DÜNYA… MANYETİK KIYAMETE HAZIRLANIYOR
Nedir bu erkekleşen kadın dişiliğinin sigara müptelası? Nedir bu dişi kadının erkek gibi giyinmesi… saç tuvalet? Nedir bu erkeklerin dişileşmesi? Nedir bu dişileşen erkeğin hanımının sırtından geçinme baskısı? Dişileşen erkeğin; hanımının ailesine savaş açması… kadınına şiddet uygulaması?

Foton Kuşağına giren dünyamızda… 1980’lerden beri doğan ve gelenleri bir düşünelim… Artık erkekleri dişileşme ve dişileri de erkekleşme yolundadır. Nesil yetişmeyecek… unutun… Yok evlenme sözleşme cüzdanı verilirken; “üç evlat istiyorum!” “Yetmez! Dört olacak” teranelerini dinleyen mi var! Gözlerini akıllı android cep telefonundan kaldırmayan gelin adayları neden evlenme… çocuk yetiştirme hasreti çeksin… Neden evlensin! Nasılsa devlet için kadın-erkek eşitliği var… Kadınlar erkeklerden daha önce işe alınıyor. Hani kadın biraz iş arasın; ama evlat doğursun. “Cennet, annelerin ayağının altındadır” hadisi şerifi yerini bulsun. Foton Kuşağında hepsi unutuldu. Hatıralardan silindi. Başını kaldırıp  gözlerinin içine bakacak evlat… 

Bugünün bilim çevreleri Manyetik Kıyamet diyor. Neymiş bu tuhaflık? Şimdiye kadar ne bilim, ne din… böyle bir deyimle karşılaşmadık. Ama Samsunumuzun medar-ı iftiharı Sayın Prof Dr Mehmet Okuyan da “Kıyamet Alametleri denen bir şey yoktur” dese de… bangır bangır bağırsa da… televizyon… televizyon gezip sesinin çıktığı kadar; “dinimizde…. Kur’anda Kıyamet alametleri diye bir şey yoktur” dese de bu iş artık gündeme gelmesi gerekmektedir.

Sayın Okuyan; “Bizim Millet Kıyamet Alametleri Meftunudur” demiş. Ama pek çok hadis-i şerif vardır. Konulara fazlaca girmeyeceğim. Ancak başlıklar halinde vereyim dedim:

Dabbet-ül-arz çıkacak… Yecüc ve Mecüc çıkacak…  Duman çıkacak…

Güneş batıdan doğacak,,,  Ateş çıkacak… Yer batması görülecek…
Kâbe yıkılacak…
işte tüm bu konuları, manyetik kıyamet açısından yorumlamak istiyorum.

Dabbe, bugünkü neslimizin ellerinden düşürmediği cep telefonu…. Tablet… insan gücünün yerini alan ve fabrikaları yöneten elektronik aygıtlardır.

Ye’cuc-Me’cuc, 21. yy endüstrisinin evlere kadar… mutfak… yatak odalarına kadar, hatta istif istif ve satılamayan sanayi ürünlerinin ürettiği radyasyon gibi zararlı ışınlardır.

Duman çıkması; Güneş patlamaları sonucu gezegenler ve dünyamızın manyetik alanlarında olumsuzlukların gelişmesidir.

Manyetik Kıyamet’ten söz ediyorlar. Güneşimizde gerçekleşen güneş patlamaları ve manyetik değişimler, diğer bütün gezegenleri de değişikliklere uğratıyor.

Halsizlik, yorgunluk ve isteksizlik... Uzun saatler uyuma isteği

Yalnızlık duygusu ve dahası yalnız kalma isteği. Kalabalık ortamlara girmek istememe…

Zıt duyguları peş peşe yaşamak artmış..

Vücudun enerji ihtiyacı arttığı için özellikle karbonhidrat içeren besinlere karşı… Fastfood ayakta hızlı yemek isteği artmış.

Dengesiz duygu durumu.,. Ani öfke patlamaları… ağlama krizleri...

Kronik hastalıklarda atak yaşanmakta…

Gece yarısı özellikle 2:00- 4:00 saatleri arası ani uyanmalar..

İşte bugünlerde manyetik kıyamet alametlerinden söz ediliyor. Kıyamete doğru gidiyoruz. Manyetik Kıyamet’e aklım yattı.

Dinimizde Eşrat-ı Sâ’ah diye bir gerçek var. Yanlış anlaşılmaktadırlar. Prof Dr Mehmet >Okuyan da bu hadisleri toptan inkara kalkışıyor.  Yetersiz bilgi… Nasıl inkar edersin?

Güneş Batı’dan doğacak… ben de saçma görüyordum, ama Manyetik Kıyamet gerçeği karşısında sustum. Güneşteki anormallikler, dünyamızı etkileyecek ve dünyamızın manyetik kutupları yer değiştirecek. Biz de farkında olmadan ters dönebiliriz; herşey ters döner ve ay… yıldızlar… güneş… herşey tersine dönebilir. Tersinden doğmuşlukla karşılaşabiliriz.

Ateşler çıkıyor. En son IŞİD ateşi dünyayı kasıp kavurmuyor mu? Dünyadaki anarşi ateşi… Batı’da İslamofobi dalgaları… hergün onlarca Müslüman’ın şehadeti birer ateş ve duman değil mi? Olamaz mı?

Yer batmasına gelince Büyük Okyanus ve Avustralya denizlerinde adalar batıyor… adalar doğuyor. Bunlar sıklaşamaz mı?

Kabe yıkılacak… kaç kez yıkıldı. Mervan bin Hakem ölmüştü. Abdülmelik, Haccac'ı irak ve Hicaz valiliğine atadı. Ancak Hicaz halkı Abdullah bin Zübeyr'in halifeliğini kabul etmişti. Haccac, kurduğu ordusuyla Taif üzerinden Mekke'ye yürüdü. Arafat'ta Abdullah bin Zübeyr'in ordusunu mağlup ederek 7 ay boyunca Mekke'yi kuşatma altında tuttu; mancınıklarla vurdu ve Kabe'yi yıktı. Abdullah bin Zübeyr şehid edildi. Haccac daha sonra Kabe'yi yeniden inşa ettirdi.

İşte Millet Meclis’indeki kavgalar… Kadına karşı şiddet… tümü Manyetik Kıyamet alametleri olamaz mı. Tefsircilerimiz Kur’ana at gözlüğüyle bakmasın. Biraz çağdaşlaşsınlar