İSLÂM ÇOĞRAFYASINDA SORUNLAR

İslâm çoğrafyası aynı zamanda müslümanların gönül  çoğrafyasıdır. Hz.Adem ile başlayan insanlık Ortadoğu merkezli inşa edilmiş, gelişmiş ve genişlemiştir. 

İlk insan olan Hz.Adem aynı zamanda ilk Peygamberdir. İlâhî vahyin naslarına da muhatap olan Hz. Adem, insanlığa vahiy merkezli bir zihniyet sunmuştur. Buna rağmen, ilk insan ve ilk Peygamberin ilk oğlu Kabil, günahların en büyüğünü,  kardeşi Habili öldürerek işlemiştir. 

O günden beri, yani ilk insandan itibaren, insanlık kan ve göz yaşı ile yaşamıştır. Peygamberlerin görev çoğrafyası ve insanların yaşam merkezi olan Ortadoğu tarihi süreçte sürekli sorunların da merkezi olmuştur. 

İktidar kavgaları, çıkar hesapları, menfaat paylaşımları insanlar arasında kavganın tetikleyici unsurları olmuş her zaman. 
Beşeri zaafiyetlere sahip olan insanoğlu, elinde vahyin mühsulü bilgiler olmasına rağmen, çoğu kere nefsi isteklerin peşinden sürüklenmiştir. 

Bugünün İslâm çoğrafyası, aynı zamanda müslümanların gönül çağdafyaları, yine tarihi süreçte olduğu gibi sorunların da çoğrafyasıdır. Ana bölümü Ortadoğu olan ve halkı müslüman toplumların Ortadoğu'da olmayanları da dahil, nerdeyse hepsi sorunlarla boğuşmaktadır. 

Yaklaşık sekiz milyarlık  dünya nüfusunun, iki milyara yakını Müslümandır. Geriye kalan altı milyar civarındaki nüfusun büyük bir bölümü Hıristiyan olmakla birlikte,  tamamı farklı inanç gruplarına sahip İslâm dışı, hatta İslâm düşmanı bloku oluşturmaktadır. En büyük tek blok olan Müslümanlar, İslâmi kabule göre, tek millet olan küfür zihniyetiyle, hep mücadele halinde olmuşlardır. 

Hak ve Batıl mücadelesi de iki milyar müslümanla, altı milyar ötekiler arasındaki mücadeledir. Bu mücadele süreçlerinde, kan ve göz yaşı hep İslâm çoğrafyasında akmıştır. 

Tek millet olan küfrün temsilcileri de kendi aralarında mezhep kavgaları, çıkar sorunları, ekonemik savaşlar yapmışlarsa da, dışarıya karşı tek vücut olmuşlardır. Özellikle medeniyetlerine tek düşman gördükleri müslümanlara karşı her zaman aynı noktada buluşmuşlardır.

Tarihi olayların birinci başlığını oluşturan haçlı seferleri, tek millet olan küfrün müslümanlara ve İslam çoğrafyasına  karşı yaptıkları işgal girişimleri, konu Müslümanlar olunca nasıl bir araya geldiklerini anlatmak için yetecek örnektir. 

Dün olduğu gibi bugün de İslâm çoğrafyasının her yerinde kan ve göz yaşı vardır. Buna sebebiyet verenler de, tek millet olan küfrün temsilcileri, haçlı zihniyetinin müntesipleridir.

İslam çoğrafyasının merkez kalesi anadoludur. Müslümanların büyük bloğunun hamisi ve abisi de milletimizdir. Dünya Müslümanlarının çoğu duruşlarını, düşünce ve kararlarını ülkemizdeki gelişmelere bakarak düzenlemektedir. 

Ülkemizi idare edenler ne zaman müslümanların tamamına seslenmişlerse dünyanın her ucundaki Müslümanlardan ses gelmiştir. Ne zaman müslümanlara dönük bir olumsuz hava oluşmuşsa, tüm dünya Müslümanları da bundan üzülmüştür. 

Yükselen değerlerin sahibi olduğu ifade edilen batı uygarlığı, müslümanların tek sese itibar etmesinden ve beraberce nefes almasından her zaman rahatsız olmuştur. Bu nedenle de, İslam coğrafyasını, sorunlar çoğrafyasına dönüştürmektedirler.  

İki milyar müslüman aynı sese, aynı nefese itibar edip, tek bedende buluştukarında İslâm çoğrafyası, sorunlar çoğrafyası olmaktan çıkacaktır. 

15 Temmuz İşgal Girişimi, ülkemiz merkezli ama muhatap alanı tüm İslâm çoğrafyası olan bir girişimdir. Arkasında haçlı zihniyetinin ağaları, tek millet olan küfrün babaları  vardır. Eleyip beledikleri, büyütüp yetiştirdikleri taşeron yavruları marifetiyle İslâm çoğrafyasına, kendilerince büyük bir operasyon yaparak, müslümanların gönül coğrafyasını da tek millet olan küfrün üssü haline getireceklerdi. 

İslâm çoğrafyasında sorunlarla yaşamak, batı medeniyetinin uşağı olmaktan çok daha gurur vericidir. Tek bedende toplanıncaya kadar Müslümanlar sorunlarla bu coğrafyada yaşamaya, milletimizin 15 Temmuz ruhu, tüm müslümanların tek millet olan küfre karşı genel bir ruhu haline gelene kadar, bu coğrafyada kan ve göz yaşı devam edecek gibi görünmektedir. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sami Kesmen Arşivi
SON YAZILAR