları bölge müdürü olan  Bilal Demirtaş bu şehre geldi ondan sonra artık beni aramaz oldu. Benim için hiç önemli değil, ancak olayın bundan sonraki kısmı çok farklı, zamanı gelince yazacağım

          Olayın o boyutunu şimdi ele almak için yerimiz de müsait değil. O kısmı geçerek  olayın siyasi boyutuna girmek istiyorum . Ak Parti kurulmadan önce bizi farklı kulvarlarda kullanıp daha sonra parti kurulunca terk eden Kemalettin  Göktaş zorlamalarla  iki dönem  Milletvekili olsa da, Başbakan'ın yanında çok kıymeti harbiyesi yoktu. 2011 Genel seçimlerinde liste dışı kalınca Ankara Büyükşehir Belediyesi'nde Halk Ekmeğin Yönetim Kurulu üyesi oldu. Bilahare kardeşleri aracılığı ile daha önce yaptığı gibi Of ve Trabzon'daki siyasete de müdahil olmaya uğraştı. Ancak son Of ilçe Başkanlığı atamasında kendisine yakın öz kardeşi dahi ne kadar insan varsa hepsi teşkilattan soyutlandı. Trabzon Merkez ilçe Başkanlığında da destek verdiği aday kaybetti. Böylece sevgili büyük kayınçom  Trabzon ve havalisinden siyaset namına silinmiş oldu. Şimdi sıra geldi buradaki kayınçoma. Önümüzdeki günlerde Allah'ın izni, bizim gayretimizle o da tarih olacak.. Bugün de bize ayrılan yer bitti. Kalın sağlıcakla

                 


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
21 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR