Ahmet Ufuk Erkan

Ahmet Ufuk Erkan

BİR FİLM YAZISI (ANNEMLER TATİLDE – 2006)

Yönetmen: Cao Hamburger

Oyuncular:  Michel Joelsas, Germano Haiut, Daniela Piepszyk …

IMDB: http://www.imdb.com/title/tt0857355/

Filmimizin orijinal adı epeyce uzun. O ano em Que Meus Sairam de Ferias. Türçeye , “Annemler Tatilde”. Bazıları da “Annemlerin Tatile Çıktığı Yıl” diye çevirmiş; ki sanırım bu daha doğru.

Çocuklarına, uzun bir tatile çıktıklarını söylüyor anne ve baba. O’nu, yani çocukları Mauro’yu dedesine bırakacaklar. Aksilik daha en başından belli ediyor kendini; dede, o gün kalp krizi geçirip ölüyor.

On yaşındaki çocuğun anne babası, Brezilya’daki diktaya karşı savaşan iki devrimci. Ve aslında yakalanmaktan kaçıyorlar. Mauro, dedesinin dairesinin kapısında bekliyor. Sonra bir anahtarla açılan kapıdan dedesinin dairesine girip, orda, hem ailesinden geleceğini zannettiği telefonu, hem de dedesini bekliyor. Yan dairede kalan Shlomo yardımcı oluyor Mauro’ya. Tam burada fark ediyoruz ki bu mahalle tümden Yahudi. Ve Mauro, Hristiyan olarak yetişmiş. Hiçbir adeti bilmiyor. Daha doğrusu, hiç haberi yok…

  Günlerini, masa futbolu oynayarak, mahallenin çocuklarıyla haytalık yaparak geçiriyor. Babasının bir sözü hep kulağında, masa futbolu oynarken de çocuklarla maç yaparken de: “Futbolda herkesin hatası affedilir fakat kalecilerin ki asla”. Mauro’nun bu kalecilik işini gözüne kestirdiğini de anlıyoruz, filmi izlerken.  Sholomo ve Mauro, “İbrahim Bey ve Kur’an’ın Çiçekleri” filmini hatırlatıyor seyirciye. Orada bir Müslüman ihtiyar var, burada da Yahudi bir ihtiyar.

Mauro’ya Tevrat’ta anlatılan bir hikayeden esinlenip, Moishale diyorlar. Bizim bildiğimiz Musa (a.s) hikayesi gibi; nehirde bir çocuk buluyor firavunun kızı. Adını Moishale koyuyorlar. Filmi seyrederken, bu hikayenin cesur anlatılmadığını hissettim. Filmden sonra baktığım kaynaklardan anladım ki, bu insanlar, onbeşinci yüzyılda İberik yarımadasından Brezilya’ya kaçan Kripto Yahudileri. Yani kendilerini gizleyenler…

   Bu insanlar, inançları belli olmasın diye, şabat günü yakmaları gereken mumları, haftanın her günü yakmışlar. İstavroz çıkarmak zorunda kalmamak için de kliselerin arka kapılarından girmişler. Daha önce pek çok kitapta okuduklarımı, bu filmde karşımda bulmuş oldum.

Tabii çok eskiye dayanan bir olay bu. Filmde gördüğüm kadarıyla kendilerini gizler bir halleri yok. Fakat tarihin karanlığında yürürsek, o günlere ulaşıyoruz. Brezilya, Hollanda’nın kontrolündeyken, Kripto Yahudileri kısmen bir rahatlık sağlıyor. Onların bu rahatlığından rahatsız olan Hristiyan din adamları, “Eskisi gibi Portekizliler sömürsün bizi, daha iyi” deyip, Portekiz’i çağırıyorlar. O da geliyor tabii kıramayıp. Ve Kripto’lar için yine eski günler başlıyor. Brezilya’daki Kripto Yahudileri, “Anusim” adıyla maruf.

Yani bir film seyrettim, günlerce okuyacak kaynaklarla boğuştum. Ne araştırmacı yazarınız var, haksız mıyım?

İşin şakası bir yana, bu filmi izleyin. Malum, orasından burasından anlatmak zorundayım ki, seyrederken zevkini çıkarın. Siz de merak ederseniz araştırın, soruşturun. Hadi iyi seyirler…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Ufuk Erkan Arşivi
SON YAZILAR