KAPASİTELİ İNSANLA SOHBET...

KAPASİTELİ İNSANLA SOHBET ETMEK BİR BAŞKA OLUYOR

Yıllardır camilere gidip  vaaz dinleriz, konferanslara  katılıp  konuşmacıları  dinleriz, TV  kanallarında  açık oturumları  dinleriz, hasılı ömrümüzün büyük bir kısmı dinlemekle  geçer ama önemli olan bu dinlediklerimizin ne kadarının bilgi dağarcığımızda kaldığıdır. Cuma günleri  namaz kılmaya giderken insanların bir kısmı  istifade  ettikleri hoca efendinin vaazını dinleyebilmek için namazdan  çok önce camiye  gitmeleri  vaazı  veren hoca efendinin ilmi yeterliliğinin kanıtıdır. Zaman zaman yapılan vaazu  nasihatleri  eleştirme nedenim de dersine çalışmadan  kürsüye çıkan hocaların yalan yanlış  bilgilerle insanları  bilgilendirmeye kalkmalarından kaynaklanmaktadır.

            Küçük insanlar kişileri, büyük insanlar olayları tartışır ifadesi çok doğru bir ifadedir. Muhatabınızın bilgi dağarcığı dolu olduğunda onu dinlemekten zevk alırsınız, hatta sohbet bitmesin diye elinizden geleni yaparsınız. Şehrimizin en büyük sıkıntılarından birisi de olayları tartışacak insanların az olması sorunudur. Eskiden siyaset yaptığımız zaman akşamları çıkıp oturmak zorunda  olduğumdan nerede ise her akşam  dışarıda  oturup siyaset konuşurduk. Siyaset konuştuğunuz insanlar kapasiteli olsalar siyasetin içeriğini, olması gerektiği noktayı ve yapılan yanlışları konuşursunuz, ancak muhatabınız hayatında okey oynamanın dışında ilkokuldan sonra veya lise yıllarında ödev yaparken edebiyat öğretmeninin verdiği  ödevi yapmak için okumak zorunda olduğu Ömer Seyfettin'in romanından başka bir kitabı açıp okumamış ise o adamla ne konuşacaksınız siz takdir edin.

            İdealist bir insan hangi dünya görüşüne sahip olursa olsun  boş zamanında okey, tavla, pişpirik gibi sırf zaman öldürmek adına  oyun oynama  şansı olamaz. En azından oturup dünya klasiklerinden başlamak kaydı ile  sıkıcı olmayan  roman, hikaye türü kitapları okuyup  konuşma kültürünü geliştirir. Biraz daha ileri gidip toplumu ilgilendiren konularda bilgi sahibi olmak istediğinde tarih, siyaset bilimi, sosyal ve siyasi olayları içeren kitaplar okumaya başlar. Bu hassasiyeti göstermeyen insanlarla oturup ne konuşabilirsiniz derseniz filan partide kim ne yapmış, felan cemaatte ne olmuş, kim kiminle beraber dolaşmış, siyasette etkili olabilmek için kimlerin arasını açalım ki araya bizim de girme şansımız olabilsin, hangi il başkan adayı veya milletvekili adayı daha şanslıdır, hangisine yakın durursak ileride  istifade edebiliriz gibi küçük hesaplar peşinde olursunuz. Bunun en güzel örneğini AK Parti'de yapılan temayül oylamasında yaşadık. Siyasi arenada daha önce olup da sırf başkalarının arasını açarak kendilerine yer bulmaya çalışan insanların aday adayları ile ilgili yaptıkları çalışmalar bunun en güzel göstergesidir. Örnek isterseniz eski merkez ilçe örgütü İbrahim Sandıkçı'nın basiretsiz ve kişiliksiz politikaları  yüzünden  siyasi arenadan silinince aday adaylığı sürecini  değerlendirebilmek için  kolları sıvadı, temayül yoklamasında  Ali Akyüz, Fuat Köktaş, Eyüp Kahveci ve Özlem Maraş  için bir hayli uğraş vermelerine rağmen bu isimlerden hiç birisi listelere giremeyince  yeniden hayal kırıklığına uğradılar. Sandukacı İbrahim Müteferrika Paşa hazretleri ne yapıp, ne edip siyaset arenasına girebilmenin teşkilatlara yaklaşmaktan geçtiğini bildiğinden  her fırsatta altını oymaya çalıştığı ve İl Genel Meclisi üyesi olmaması için her şeyi ile mücadele ettiği Osman Çetinkaya ile bir araya gelebilmek için bir organizasyon yapıp yemek yemişler. Ardından bir milletvekili  ile yaptığı sohbet esnasında milletvekilinin kendisine şaka yollu ekibini hazırla geliyorum ifadesinden vazife çıkarıp arkadaşlarına falanca vekil benden ekip kurmamı istedi seçimde ona çalışacağız deyince kendisine güvenmeyen arkadaşları olayın doğruluğunu araştırdıklarında olayın doğru olmadığını öğrendiklerinde bir kez daha hayal kırıklığına uğramış olmaları Sandukacu İbrahim Müteferrika Paşa'nın olmayan itibarını eksiye çevirmesine neden olmuş.

            Asıl konumuz Haluk Hoca ile dün yaptığımız sohbetten aldığım keyfi sizlere anlatmak olacak iken konuya gireyim derken tuşların beni nereye getirdiğini gördünüz mü? Haluk Hoca'nın siyasi görüşü ne olursa olsun bu şehrin yetiştirdiği ender şahsiyetlerden ve ilim adamlarından birisidir. Hocamız hem nazik, hem kibar, hem de çok dolu bir insan. Kendisiyle bir saate yakın sohbet ettik, bana on dakika dahi gelmedi, olayları konuştuğumuz hocanın yetişmesinde emeği geçenleri takdir ediyorum, iyi ki varsın Haluk Hoca diyor, sizleri onun sohbeti ile baş başa bırakıyor ve hepinize mutlu pazarlar diliyorum

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
9 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR