İşsizliğin tırmanması ve geleceği

İşsizlik alabildiğince tırmanıyor ve işsizler ordusu çoğalıyor. Acaba akibet, ne olur ve nereye varır?
Biz ekonomist değiliz ve işsizlik bizim konumuz değil. Ama dünya çalkalanıyor. Bizi de ilgilendiriyor. Biz emekliyiz; ama gençlerimiz var, acaba neler olacak. Konuyu biraz irdelemeyi uygun bulduk.
Din adamı olarak da Kur"an-ı Kerim bu konuda ne diyor? Acaba bize Kur"andan bir ışık doğar mı?
Dünya, 100 yıldır bir faizcilik ekonomisine kapılmış gidiyor. Kapitalizm, zengini daha zengin e fakiri daha fakir eder diye biliyoruz. Allah cc:
“Faizci iş çevreleri, kendisine cinn ilişmesinden ötürü, ancak şeytanın çırpıştırdığı kişinin davranışı gibi davranırlar. Bunun nedeni; alış-verişin ille de faiz gibi olacağını söylemeleridir. Oysa Allah, alış-verişi güzel, faizli işlemi de çirkin davranış olarak nitelemiştir. Dolayısıyla herkim Rabblerinden böyle öğütlenir, hemen vazgeçerse geçmiştekiler lehine olur. Onun işi Allah'a kalmış; kim faizi alışkanlık edinirse... işte onlar cehennemliktir, onlar demirbaşı olmuşlar. Allah, faizi çökertir; katılımcılık zekatın verimini kat kat arttırır. Allah o küfrü  yayan, göbekten günahkârı hiç sevmez” Bakara Sûresi: 275-276
Yıllardır faiz ile işlem yapan ve bütün dünya ticaretini bu yönde etkileyen dev holding sahipleri ve o holdingleşmiş tüccarı besleyen dünya bankerleri bütün işlemlerini faiz üzerinden gerçekleştirdiler ve fakirden aldıklarını zenginlere yüklediler.
Allah cc bu iş adamlarının dünyayı faiz ateşine sürüklemelerini:  “şeytanın çırpıştırdığı kişi” olarak nitelemektedir. Yani nerede faiz varsa, orada şeytan ve şeytanlar; şeytanlaşan insan siluetleri vardır.  Allah cc o insanları kendi akılcıklarıyla baş başa bırakır ve o akılcık sahipleri, dünyayı kurtaracağım derler ama battıkça batarlar.
İşte âyet-i kerimede Allah cc işadamı zenginleri: “şeytanın çırpıştırdığı kişiler” olarak tanıtmıştır. Güya iş yapar gibi gözükse de bütün çabaları çırpınmadır; işte dünyayı ateşe verdiler.
Türkçe sözlüklere baktığımızda çırpınmak, bir acı zoruyla kol ve bacaklarını sertçe oynatıp durmak demektir. Ne yapacağını şaşırmış bir durumda sağa sola koşmak demektir.
Ne güzel tanım! Allah cc o kapitalist zengin işadamlarının dünyayı kolaçan etmesini ve genç beyinleri kobay gibi kullanmalarını kendi aleyhlerine eylem olarak nitelemektedir. Çünkü işin içinde ve başında şeytan var! Şeytanlar veya şeytanlaşmışlar var. Şeytanlar acıyı tatlı, ballıyı zehir, zehri ballı olarak gösterir.  Her şeyi tersinden alır. İşte bugünkü işsizliğin temelinde şeytan var.
Yeni Şafak Gazetesi"nden öğrendiğimize göre: İşsiz sayısı 838 bin kişi artarak 3 milyon 274 bin kişiye yükseldi. İşsizlik oranı ise 3 puanlık artış ile yüzde 13,6'ya çıktı.  Rusya'da 6 milyon işsiz yaklaşık yüzde 8'e tekabül ediyor.
Dünyayı kasıp kavuran küresel kriz Türk vatandaşını dışarıya göre daha az etkiledi. Hükümetin iç piyasayı canlandırmaya yönelik attığı adımlar tüketiciye olumlu yansıdı. Bu durum vatandaşlara güven aşılarken son üç aydır krize inat yükselen Tüketici Güven Endeksi, şubat ayında yüzde 3,42 oranında artarak 74,01 değerine yükseldi.
İşsizlik oranı kentlerde yüzde 15,4, kırsal kesimde yüzde 10,7 olarak belirlendi. Kriz her geçen gün işsizler ordusuna yenilerini eklerken, uzmanlar işsizliğin daha da artacağına dikkat çekiyor. Uzmanlara göre, işsizlik oranı önümüzdeki aylarda yüzde 15'e kadar çıkabilir.
Bakan Şimşek, özünde işsizliğin bir mesleksizlik problemi olduğunu söyledi. Türkiye'de neredeyse yılda 700 bin kişi çalışma çağına giriyor, işsizlerin yüzde 60'ı lise altı eğitime sahip. GAP'ın tamamlanmasıyla 3 milyon kişiye istihdam imkanı doğacak diye ekledi.
İngiltere'de işsizlik oranı, gelecek yılın ikinci yarısında toplam işgücünün yüzde 10'u seviyesine ulaşır ve işsiz sayısı 3.2 milyona yükselir.
Federal İş Ajansı'nın 29 Ocak'ta açıkladığı istatistiklere göre, Almanya'da Ocak ayında 387 bin kişi kriz yüzünden işsiz kaldı. Bu şekilde Almanya'daki işsiz sayısı 3 milyon 489 bine yükseldi ve işsiz oranı da yüzde 8,3'e çıktı. Bu rakam, yine de bir önceki yılın Ocak ayı rakamlarına göre 170 bin daha az işsiz anlamına geliyor.
''Küresel mali krizin her ülke olduğu gibi Fransa'yı da olumsuz etkilediğini'' kaydeden Lagarde, ''hükümetin işsizlik sorununa etkin çare bulmak için seferber olduğunu'' söyledi.
Avrupa ülkeleri arasında işsizlik oranının en yüksek! Devlet İstatistikleri, küresel finans krizinin AB"nin dördüncü büyük ekonomisi olan İspanya"yı sert bir şekilde etkiledi. Geçtiğimiz yıl, işsizlik oranı yüzde 13.9 artışla 3.2 milyona yükseldi; şimdi 3.33 milyonu aştı.
İşte görüldüğü gibi şeytanın kol gezdiği ülkelerde büyük tedirginlik var.
İslam ülkeleri, dünya nüfusunun beşte birini oluşturuyor, ancak dünya gayrisafi hasılasının yüzde 5'ini üretiyor. 53 İslam ülkesinin gayrisafi milli hasıla toplamı 950 milyar dolar; rakam, 1.200 milyar dolardan fazla üreten Fransa'dan az.
Dünya ticaret hacminin yüzde 7'sini oluşturan ticaretlerinin önemli kısmını ise fiyatları her geçen gün düşen hammaddeler oluşturuyor.
Afganistan'da erkeklerin yüzde 90'ı, Pakistan'da yüzde 88'i okuryazar değil. Cezayir'de 15 yaş altındaki nüfusun oranı yüzde 40. Fas'ın bazı şehirlerinde konut ihtiyacı olarak yüksek ki, üç ailenin bir odada yaşaması çok olağan bir durum. Sudan ve Somali gibi ülkelerde ise halk açlıkla boğuşuyor.
Ortalama bir Arap vatandaşının geliri bir OECD ülkesi mensubunun gelirinin ancak yüzde 14'ü kadar.
2002 Arap İnsani Gelişme Raporu'na göre, Arap dünyasının ortalama büyüme hızı Afrika'nın Sahra ülkelerinden sonraki en düşük düzeyde.
CSIS verilerine göre, Ortadoğu ve Kuzey Afrika'daki İslam ülkelerinin dünya ticaret hacmindeki payları 1990'da 3.1 iken, 1998'de 1.9'a düşmüş. Arap dünyası, son 20 yılda olduğu gibi yıllık yüzde 0.5 büyümeye devam ederse, ortalama bir Arap'ın gelirini ikiye katlaması için 140 yıl geçmesi gerekecek. Halbuki bu süre Avrupa ülkeleri için 10 yıl kadar.
Arap ülkelerinde 15 yaşın altındaki nüfusun oranı yüzde 40'a ulaşıyor. Genç işsizlik yüzde 40'a çıkıyor. Nüfus artışı böyle sürerse gelecek 10 yılda 50 milyon kişinin işsizler ordusuna katılacağı hesaplanıyor. Bunlar gösteriyor ki İslam ülkelerinin sokakları, eğitimsiz, işsiz, çaresiz ve dolayısıyla öfkeli gençlerle dolu. Batı'nın bilinçli olarak Doğu'yu geri bıraktığına inananların öfkesi terör olarak geri dönüyor.
Komünist Afganistan, sosyalist Cezayir, devrimci Libya, monarşik Fas ve İran, laik Tunus, Batıcı Mısır, bölünmüş Lübnan ya da şeriatla yönetilen Suudi Arabistan'da kitlelerin mevcut politikalara yönelik tepkileri veya iktidar talepleri İslam üzerinden dile getirildi. Ama hangi İslam! Geliştirilmemiş ve icmâ"-ı ümmetini gerçekleştiremeyen ve ortak akıl hareketini geliştiremeyen Ehl-i Sünnet gelenekçilerinin İslam"ı!
Bunun nedeni, İslam ülkelerinde holdingleşmiş sermaye sahiplerinin faizci politikaları yüzünden şeytana kulluk etmeleri. Kur"an mesajını yirmibirinci yüzyıl bilimsel verilerine göre yorumlayacak icmâ"-ı ümmet kurullarını geliştirmemeleri! Amerika"nın faizci bankerlerinin elinde tutsak olmaları; daha doğrusu faiz şeytanlarının kölesi olmaları…
İnşallah İslam ekonomisini dünya gündemine taşıyacak sermaye sahipleri dünya Müslümanları arasından doğacak ve işsizliğe çare olacaklardır.
İşte Nur Sûresinde: “o bahadırlar... Evet ne ticaret, ne alış veriş; onları ne Allah'ın zikrinden ne namazı bilincinde kılıp zekât vermekten geri koyabilir. Onlar, kalplerin ve bu gözlerin renkten renge büründüğü Günün korkusunu içlerinde yaşarlar” âyet: 37. anlatılan gençliği anne-babalar ve İslamî eğitim veren eğitim kurumları yetiştirdiklerinde, işsizlik oranı azalacaktır.
Bu konuda din uleması, aklına başına almalı ve görevlerinin yerine getirmelidirler. İktidar sahiplerine işi bırakmamalıdırlar. 
İktidar, ulemanın elindedir, yeter ki Kur"anı; “sakit Kur"an”dan “nâtık Kur"an” yükseltsinler yeter!
İşsizliğin geleceği Müslüman ulemanın ortak akıl hareketleriyle iktidarlara akıl hocalığı yapacak eski kıvamlarına ulaşmasıyla aydınlık olacaktır.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Salih Parlak Arşivi
SON YAZILAR