Bu bir intihardır.
Silah zoru para etmeyince;
Sıkı takiple başarılı operasyonlar olunca;
Ölülerinin sayısı askerlerimizden çok olunca;
Ne yapsınlar?
KCK elemanları da cezaevlerinden çıkamayınca;
İntihar!
En son çare!
Tabii ki yerse…
Açlıktan öleceksiniz.
Cezaevlerinde öleceksiniz.
PKK bastıracak;
Siyasiler BDP de bastıracak…
Ey KCK ölü numarası yapacaksınız.
Biz de dışarıdan timsah gözyaşları dökeriz.
Zaten CHP onlardan yana…
CHP Üniversite gençlerini sokağa dökmüş;
Düşünsenize Hakkari nire;
Edirne Üniversitesi nire…
Edirne'de yerli kaç tane Kürt vatandaşımız var ki;
Sokağa çıkacaklar da;
Bizim KCK'lıları dinleyin;
Bak, açtan ölecekler.
Edirnelinin Öcalan'la akraba mı?
Tecridini kaldırın; desinler.
Ne istiyorlar?
Anadilde savunma hakkımız verilsin.
İstanbullunun derdi ne?
İstanbul'dan kaç milletvekilleri var ki?
İstanbulluları ayağa kaldırıyorlar;
Bursa'da hareketleri var.
Onları Başkenti Amed değil mi?
Diyarbakır'ın adını Amed koymuşlar.
Salahattin Demirtaş sıkışınca;
Ankara TBMM yerine;
Diyarbakır'da toplanıyorlar ve
Oradan kararlar alıyorlar.
Milletvekili maaşını Ankara'dan alıyorlar.
Bolu'daki cezaevlerinde;
açlık grevi yapan mahkumlarla
görüşen TBMM İnsan Hakları Komisyonu'nun
AKP'li… CHP'li…
BDP'li üyeleri farklı anlatıyorlar.
Komisyon üyeleri;
CHP milletvekili Mahmut Tanal…
Bir de BDP milletvekili Ertuğrul Kürkçü
AKPli komisyon başkanıyla aynı fikirde değil.
Görüyor musunuz ki;
CHPli ile Kürt BDPli aynı kafada…
CHP İstanbul Milletvekili Melda Onur diyor ki;
“Konuşma güçlüğü çekiyorlar.
Gözlerinde ışığa duyarlılık var,
yanakları çökmüş,
ayakta durmakta zorluk çekiyorlar.
Aralarında daha önce de açlık grevleri yapmış olanlar var”
Kürt kökenli Kürkçü CHP ile aynı!
diyor ki;
“51 gündür açlık grevi yapanlarda;
açık bir biçimde yorgunluk… halsizlik gördüm.
El titremesinin yanı sıra,
renklerinin solgunluğu dikkat çekiciydi.”
Ancak bilinçleri açık, ayakta durabiliyorlar”
Peki mesleği doktorluk olan Başkan ne diyor?
Başkan AKPli Üstün diyor ki;
““Bizim tıp bilgimize göre;
14. günde; böyle bir eylem yapan kişinin;
konuşma bozuklukları… halsizlik…
CHP'nin derdi ne?
Neden bu kadar PKK sözcüsü olmuş?
Demek ki Edirne'yi ayağa kaldıran…
İstanbul'u… Bursa'yı…
Kürtler için ağlar kılan CHP'dir.
MUĞLA'nın Milas İlçesi'nde…
cezaevinde açlık grevi yapanlara destek amacıyla
yürüyüş düzenleyen BDP'liler;
MHP'liler sözlü tepki gösterince
gergin anlar yaşandı.
Görüyor musunuz?
Muğla'da kaç tane Kürt var?
'Tecritlere son',
'Cezaevlerindeki açlık grevini selamlıyoruz'
Diyorlar.
Ama Muğla'nın Büyükşehir olmasına;
Kim karşı çıkıyor?
Kılıçdaroğlu…
Neden?
Çünkü Muğla CHP'nin kalesi…
O yüzden kuduruyorlar.
Kılıçdaroğlu Diyarbakır'a gidiyor;
Belediye Başkanını…
Baydemir'i ziyaret ediyor.
Beydemir; Kılıçdaroğlu'nun;
gözlerine baka baka diyor ki;
“"Bugün yaşamını yitiren her askerin…
her polisin… her sivilin…
her gerillanın vebalini birlikte taşıyoruz”.
Kendi gerillasını da söz konusu ediyor.
Kılıçdaroğlu da aynı yerde;
“Şu anda çok sayıda hapishanede;
ölüm orucuna yatan siyasetçiler var.
İnsanlar bedenlerine ölüme yatırıyorsa
durup düşünmek lazım.
Bir kişinin tutuklu olması;
onun yaşamının devletin güvencesinde olması…
derken ne demek istiyor?
“Ey Tayyip bunların sesini dinle!
Ölürlerse yakana yapışırım”.
Bunu isteyen kim?
CHP ve Kılıçdaroğlu.
Kimin hesabına çalışıyor?
Dağdaki PKK'nın…
Aynı Kılıçdaroğlu;
Bu devletin cezaevindeki tutukluyu;
Milletvekili seçiyor.
Tayyip Erdoğan'ın mahkumunu değil;
Devletin mahkumunu…