Ci'rane, Mekke'ye yaklaşık 30 km uzaklıkta, Mekke-Taif  arasındadır. İslam tarihinde önemli bir yere sahiptir Ci'nare.

Hüneyn savaşının yapıldığı bölgedir, savaş sonrası elde edilen ganimetlerin taksim edildiği yerdir, Peygamberimizin müstakilen İhrama girerek umreye niyet ettiği mikat'tır, Mekke'de ikamet edenler için mikat sınırlarından biridir Ci'rane. 

Ci'raneden İhrama girerek umre yapmanın faziletinden bahsedilir bu konularla ilgili bilgilendirmelerde. Peygamberimizin İhrama girerek umre yaptığı mikat olması nedeniyle de, buradan İhrama girerek umre yapmanın ayrıca bir sünnet olduğu kabul edilmektedir. 

Ci'rane bölgesinin İslam tarihindeki esas önemi, Hüneyn savaşına ve bu savaşta elde edilen ganimetlere ev sahibi yapmış olmasıdır. 

Mekke'nin Fethi ile İslam devleti yeni bir boyut kazanarak, genişleme ve güçlenme dönemine girmiştir. Bu fetihle başlayan süreç İslama girişlerin hızlanmasını  ve çoğalmasını da sağlamıştır. 

Mekke'nin Fethi gerçekleşince, müşriklerin yoğunluk olduğu ve Mekke'ye yaklaşık 80 km mesafede bulunan Taif ayrı bir önem kazanmıştır. Ve böylece Taif; müşriklerin Karargahı, Müslümanlarının da rahatsızlık duydukları bir bölge haline gelmiştir. 

Söz konusu müşrik bölgesine dönüşen Taif'in, Müslümanlar için tehlike oluşturmayacak bir bölgeye dönüşmesi gerektiğini düşünen Peygamberimiz, Mekke'nin Fethinden sonra, Taif'in de Müslümanların eline geçmesi için Taif'e sefer düzenlemiştir. 

Mekkeyi fethettiği 12 bin kişilik ordu ile Taife hareket eden Peygamberimizin bu ordusu, Taife ile Cirane arasında sabaha karşı müşrik ordusuyla karşılaşır. Hiç hesapta olmayan bu karşılaşmada, müşrik ordusu İslam ordusunun dağılmasına neden olur. Savaş alanında neredeyse tek başına kalan Peygamberimiz, Hz. Ali'nin de yardımıyla orduyu tekrar bir araya getirir ve tıpkı Uhud’ta olduğu gibi savaşın galibi olur. 

6000 esir ile bir çok ganimetin de elde edildiği bu savaş, Müslümanların ayrıca imtihanına vesile olur. İslam ordusu içinde olan bazı Medineliler, Peygamberimizi ganimetlerin çoğunu Mekkelilere vermiş olmakla eleştiriler.  Peygamberimiz,  böyle bir taksimatın kendisinin dünyevî düşüncesiyle olmadığını, bunun bir strateji olduğunu bildirir. Kendisinin ikamet için ve vefatından sonra kabrinin bulunacağı yer olarak Medine'yi seçmesini, Mekkelilere vermiş olduğu savaş ganimetlerinden daha önemli olduğunu söyler. 

Bu Peygamberi açıklamaların muhatabı olan Medineliler hatalarını anlayarak Peygamberimizden özür dilerler.

Peygamberimizin süt kardeşi Hz. Şeyma annemizin de içinde bulunduğu esirler serbest bırakılarak, ailelerine teslim edilirler. Bu uygulama Taif halkının müslüman olmasının da yolunu açan bir olay olarak kabul edilir.

Peygamberimiz, ganimet dağıtımından sonra, Ci'ranede bulunan su kuyusunda duş alarak, İhrama girip umre yapar, sonra da Mekkeden ayrılarak Medineye geçer. 

Bu nedenlerle, önemli bir yere sahip olan Ce'raneden İhrama girerek biz de arkadaşlarımızla birlikte bir umre yaptık. Hem bu tarihi olayı sohbetimizin konusuna dönüştürdük, hem de Peygamberi bir sünneti ihya ederek umre gerçekleştirmiş olduk. 

Mekkedeki her bir ibadet ve ziyaret gibi, Ci'raneden yaptığımız umreden ve bu ziyaretten de müthiş bir manevi tat aldık. Tüm umreci arkadaşlarımızın da aynı düşüncede olduklarını duymaktan dolayı da duygulu anlar yaşadık.