GÖRGÜ KURALLARI

Cemiyet halinde yaşayan insanların birbirlerine karşı sorumlulukları vardır. İslam, cemiyet hayatına çok önem vermiştir.  Cemaatle namaz kılmanın fazileti ve Cuma namazının farziyeti, cemiyet hayatının inşası için önem arz eder.

Cemiyet halinde yaşayan insanların birbirlerine karşı sorumluluklarının şeklini ve sınırlarını, İslam belirlemiştir. Kaynağı ilahi olan İslam dini, her konuda bir hüküm ihdas etmiştir. Bu hükümler, ya Kur’ana veya sünnete dayanmaktadır.

İnsanın, hem kendi bireysel hayatını,hem de toplumsal hayatı yaşarken dikkat etmesi gereken görgü kuralları vardır. Bunların kaynağı, Peygamberi sünnettir. Fıkıh eserlerine bakıldığında edep ve adap başlığı altında müstakil bölümler içerisinde söz konusu görgü kuralları Kur’an ayetleri ve Peygamber hadisleri dikkate alınarak anlatılır.

İşe besmele ile başlamak, İslami edep kurallarının en başında gelenidir. Besmele, kişinin Rabbı ile ilişkisiniifade eder. Başlanacak ve yapılacak işe besmele ile başlamak, üzerine düşeni yaptıktan sonra konuyu Allaha havale etmektir. “Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla” diyerek başlanılan her iş, rahmet ve bereketle sonuçlanır. Bilerek besmelenin terki halinde kişi sorumlu olur. Haram olan işler için besmele çekmek haramdır. Allah’ın yasak kıldığı bir eylemi yaparken Allah’ın ismini anmak, Yaratan karşı yapılacak en ağır saygısızlıktır ve böyle bir fiil günahtır.

İnsanlarla diyaloğa girerken, önce selam vermek gerekir. Bu da önemli bir görgü kuralıdır.  Selamdan önce kelam, konuşmanın bereketini ortadan kaldırır. Selam vermek, güven ve emniyet için teminattır. Selam vermek sünnet, almak ise zorunluluktur. Verilen selamın, daha güzel kelimelerle alınması sünnettir.

Edepli konuşmak da başlı başına önemli bir konudur. Karşı tarafı ikna etmek ve ikinci kişilerle diyalog geliştirmek konuşma ile olur. Sin-kaf’lı cümleler kurmamak, argo kelimeler kullanmamak, karşıdakini incitmemek, konuşurken dikkat edilmesi gerekenlerin başında gelir. Kavgaların, tartışmaların ve cinayetlerin temelinde konuşma adabına dikkat edilmemesi, konuşurken gereken titizliğin gösterilmemesi yatmaktadır.

Eve girmenin de bir adabı vardır. Bu adap, zaman zaman geleneksel ve yöresel de olabilir. Ancak, bu geleneksellik, İslami değerlerle ters düşmemelidir. Eve selam vererek girilir. Evde insan olmasa bile selam verilmesi ve alınması esastır. Günün yorgunluğunun ve stresinin sonuçlarını kapıdan girer girmez ev halkına yansıtmak son derece yanlış olur. Selam ve tebessümle girilen evde, mutlaka rahmet melekleri karşılama yapacaktır. Meleklerin muhatabı olmak, o ortamın bereketini artıracaktır.

Yemek yemenin, su içmenin, tuvalete gitmenin, yatağa yatmanın, misafir karşılamanın, nasihat etmenin, cenazeye gitmenin, ziyaret etmenin ayrı ayrı adabı vardır. Genel İslami adaba sahip olmak, ortalama olarak bu konuların güzellikle gerçekleşmesine katkı sağlar. Ancak, her bir fiilin kendine özgü kuralı ve edebi söz konusudur. Bunların bilinmesi ve hayata yansıtılması gerekir. Her bir konunun adabı, Peygamberi sünnete dayanır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sami Kesmen Arşivi
SON YAZILAR