ÇAYCILARDAN, KAMYONCULARDAN YÖNETİM YAPILMAMALI

   ÇAYCILARDAN,  KAMYONCULARDAN YÖNETİM YAPILMAMALI           

                Yaklaşan AK Parti kongrelerinde, ilçe Başkanlıklarına veya İl Başkanlığına aday olacak kişilerle ilgili bir tavrım olmayacak. Ancak özellikle İl yönetimine girecek isimlerle ilgili ciddi tavrım olacağını buradan açık ve net söylüyorum. “Neden bunu söylüyorsun sana ne? İl yönetim kurullarına girecek isimlerden” diyenleriniz olabilir.  Biz toplum adına konuşan insanlar olduğumuza göre, bize gelen eleştirileri dikkate alarak bazı değerlendirmelerde bulunmak  zorundayım. Bu güne kadar gelen şikâyetleri çok fazla dillendirmedim. Bunun nedeni  ise mevcut il yönetiminde bulunan arkadaşlarla ilgili daha önce düzgün insanlar dediğim için üzerlerine gitmek istemedim. Ancak geçtiğimiz yerel seçimlerde İl Yönetim kurulundan istifa eden arkadaşların yerine gelen isimleri, çok fazla tanımadığımdan onlarla ilgili de yorum yapma imkânım olmadı. Ayrıca daha önce tanıdığım bazı arkadaşların son zamanlarda yaptıklarını öğrenince üzülmedim dersem doğru olmaz.  Nedir yaptıkları derseniz, eskiden Çaycılık yaptıkları dönemlerde düzgün insan olduklarını düşündüğüm bazı insanların sektör değiştirip Müteahhitlik sektörüne girmelerinden sonra, karakterlerinin de değişeceğini hiç düşünmemiştim. Zira bu arkadaşlar bir yandan Kayınçoma yağcılık işiyle uğraşırlarken diğer yandan Havaalanlarında Bakan'la el ense, bilmem ne, parmak hareketlerinde bulunmaları çok ama çok yadırganacak bir durum. Giden Vali bu olaylara şahit olmasına rağmen sesiz kalıyordu. Umarım bu Vali bu tür davranışlara izin vermez.

                Çaycılıktan Müteahhitliğe terfi eden arkadaşların Kayınçomla ilgili sözleri şehirde kulaktan kulağa efsane halini almış. Kayınçoma toplumun huzurunda “Paşkanum o kadar güzel sözleri nerden puluyorsun” deyip ona yağcılık yapmaları  herkesin ağzında sakız olmuş durumda. Bu arkadaşları bu tür görevlere getirmek  siyaset adına  cinayettir. Bu insanlara, normal hayatta, aynı mecliste oturamayacağı insanlara, talimat verme yetkisi verirseniz, topluma zulmederler. Onları sadece yanınızda yağdanlıkçı olarak taşıyabilirsiniz. Fakat üst düzey görev verip de insanlara zulmetmelerine asla izin verilmemelidir. Bu tür insanlar yönetimlere girebilmek için can atarlar, zira onlar yönetimlere girmeleri halinde toplumda adam yerine konulurlar. Aksi halde kimse onları adam yerine koymaz, selam vermez. Bu anlamda çok enteresan birşey geldi kulağıma. AK Parti'ye küfrettiği mahkeme kararı ile sabit olan kişi, ısrarla meclis üyesi olmak istediğinde, ona neden ısrarla bu işi istediği sorulunca verdiği cevap  “Beni bu millet bu sayede adam yerine koyuyor. Aksi halde kimse beni adam yerine koymuyor ki” ifadesi bu işin ne noktaya geldiğinin açıkça delilidir. Bu tür insanları değil siyasete,  toplum içine sokmayıp toplumu bunlardan temizlemek lazım.

                AK Parti mevcut il yönetiminde bu tür insanlar maalesef çoğalmaya başladı. Kayınçom eskiden bu tür insanlara asla ön vermezdi ama önümüzdeki Genel seçimler, teşkilat seçimleri onu etkilemiş olmalı ki bu tür insanlara göz yumuyor. Daha önce Kamu Kurumu'nda işçi olarak çalışırken siyasete giren bazı kişiler, o Kuruma kuru Çay satmaya başlamışlardı. O günlerde bunu en çok eleştirenlerden birisi de Kayınçom idi. Ama şimdi görüyorum ki o zat-ı muhterem en büyük Kamu Kurumlarından birisinden sorumlu ve haftanın belli günlerini  o Kurum'da geçiriyor. Kurum da onun abuk-sabuk taleplerine olur vermeyen bazı idarecilerin, görevlerinden alınması için uğraş veriyor. Hatta giden Bölge Müdürü çok şahsiyetli bir adam olduğundan, onu ciddiye almadığından, gitmesi için bir hayli uğraş verdiği söyleniyor. Yine aynı Kurumda idarecilik yapan başka arkadaşlar da onun  bıktıran, safsata isteklerini yerine getirmemeleri nedeniyle görev alanlarının değiştirildiği dillerde dolaşmakta. Bu tür adamları bırakın adam yerine koymak, bunları toplayıp, toplama kampına götürüp orada zihinsel rehabilitasyona tabi tutulması gerekir. Bu insanlar için  ideal, ilke,dava yoktur tek şey vardır o da menfaatleridir.

                Kamu Kurumları ile ilgili  görev alan parti yetkilileri o Kurumlarda görev yapan insanları asla incitmeden taleplerini iletmeliler. 'Olmaz' isteklerinin olması için, uğraş vermemeliler. Kamu yararı olmayan, kişilere özel, isteklerden kaçınmaları gerekir. Her kim bunun aksine hareket ederse, unutmasın ki bu Fakir hâlâ burada ve de dimdik ayakta. Her ne kadar son iki aydır Tavuk işleri ile uğraşsak da, her şeyden anında haberdar olduğumuzu unutmasınlar.Tavuk işi de bittiğine göre asli işimize kaldığımız yerden devam edelim. Kongrelerde aday olacak arkadaşlar bu ölçülere azami derecede riayet etmeleri gerekmektedir. Aksi halde bu toplumun vebalini taşıyacakları gibi bize de her gün yazmaya konu olacaklarını asla unutmamalılar. Milli Eğitim'de yapılan atamalarda da bu tür ahbap- çavuş ilişkileri ön planda olduğunu çok iyi biliyorum. Önümüzdeki günlerde o konuyu da yeniden ele alacağım. İl Milli Eğitim Müdürü bu konularda çok  yetersiz bir arkadaş. Siyasetçilerin söylediklerini araştırmadan, anında yapmayı seven bir arkadaş. O nedenle yapılan atamalarda çok ciddi hatalar yapıldığı açıkça ortada. Sözlerime son verirken, Aziz Üstel'in dediği  gibi “Biz buradayız efendim” diyor, günlerinizin hayırlı olmasını temenni ediyorum. Kalın sağlıcakla.             

 

 

                 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
8 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR