BUNLARLA BÜYÜDÜK

 

Mahalleye elektrik akabinde televizyon çok geç gelmişti. Geç öğrendik hırıstiyanlığın güzelliklerini, yada Amerika'nın korkunç  gücünü.  Pazar olmasını dört gözle beklerdik, saat on bizim beyaz adamın adaletini seyrettiğimiz saatti. Rahat durmazdı hiç baldırı çıplak Kızılderililer. Avrupa'dan  binbir zorlukla oraya  göçmüş insanlardan alıp veremediği neydi bilinmez. Kızılderililer barbardılar, vahşiydiler,her pazar kavga çıkartırlar, beyazlarda kendilerini savunurdu. Çok yıllar sonra duyduk ki, beyaz adam orada soykırım yapmış. İnanmadık biz olayı birebir izlemiştik,Kızılderililerdi soykırım yapmaya çalışanlar.

Küçük ev diye bir dizi vardı,kasabanın dışında bir çiftlik eviydi  burası, her yemek saatinde tüm aile sofranın başında olur, yemek duası ederdiler. Bize ise besmele çekmemiz söylenirdi. Nerden aklıma geldiyse neden besmele çekiyoruz diye sormak, annem bir hikaye ile açıklamıştı olayı. '' Zamanın birinde bir dev varmış,doymak nedir bilmezmiş, insanların tüm yiyeceklerini  yermiş. Kıtlık baş göstermeye başlamış, büyük bir alim gelmiş, deve demişki; besmele çekersen doyarsın, dev inat etmiş çekmez,defalarca uğraşmışlar durum değişmez, alim aklını kullanarak deve sormuş ne çekmeyeceksin,-besmele dediği  anda  dev doyduğunu hissetmiş.'' Ama bunlar dua ediyorlar. Allah demezdilerde tanrı derlerdi , sanırım sihirli kelime tanrıydı.

Pazar günü oldumu,herkes  kasabanın kilisesine giderdi,tertemiz elbiselerini  giyerdiler. Nur yüzlü ,ak saçlı bir rahip konuşurdu,dua ederdi. Mutlaka bir kötü şahsiyet olurdu o bölümde,bu nur yüzlü rahip konuşur adamı yola getirirdi.Haç,istavroz çıkarma,incil ,günah çıkarma,kilise ve Amerikan bayrağı ( o dönem bayraktaki yıldız sayısı azdı) olmazsa olmazıydı bu motifler o filimlerde.

Sonra bizim filmler başlardı, mükemmel bir tarih zenginliğimiz olmasına karşın,kötü senaryolarla veya ne kadar para o kadar köfte anlayışıyla çekilmiş filmlerimizinde olmazsa olmazları vardı. Sarıklı cübbeli, kapkara ve birbirine dolaşmış sakallarıyla imamlarımız olurdu,nedense camimiz olmazdı, bu bakımsız imamlar ya düşmanın yanında olurdular,yada ağanın. Kalleş araplar vardı, zaten Amerikan filmlerinde bir tane iyi Arapta göremezsiniz, bu açıdan bizimkileri  başarılarından dolayı kutlamak gerekir. Ağalar vardı,köylüleri ezerdiler,istedikleri her şeyi elde ederdiler. O zamandan beri sevmem o ağaları. Tarihte birde sütçü imam vardı ama o sadece adamın adıydı sanırım.bizim imamlar genelde vatan haini ve yeniliklere kapalı insanlardı. Onların sayesinde geri kaldığımızı anladım. Osmanlıyı hiç sormayın, Allahtan Malkoçoğlu, Battalgazinin  soyu vardıda onlarla huzur bulurduk. Onlarda tüm savaşları kazandılarda göğsümüz kabarır, bir Türk'ün dünyaya bedel olduğunu görürdük.

Tek kanalın olduğu dönemde, o akşam   derin konusuyla  bir filmi izliyorduk. Arapların eline düşen bir Amerikan pilotunu kurtarmak için on yaşlarındaki oğlu,hava üssünden uçak kaçırarak esir babasını kurtarmak için verdiği  mücadelesini anlatan bir filmdi. Sıkı güvenlik önlemleri olan hava alanından bir uçak kaçırıp, beceriksiz Arap'lara direk saldırmıştı bu kahraman evlat. Uçaksavarlar ,filo filo saldıran uçaklar baş edemiyor o tek uçakla, şu yakıt bitmemesi az can sıksada, süper filmdi. Anlamıştık Amerika'yı bırakın veledininde ne kahraman olduğunu. Birde utanmadan bizim dünyayı kurtaran adam filmimizle dalga geçerler.

Zamanla bizim sinema sektörüde büyük atılımlar yaptı. Dizilerimiz bir çok ülkede gösterimde, biz doyduk, doymasakta ardı arkası kesilmiyor bu dizilerinde, adamlar görecekler,eş nasıl kocayı aldatır.  İhanetleri, mafya babalarını, içinde her şeyin olduğu okul yaşantılarını,hırsızlığı,dolandırıcılığı,devlete ihaneti.

Vietnam'daki hezimeti,zafere dönüştürürken Amerika'n film sektörü,  Çanakkale'yi,  Kurtuluş savaşını izleyemedik birinci sınıf bir filmde. 1915 olaylarına ışık tutacak bir film, yada İngilizin, İtalyanın, Fransızın ülkemizde ne işi olduğunu anlatan bir film çekilemezmiydi. İngilizlerin onbeş bin  üzerindeki Türk esiri Mısır'ın İskenderiye şehri yakınlarındaki seydibeşir usare kampında nasıl kör edildiğini anlatacak olan film  yoksuzluktanmı  gişe rekoru kıramayacağındanmı çekilemiyor.yoksa ihanetler daha çok para ediyor.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Bayram Ocak Arşivi

ALGI

24 Kasım 2019 Pazar 10:30

TBMM

05 Ekim 2019 Cumartesi 11:50

KUKLA

31 Ağustos 2019 Cumartesi 12:42
SON YAZILAR