BUGÜN DE BİRAZ...

BUGÜN DE BİRAZ HASBİHAL ETMEK İSTİYORUM

Malumunuz hafta sonları bizim siz değerli okurlarımızla hasbihal günümüz, nedenine gelince geçtiğimiz bir haftalık konuları bugün sizlerle konuşmak ve siz değerli okurlardan gelen yorumlara cevap vermek için bu yöntemi seçiyorum. Köşe yazmak Camide vaaz etmeye benzemiyor, zira Camide cemaat dinliyor, ardından namazı kılıp gidiyor ama köşe yazmak öyle değil, yazdığınız yazıyı binlerce kişi okuduktan sonra kamuoyunda tartışılıyor, konuşuluyor, yorumlanıyor, hatta bir çoğu mahkemelik oluyor. Bu nedenle yazdığım yazılara gelen yorumları zaman, zaman değerlendirmeye tabi tutuyorum.

Geçtiğimiz haftanın en önemli gündem konusu şüphesiz yaşadığımız sel felaketi idi, Allah bir daha yaşatmasın, ölenlere rahmet kalanlara sabır diliyorum. Şayet sel felaketi olmasaydı geçtiğimiz haftanın asıl gündem maddesi İl özel idaresinde yapılan ödemelerle ilgili Çarşamba akşamı samsunweb.tv'den yaptığım yayında konuştuklarım olacaktı, sel felaketi olunca gündem oraya kaydı ve biz de bir müddet ara vermek zorunda kaldık, ama bu işin peşini bırakmak gibi bir niyetimiz olmadığından kaldığımız yerden devam edeceğiz.

Geçtiğimiz hafta aldığım yorumların bir kısmı çok enteresandı, zira kişiliğimle, inancımla, kültürümle ufaktan yakından alakası olmayan bazı ithamlar kanaatimce belli çevreler tarafından çıkarılmakta. Hatta sürekli olarak aynı konularda yorum yazılmasının arkasında farklı niyetler aramıyor değilim. Gelen yorumların ne olduğuna bir kısmı İlkadım Belediyesi ile ilgili daha önce yazdığım yazılar ve Başkan'a sorduğum soruların akıbetinin ne olduğu yönünde, bir kısmı Canik Belediyesi hakkında neden yazı yazmadığım, bir kısmı ise bazı olaylarla ilgili haberleri başlatıp, daha sonra neden devam ettirmediğim yönünde.

İlkadım Belediyesi ile ilgili yazdığım yazılar ve Başkan'a sorduğum soruların tamamına yakınının cevabını aldığım gibi, Başkan bir kısmını düzeltmiş durumda, ancak henüz yapılmayanları da var, onlarla ilgili de süreç devam etmekte. İlkadım Belediyesinin birçok yöneticisinin yargılandığı Hazine operasyonu geçtiğimiz Perşembe günü başladı, bu konuda yayınlayacağımız evrakları ve köşe yazılarını gördüğünüzde neyin ne olduğunu çok daha iyi anlayacaksınız, hatta iddianamenin bizim ihbarımız sonucu açıldığını da resmi evraktan göreceksiniz . Canik Belediyesi ile ilgili önceki gün yazdığım yazıda düşüncelerimi belirttiğimden o konuya girmek istemiyorum.

Üçüncü tenkit konusu olan konu ise, bazı kurum veya kişilerle ilgili başlattığımız haberleri veya yazdığım köşe yazılarını daha sonra neden durdurduğumu veya aynı kurumlarla ilgili müspet haberler yaptığım konusu merak edilmekte. Bu konuda üç örnek vermek istiyorum, birincisi Ondokuzmayıs Üniversitesi ile ilgili yaptığımız varan haberleri ve daha sonraki tavrımız; Bu konuda yaptığımız haberlerle ilgili Rektör Bey ile bir araya gelerek konuları detaylı olarak konuştuk, pek çok konuda bana hak verdi ve gerekeni yapacağını söyledi. Biz bir haberi yapar iken, o kurumu veya başındaki kişiyi bitirmek için yapmayız, ortada bir hata var ise ve muhatapları gereğini yapacaklarını söylüyor iseler biz de gereğini yaparız, muhataplar konuları düzeltmek yerine hatalarına ısrarcı olur iseler o zaman biz de haberlerimizde ısrarcı oluruz. Amacımız ''üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil'', hem Hüseyin Akan'ın karşısında benim Dünya görüşüme ondan daha uygun kimse olmadığından yaptığı yanlışları eleştireceğim ama onun tekrar atanmasını da isteyeceğim demiştim.

Tokatlıoğlu İnşaat Firması ile ilgili daha önce yazdığımız yazıları ve haberleri devam ettirmediğimizi söyleyen okurlarımız var, kendilerince haklı olabilirler ancak Tokatlıoğlu ile ilgili ben köşemde ne yazmış isem sözlerimin arkasındayım ancak haberlerimize gelince adamlar haber reklam şeklinde bizlere reklam veriyorlar, biz gazeteyiz gelen reklamı yayınlarız ancak bildiklerimizi yazmaktan da asla geriye kalmayız. Umarım Tokatlıoğlu beni yanıltır da kimseyi mağdur etmez, yoksa biz kimsenin düşmanı değiliz.

Son eleştiri konumuza gelince Lovelet firması ile ilgili yaptığımız olumsuz haberler nedeniyle bizzat beni Lovelet firmasının reklam sorumlusu Selvin hanım aradı, görüşelim dedi, olur görüşelim ama haber politikamızda değişiklik olmaz dedim, buna rağmen bize reklam vermek için reklam departmanımızı aradılar olmaz okurlarımız bu tür konuları yanlış değerlendiriyor alamayız deyip, reddettik .Bu kadar açık ve net siz değerli okurlarıma hesap vermekten onur duyan ve mutlu olan bir insan olduğumu da unutmayın. Biz yaptığımız her işin hesabını hem Allah'a hem kullara verecek şekilde yaptığımızdan gizli kapaklı en ufak bir işimiz yok, zaten olma şansı da yok tüm telefonlarımız dinleniyor. İşte size bu haftaki hasbihalimiz de bitti. Kalın sağlıcakla

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR