İSTİFA EDEN BÜROKRATLARDAN...

 İSTİFA EDEN BÜROKRATLARDAN BİR KISMINI YORUMLAYALIM

            Dün akşam saat 17.00 itibarı ile milletvekili aday adayı olmak isteyen kamu görevlileri istifalarını  verdiler. İstifa  edenlerle  ilgili  zaman  zaman değerlendirmelerde  bulunacağız, ancak bugün  ağırlıklı  olarak Aslan  Karanfil  üzerinde  duracağız. Zira  Aslan  Karanfil'in  ayrıldığı  makam  önemli bir makam olduğundan  kamuoyundaki  algılanması, sıralamadaki  yerinin  garanti  olduğu  yönünde  olabilir. Yazıyı  okuduktan  sonra  işin aslını  öğreneceğinizi  düşündüğümden  sizleri  biraz  bilgilendirme  gereği  duydum.

            Aslan  Karanfil'in   istifa  etmesinin  en önemli  nedeni  görev  yaptığı  makamda  tıkanma  noktasına  gelmesidir.  Göreve  başladığı  günden  bu  güne  dek  yaptığı  yanlış  icraatlar  nedeni ile  kamuya çok  büyük  zararlar  vermiş  bir  idareci  olduğunu  rahatlıkla  söyleyebilirim. Büyük  Otel'in  tahliye  olayının içerisinden  çıkmaz  bir  hal  almasının en  büyük  nedeni  yetkisi olmaksızın kiracı  ile  yaptığı  ek  protokoldür. Büyük  Otel'in  kiracısı  ile  mahkemelik  olan İl Özel  İdaresi  tahliye davasını  kazanıp, otelin  ilgili  mahkemenin  tahliyesine   karar vermesine  rağmen, 2886  sayılı ihale  yasası  gereği  İl  Genel  Meclisi'nden  yetki  alması  gerekirken, bu yetkiyi  almadan  kiracı  ile  yeniden  sözleşme  yapması  sonucu  kiracı bu sözleşmeyi  delil  göstererek  yeniden  otele sahip  oldu.

            Büyük Otel'in 1997 yılında kiraya verildiği  günden  bu  güne  kadar  tek  kuruş  kira  ödemeyen  müstecir  bir de  yaptığı  tadilatları  kiraya saydırınca  adam  ödemediği  kira kadar  alacaklı  duruma  girdi. Siz devlet  adına veya kamu  adına bir  kiracı  ile  baş  edemeyip, tüyü  başında   bitmemiş  yetimin  hakkını  koruyamayacaksınız ama kalkıp  milleti  temsil  etmek  adına aday adayı  olacaksınız, buna insanlarla dalga  geçmek  denmezde ne  denir  siz takdir  edin.

            Aslan  Karanfil'in görev  yaptığı  yaklaşık  beş  yıllık süre  içerisinde bu  şehre  ne  kazandırdığını çok  merak  ediyorum, sadece  Büyük  Otel  olayından  ötürü  yirmi üç  milyon (Eski para ile  23 trilyon)  lira kamuya  zararı  olmuş  bir  insan,  bu  yetmemiş  amiri  olduğu  kurumda  amirlikten  ziyade  dengeleri  koruma  adına her  türlü  tavizi  vermiş  bir  yönetici. İl  Özel İdaresi'nde  çalışan  personelin  mesaisini  takip  etmek  üzere kurulması  düşünülen  parmak  basma  usulü  ile  mesai  takip  sistemini  çete  reisinin  adamlarının  işe  gelmeden  maaş  aldıkları  için itiraz  etmeleri  üzerine  sistemi  depoya  kaldırıp  çürümeye  terk  eden  kendisi  değil de  kimdir?

             İl Özel İdaresi  Köy  Hizmetleri'nden  ayrılıp özel  idare  statüsüne  geçmesinden  sonra  kaç  personel  alınmış  ve  bu  personelin kimler  olduğunu hangi  şartlarda  alındıklarını  yazdığımızda Aslan  Karanfil  Bey  topluma  ne  hesap  vereceğini  merak  ediyorum. Bugüne  kadar  görev  yaptığı  müessesede  ne  kadar adil  olmuş  da  bundan  sonra  toplumun  tamamına  yakınını  temsil  etmeye  talip  olmuş.

            Bu  dediklerimi  söylerken  Aslan  Bey'e  düşman  olduğumu  sanmayın, insan  olarak  kendisini  severim ancak Erbakan  Hoca'nın dediği gibi  ülkemi  kendisinden  çok  sevdiğimden  seçilmesine  karşıyım. Benim gibi  bir  gazeteci  olur mu  bilmiyorum  ama seçim  sathı  meyline  girdiğimiz şu  günlerde aday  adaylarının  ticari  potansiyel  görüldüğü  bir  meslekte  kalıp  bu  şekilde  yazı  yazmamın akla  mantığa uygun olmadığını  düşünebilirsiniz  ancak  önemli  olan bizim  kazanacağımız üç  beş  kuruş  değil, toplumun  kazanımlarıdır.

            Bu arada sevgili  kayınçom  kamyon  şoförü  yazdığım  ve  yazacağım  yazılardan  duyduğu  rahatsızlık  sonucu  ta  İstanbul'dan birilerini  arayıp, rahatsızlığını  veya  rahatsızlıklarını beyan  etmişler. Kanaatimce bu işi yapan kamyoncu  kayınçomdan  ziyade  ırmak sırtının  ağasıdır. Bu  zavallı  arkadaşların  unuttuğu  şey  daha önce  o  aradıkları  insanların  yüzü  suyu  hürmetine  Samsunspor  kulüp  başkanlığında  kendilerini  kayıtsız, şartsız ve  beklentisiz  desteklemiş  olmama  rağmen karşılığında bize köle  muamelesi  yapmış  olmalarıdır. Sırf bu  şehirde  yanlış  isimler  siyasette  ön  plana çıkmasın  diye  yaptığımız ortak  akıl  toplantısına  sokma  akıl  toplantısı  diyenler  şimdi  sokma  akılın  ne  olduğunu  da  görecekler. İnsan  biraz  saygılı, biraz  vefalı, biraz da edepli  olmalı ki karşısındakinden  saygı  beklesin. Başkalarına saygısı olmayanların kendilerine  saygı  beklemeleri  abesle  iştigaldir. İşte  bu  nedenle  dün de belirttiğim  gibi  derviş  dervişin  arkasına  sıra  ile  geçer kuralı  gereği  sıranın  bizde  olduğunu  unutmasınlar. Kalın sağlıcakla

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
12 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR