Ahmet Ufuk Erkan

Ahmet Ufuk Erkan

AŞK RENGİNDE

AŞK RENGİNDE

Başını omzuma koyaydın. Bu berbat dünyada, öylesine sâkin… Sonra yüzüme baka baka, başın omzumda…

 

                        Ne diyeceğimi bilemeden, ben de sana bakaydım. Göz ucuyla değil. Tüm gözümle… Omzumdaki başından, tüm hücrelerime bir sıcaklık dolaydı. Kafam karmakarışık, hep olduğu gibi gözlerinin ne renk olduğunu düşüneydim. Yeşil kadar yeşil ve mavi kadar mavi. Hatta belki biraz da kahve… Kahve rengi… Hepsinin toplamı elâdır. Başa püsküllü belâdır.

 

                        Çeneme dokunan saçlarınla, öylece omzumda… Yüzüme alazlanan sıcaklığın, beni terleten tuhaf bir tutku… Dilimi dönmez eden milyonlarca kelime.

 

                        Başını omzuma koyaydın. Çenemi yakan sıcaklığın, içime işleyen, beni aşan, yangın yeri gibi… Yana yana sana bakaydım. Kestirmeye çalışaydım, gözün ne renktir. Hatta saçının rengi de dâhil. Kumral mı, siyah mı? Ne renksin sevgili?

 

                        Sen ne renksin? Gözler tuzağı. Sen ne renksin?

 

                        Her renge yakışan cümleler kurabilirim sana. Yüzüne karşı diyemem. Sen yokken, seni omzumda uyur hayal ederken, her rengi yakıştırabilirim.

 

                        Mahmur bir uykuyla uyu omzumda. Varsın rüya ol. Mahmur bir uykuyla uyu omzumda. Saçının teri çenemi yara etsin. Kokun yükselsin, genzimi yaka yaka… Kokun ne renk sevgili?

 

                        Renk başlıklarıyla sana yazabilirim. Büyük harfle YEŞİL yazar, sana seni anlatırım. MAVİ yazar, yine seni sana anlatırım.

 

                        Sen ne renksin? Gözler tuzağı. Sen ne renksin? Ve ben, seni her renkle sana anlatabilirim.

 

                        Kendime anlatamam bir tek. İknâ olmaz, iflâh olmaz bağlınım. Hiçbir renk kandırmaz beni. Hiçbir renk doya doya, su yangını halimi suya kandırmaz. Su yangıyım sevgili.

 

                        Sen ne renksin? Alnına düşen saçın ne renk? Gökten inen ışık huzmeleriyle parlayan gözün ne renk?

 

                        Gördüğüm günden beri rüyam olan… Benim rüyam sen renginde. Sen ne renksin sevgili?

 

                        Yangın yeriyim. Yangın yeriysem, demek ki bir kırmızı bulmuş beni. Ateşe saklanmış kırmızı, mavi, yeşil… Senin bendeki yangının ne renktir sevgili?

 

                        Başını omzuma koy. Bir yangını koy omzuma. Alnına düşen, omzuna kavuşan saçlarının yangınını koy… Işıkla oynaşan, gözümü kamaştıran gözlerini de…

 

                        Ahir ömür yangını. Sen ne renksin?

 

                        Benzin gümüş rengindedir. Göz kamaştıran sedef rengi. Benzin solmaz; gümüşe çalar. Akıl yangını.

 

                        Cümle kuramadan sana bakayım işte. Omzumda bir tutam saç uyusun. Yaksın değerek çeneme beni. Kokun genzimi hırpalasın.

 

                        Yangının ne renk sevgili?

 

                        Sen ki aşkın rengisin; aşkın ne renk sevgili?

 

                        Başını omzuma koy. Sonra az biraz doğrul. Kuğu dediğim boynunla az biraz doğrul. Yüzüme bak sevgili.

 

                        Yüzüme bak, bilinmez rengiyle gözünün. Alnına inen, omzunu bulan saçlarınla, kahretsin, bilinmez renklerinle… Yüzüme iliştir gözünü sevgili.

 

                        Sen ne renksin? Sen ne renksin sevgili?..

 

                        Yüzüne karşı diyemem, ey aşk renkli sevgili. Uyu işte omzumda… Ahir ömür yangını.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Ahmet Ufuk Erkan Arşivi
SON YAZILAR