AMİSOS’UN SANDUKACI DİKİŞ TUTMAZI

Pazar  günleri birilerinden, hikaye yazmaya alıştığımızdan, bugün de sizlere M.Ö. 2000"li yıllarda Amisos kentinde yaşamış olan Sandukacı lakaplı dikiş tutmaz siyasetçinin serüvenleri ve hayat hikayesinden bazı kesitler sunacağız. Amisos kenti tarihteki entrikalarla, adam satmalarla, çetelerle anılan bir kent olduğundan, yazılması gereken hayli hikaye kahramanları mevcut. Afyoncubaşı sahtekar sofi sırra kadembasanoğlundan tutun da, millete sahte yakıt satanlarına, faizcilikle uğraşan fayton tüccarlarına, şehremini geçinen cenabettin paşalarından  Hizbulhilal Reisi  akbıçaklarına varıncaya dek hayli hikaye kahramanını siz değerli okurlarımızla tanıştırma fırsatımız olacak. Bugünkü hikaye kahramanımız  tarihi  Amisos kentinin Dikiş tutmayan Sandukacıbaşısı, bu kahramanımızın en önemli iki özelliğinden birisi yalanı çok konuşması ve bazen bu yalanına kendisinin de inanmak zorunda kalması, ikinci büyük hasleti ise insanları biri birine verip, aralarını açmaktan mutlu olmasıdır. Yapısına bakıldığında boyu, kilosu, kültürü gereği düzgün bir insan olarak insanların huzuruna çıkar. Yaşadığı dönemde henüz İslam dini hakim olmamakla birlikte tevhit inancına mensup, Hanif dini olan Hazreti İbrahim"in dinine mensup olduğunu iddia etmekle birlikte, icraatlarının, putlara tapan topluluktan pek farkı yokmuş. Doğrudan ve doğruluktan ziyade, güçten ve şeytanlıktan yana olmasına rağmen insanların hoşgörüsünü kazanabilmek için tam tersine bir görüntü vermeye çalışıyormuş. Yıllarca bu riyakarlığını topluma yutturmayı başarmış, toplumu yönetmeye talip olan Hizbulebyez adlı hizipte görev almayı başarmış, hatta bir dönem küçük bir derebeyliğin başkanı bile olmuş. Derebeylikleri birleştirme kararı alan Birleşik Krallık Eyalet Yönetimi bazı derebeylikleri birleştirip, adına Kasaba deyince bizim sandukacı Dikiş tutmaz otomatik olarak görevden düşmüş. Sandukacı dikiş Tutmaz kişiliği makamdan alan biri olduğundan, ne yapıp, ne edip, bir kazanın başına geçmek için hayli mücadele vermeye başlamış, önce eski derebeyliğinden daha küçük bir derebeylikte Hizbulebyez fırkasının başına geçmek istemiş, ancak bunda başarılı olamayınca, birleşen derebeylikler sonucu oluşan kazalardan birinde halkın temsilcisi olmak istemiş, bunda da başarılı olamayınca başka bir derebeylikten eyalet temsilcisi olmaya kalkmış, ancak bu hamleleri yaparken sürekli farklı Eyalet Vükelasının  şemsiyesi altına girince pusulayı tamamen kaybedip, gerçek kimliği olan dikiş tutmazlık kimliğine bürünmüş. Gerçek kimliğinin açığa çıkması sonucu birlikte çalıştığı ve yıllarca arkadaşlık ettiği arkadaşları da onun bu gerçek kişiliği karşısında depresyona girmişler. Çünkü bizim Dikiş tutmaz sandukacı efendi önce kafasında bir plan yapıp, derhal çalışma arkadaşlarını toplayıp ”Arkadaşlar halkımın yoğun baskısı sonucu ve falanca Eyalet Vükelasının desteği ile falanca görevi almam konusunda üzerimde yoğun baskı var” deyip, onları bu yalanları ile ikna edip, yollara döküyormuş. Yollara düşen zavallı samimi insanlar halkla karşı karşıya geldiklerinde Sandukacıbaşının söylediklerinin tam tersi bir durumla karşılaştıklarında, şoke olup, geriye dönmekten yorulmuşlar. Ancak bizim Dikiş tutmaz sandukacıbaşı dönemin büyük şairlerinden edebiyat ve mantık dersleri aldığından onları tekrar nutukları ile ikna etmeyi başarıyormuş. Kendisini palavraları ile bir yerlere seçtirebilmek için hayli uğraş veren  sandukacıbaşı nihayet toplumun her kesimi tarafından tanınıp, gerçek kişiliğinin ortaya çıkması sonucu Dikiş tutmazlık unvanını kazanmış. Ancak Ataları, Dedeleri daha önce katıldıkları savaşlarda  fethedilen bölgelere Dikilecek olan Amisos Kentinin Bayrağının içerisinde bulunan Sandığı taşıdıklarından dönemin  Askeri otoriteleri bu taşıyıcılara  Sandukacılar dermiş. Ancak bizim Dikiş tutmaz atalarının Bayrak taşıma işini yapmak yerine söz taşıma işini üzerine alınca dönemin Hizbulebyez Fırka lideri tarafından sandukacıbaşı unvanını almış.Sandukacıbaşı Bakmış ki işler istediği gibi gitmiyor, artık insanlar kendisini gerçek  kimliği ile tanıyorlar ve her türlü fetbazlıkları ortaya çıkınca, insanlar söylediklerini ciddiye almaz olmuşlar. insanlar üzerinde etkili olabilmek için yeniden plan kuran Sandukacıbaşı bu kez çetelerle iş birliği yapıp, onların emrine girmeye karar vermiş. Bu konuda ilk icraatının ne olduğunu ise önümüzdeki yazılarda sizlerle paylaşmak üzere mutlu Pazarlar diliyorum

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
7 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR