İnsan konuşan hayvan mıdır?

Yunan filozofları insanı tarif ederken "İnsan konuşan bir Hayvandır"olarak tarif etmişler. Ancak İslam Akaid ve felsefe uzmanları bu görüşe karşı çıkıp, şayet insan konuşan hayvan olsa idi papağanların da insan olmaları gerekirdi demişlerdir, zira papağanlar da konuşabilmektedirler, insanı hayvandan ve diğer yaratıklardan ayırt eden en büyük özellik akıl"dır, hatta akıl iman dan"da önde gelir çünkü aklı olmayanın imanı da yoktur derler ve doğrusu da bu görüş olduğunu düşünüyorum ancak bugün Yunan filozoflarına göre hayvan tariflerini yapmak geldi içimden, geçenlerde işin uzmanı bir arkadaşı; eski deyimle baytar yenisi ile veteriner hekim arkadaşımı arayarak konuyla ilgili bilgi alış verişinde bulunup, bendeki bilgileri teyit ettirdim. Diyeceksiniz ki nereden çıktı şimdi bu hayvan tarifi işi madem ki insanı hayvandan ayıran en önemli unsur akıl"dır demek ki aklı olmayan insanın hayvandan farklı bir tarafı yoktur o halde sureten insan görünümünde olup, yaptığı işler bakımından hayvandan farkı olmayan bazı insanları tarif etmek gerektiği kanaatindeyim, çünkü bu insanlar siyasette ön saflarda durup, yöneticilik yaptıklarını sanıyorlar ama arkadaşlarına ve partilerine ne kadar zarar verdiklerinin farkında değiller örneğin son atamalarda İbrahim Sandıkçı"nın harcanmasının en büyük nedeni bu insan görünümündeki hayvanlar olduğunu unutmayalım şimdi hayvanlarla ilgili tarifimi yapınca kimin hangi hayvan cinsinden olduğunu anlamanıza yardımcı olacağı kanaatindeyim. Kendisiyle konuştuğum veteriner arkadaş çeşitleme olarak ineklerin 150 tür"e kadar çıkabileceğini söyledi ancak ben bir kaç çeşidinden bahsetmeyi düşünüyorum örneğin montofon ineği sadece etçil (bu montofon et yemeyi de çok sever)bir hayvan olup, yiyip  yiyip  şişmekten başka bir işe yaramaz süt verimi az olan bu hayvan kiloca ağır ancak eti de çok lezzetli değildir, yediği yemeği inkar etmez ancak  icraat noktasında pek bir işe yaramaz, genellikle yemek meclislerini sever, bulanık hava, insanların biri birine düşman olması onun en çok haz duyduğu anlardır toplumda da bu durum fazlasıyla hakim olduğundan değmeyin bizim montofonun keyfine kilo aldıkça alıyor, bir yandan da yağ tulumu haline geliyor, kilosuna aldanıp fikirlerine değer verenler sohbet sırasında terleyen montofondan akan yağlar  ayaklarının altına isabet edince öyle bir kayıyorlar ki soluğu hamamda alıp, yıkanıp, temizlenmek bile onları temizlemeye yetmiyor. İkinci tür inekler Hollanda Jersey türleridir bu türler kiloca ağır olsalar da ara  sıra süt verirler ancak akılsızlıkları sebebiyle verdikleri bu sütü de tekmeleyip dökerler yaptıkları bu hareket neticesi montofondan farksız hale gelirler,girdikleri her sürü ile kavga edip o sürüden ayrılan bu hayvanlar, yapılan her seçmede farklı kulvarlarda yer alıp, beraber oldukları topluluktan ilk ayrılan kendileri olur, en bariz özelliklerinden biri de kendilerini akıllı sanıp, herkesi yönetmeye kalkarlar, kendileri gibi insanları da fesat sandıklarından ne söylense inanamazlar, onlar için yalan doğrudan daha makbuldür, hem cinslerine karşı aşırı cimri olan bu hayvanlar bazen yiyeceklerinden artanı etrafına sunmalarını cömertlik sanarlar, bilmedikleri tek şey bütün toplumun onlarla ilgili kanaatinin ne olduğudur, ne de olsa hayvan çok görmemek gerek. Gelelim literatürde yeri olmadığı halde toplumda var olan kara sığır türlerine bunlar az yiyip, az süt veren yüksek kesimlerde yaşamaya alışmış, doğanın en zor şartlarına dayanıklı sakin görünümlü ama içi fesatlıkla dolu hayvanlardır, ayrıca nankörlükleri ile de bilinen bu hayvanlar, montofon ve jersey"le fazla dolaşmaları neticesi harcamalarını ayarlayamayıp, sıkıntıdan kurtulamazlar, sıkıntılı günlerinde Jersey ve montofondan en ufak destek bulamayan sıska kara sığır türleri onlardan korkularına diğer meclislere de gitmeye çekinirler. Değerli okurlar hayvan türlerinin üçünü bu gün yazdık kalan türleri de ilerleyen yazılarımızda paylaşmak üzere mutlu haftalar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR