Canik Belediyesi, milletlerarası seviyede bir sempozyuma daha ev sahipliği yaptı.  "Bir sempozyuma daha" diyorum; çünkü, bir üniversitenin yapması gereken ilmî faaliyeti, mahdut imkânlara sâhip bir belediyenin yapması, gerçekten takdire şâyândır.Düşününüz ki, bu belediye altıncı sempozyumunu yapıyor. Öncülüğünü Canik Belediye Başkanı Osman Genç'in, Genel Koordinatörlüğünü Prof. Dr. Kurtman Ersanlı'nın yaptığı, 05-07 Mayıs 2016 târihlerinde  tertip edilen sempozyuma, ben de, "Salâhiyet ve Mes'uliyet Sâhibi Tek Vaklık: İnsan" başlıklı tebliğimle katıldım.  Canik Belediye Başkan Yardımcısı Alican Usta 'nın gayretlerini, ayrıca takdire değer buluyorum. Türk Dünyâsı'ndan, dünyânın, Türkiye'nin değişik şehirlerinden gelen  ve Samsun'dan  katılanlarla  takriben yüzelli  ilim adamı "Psikolojik Danışmanlık ve İnsan" hakkındaki görüşlerini ortaya koydular. 

Canik Belediye Başkanlığı'nın bugüne kadar yaptığı bu geniş katılımlı sempozyum metinlerinin kitap hâline getirilerek ilgili kütüphâlere gönderilmesi de hizmetin ayrı ve önemli bir safhasıdır. Bugüne kadar Samsun-Canik ve Değerleri, Şehir ve Çocuk,  Şehir ve  Kadın ...konulu altı sempozyuma imza atan Canik Belediyesi, günübirlik hesapların ötesinde, geleceği düşünen, genç zihinlere ilmî  ve millî değerleri  nakşetmeyi hedefleyen bir gayret içindedir.Tahmin etmiyorum ki, Türkiye'de hiçbir belediye, gündelik hizmetlerinin yanında böylesine geniş ufuklu ve hedefli bir hizmeti gerçekleştirebilsin. Şimdiye kadar yayınlanan sempozyum kitaplarının sayısı bile, bu hizmetin büyüklüğünü gösterir. Herbiri bin sayfayı bulan onun üzerinde kitap, geleceğimizin zihinlerinde ve gönüllerinde iz bırakacak eserlerdir. Sempozyumlar, konferanslar ve paneller, dershânelerin fevkinde, her türlü ilmî değerlerin serbestçe ortaya konulduğu, tartışıldığı, çok yönlü istişârelerin  yapıldığı  herkese açık mekânlardır. Bunlar, fikir harmanıdırlar. Mes'eleye bu cepheden bakınca, yapılan işin cihânşümûl bir mânâ kazandığını da düşünmek lâzımdır.  'Aklı kullanmak' adına sürdürülen bu faaliyetler, temenni ederim ki, hayırlara vesîle teşkil eder. Her şeyden önce, başlangıç hamlesinin/ iyi niyetin önemli olduğu bilinmelidir. Tertip ve uygulama sonra gelir ki, bu da gayet mükemmeldi.

Sempozyuma katılan yüz elli ilim adamının isimlerini yazmak elbette ki mümkün değildir. Ancak; umûmî kanaat bakımından bâzılarını yazmak istiyorum: Prof. Dr. Kurtman Ersanlı, Prof. Dr. Tuncay Ergene, Prof. Dr. Fredric Bemak, Prof. Dr. İbrahim Yıldırım, Prof. Dr. Rita Chi-Ying Chung, Doç. Dr. Yücel Öksüz, Doç. Dr. Faik Elekberov, Yard. Doç.Dr. Yaşar Barut, Yard. Doç.Dr. Tuncay Yavuz Özdemir, Tuncay Yavuz Özdemir, Yard. Doç.Dr. Ramazan Şükrü Parmaksız, Arş. Gör. Beria Gökaydın, Dr. Malak Kerimova, Prof. Dr. Sırrı Akbaba, Yard. Doç. Dr. Sema Sulak, Doç. Dr. Ercüment Ersanlı, Yrd. Doç. Dr. Sezai Kalafat,  Dr. Hüseyin Mertol, Doç. Dr. Ahmet Üstün, Doç. Dr. Ayşenur Büyükgöze, Yard. Doç. Dr. Erdoğan Bozkurt,  Alican Usta, Doç. Dr. Ebru Oğuz, Prof. Dr. Seher Balcı Çelik, Doç. Dr. Hatice Kumcağız, Prof. Dr. Yıldız Pekşen, Prof. Dr. Hüseyin Peker, Prof. Dr. Akmatali Alimbekov, Doç. Dr. Kamil Alakuş, Prof. Dr. Zekeriya Uludağ, Prof. Dr. Celâl Demir, Yard. Doç. Dr. Cüneyt Ersanlı, Prof. Dr. Tuncer Çağlayan, Prof. Dr. Yusuf Demir, Prof. Dr. Sait Bilgiç, Prof. Dr. Yılmaz Can, Prof. Dr. Cevdet Yılmaz ....Sempozyumu açış konuşmasında, Başkan Genç'in söylediklerinden zihnimde kalan bâzı cümlelerini nakletmek istiyorum.  Şehrin ve şehirleşmenin dünkü ve bugünkü çarpıklığını ortaya koyması bakımından, bu sözleri değerli kabûl ediyor ve önemsiyorum.

İşte o cümlelerden bâzıları: "İnsanları geliştiren huzurlu mekânlardır. Şehir, önce, sosyologlar, psikologlar ve halk bilimcileri tarafından plânlanmalıdır. Bilinmelidir ki, şehirlerinde bir mâzîsi, bir rûhu vardır. Aksi takdirde, şehirler, birer beton yığınından ibâret kalır. Şehircilikte, insan-çevre ve kalkınma müşterek yürümeli-yürütülmelidir. Önce insan hedefi gözetilmelidir. Bilinmelidir ki, şehirlerinde bir hâfızası vardır. Bu hâfıza, o şehrin târihî geçmişidir." Bu noktada, bir hususa temas etmek istiyorum. Meselâ; bir Selçuklu-Osmanlı- Cumhuriyet şehri olan Samsun'un "hafızası"na, uydurma ve sun'i bir "a m a z o n" ile, haddinden fazla 'irileştirilen' bir "A m i s o s" yerleştirilmiştir ki, bu durum, millî kültürümüz adına oldukça vahimdir.  
Sempozyumun gerçekleşmesinde büyük emeğinin geçtiğine şâhit olduğum OMÜ Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kurtman Ersanlı da, takdîm konuşmasında, dünyânın en kıymetli ve en mümtaz varlığının insan olduğunu  telkinle şunları söyledi: "İnsanın, sorumluluklarının şuûrunda olarak, hedefleri doğrultusunda kendini geliştirmesi gerekir. İnsan, dünyâya geldiği andan itibaren hedefler belirlemeye ve bu hedeflerine ulaşma stratejileri geliştirmeye çalışır."  Netîce olarak diyorum ki; bu hârika ilmî faaliyeti tertip edenleri  ve  buna katkı sağlayanları, başta Canik Belediye Başkanı Osman Genç ve Prof. Dr. Kurtman Ersanlı olmak üzere tebrik ediyorum. Bilinmesini arzu ediyorum ki, ilim hizmetinin fevkinde hiçbir hizmet yoktur.  Diğerler hizmetleri herkes yapar ve şöyle böyle yapıyor da!..Siz, bu hizmeti, lütfen devam ettirin Sayın Genç; bu, size yeter!..