2011 yılbaşı gecesinde Diyarbakır'dan geçildi

Yılbaşı, bir milattır; başlangıçtır.

Müslümanlıkta da yılbaşı gerçeği var;

Hz Peygamberimiz sav Mekke"den Medine"ye hicret etmiştir.

Bu hicret, Halife Hz Ömer"in ra emriyle İslam"ın miladı olarak alınmıştır.

Ama bugün Müslümanlar onu kutlamamaktadır.

31 Aralık akşamını kutlayan laik Hıristiyanların kuyruğu olmuşlar;

Güya Hıristiyanlara karşılık Mekke"nin Fethi kutlaması yaparken;

Güya cihad yapmaktadırlar; Müslümanlar!

.oysaki Allah cc Muharrem ayını kutlamayı sevap saymış.

Ama Müslümanlar, sadece üç gün veya on gün oruç tutmakla;

Nafile namazlar ihdas etmek… tesbihler çekmekle kutluyorlar.

Bugün laik Hıristiyanlar nasıl kutluyorsa…

Bir yıl boyunca bir akşamlık tatil köyünü…

Kalacağı otelini… eğlencesindeki şarkıcıları…

Türkücüleri… dansçıları…

tamamını hesaplamakla kutlamaktadır.

Peki Müslümanlar, kendi yılbaşılarını nasıl kutlamaktadır?

İran, İslam Cumhuriyeti diyor;

Ama Kerbela kutlamalarında hiçbir gelişme yok!

Yılbaşı kutlamaları, sadece oyunlarla…

eğlencelerle bitmiyor.

Bölgenin siyasetini…

dünyanın siyasi gelişimini izliyor.

İşte bu yılbaşında…

Cumhurbaşkanımız Diyarbakır"da halkla beraber;

Başbakanımız baba memleketi Çayeli Güneysu"da halkıyla beraber!

Ana muhalefet lideri Soma"da kömür işçileriyle yerin altında kutluyor.

Hükümeti temsilen iki bakan, Zonguldak"ta işçilerle;

600 metre derinliklerde işçilerle yemek yiyor.

Ama hiç alışılmamışlar yapılıyor.

Eskilerin hükümetlerindeki siyasiler,

yılbaşı akşamları denildiğinde kaybolurlardı:

Dünyanın en lüks kumarhanelerinde…

belli otel lobilerinde…

kutsal fahişelerin kucağında kutlarlardı.

Cumhurbaşkanımız; MGK"ya başkanlık etti.

Tek Devlet… Tek Millet… Tek Bayrak… Tek Dil…
Kararı ve kararlılığı çıktı.

Neden bu karar!? Neden bu kararlılık!?

Çünkü Kürtçüler rahat durmuyor!

Bölücü terör örgütünün siyasi partisi rahat vermiyor.

BDP rahat vermiyor!

Sen mi açılım dersin?

Hemen açıldılar.

Sen mi demokrasi dersin!

Hemen bir anayasa taslağı!

Diyarbakır'da Anayasa Çalıştayı'nı başlattılar

Bütün inançların…

Kimliklerin…  grupların…

kendini demokratik bir şekilde ifade edeceği anayasa!

Şunlar çok önemli!

Bu görüşleri BDP lideri söylüyor;

Biz de onaylıyoruz:

“Bugüne kadar Türkiye'de;

hiçbir Anayasa olağan koşullarda yapılmadı.

Halkın devlet hukukunu belirleyen bu en üst hukuk normu,

81 yıl boyunca normal koşullarda yapılmadı.

Türkiye için büyük kayıp!

Anayasaların en temel amacı toplumların sorunlarını çözmektir. Türkiye'de tersi bir durum yaşanmaktadır”.

İşte CHP…

İşte MHP…

O partilerin kurucu babalar…

Kurucu ataları…

Tek parti istedi.

Türkiye"yi uyutmaya çalıştılar.

Halen de uyuttular.

Anayasalar, halktan uzak…

Halktan kopuk yapıldı.

Ama Tayyip Erdoğan bu geleneği devirdi!

Demokratik açılımlar düzenledi.

MHP kudurmuşa döndü.

Baykal"ın CHP"si de kudurdu.

Ama bu demokratik açılımda;

Ayrılıkçı BDP hemen sesini yükseltti.

Diyarbakır Demokratik Toplum Kongresi Sonuç Bildirgesi"nde;

Kongre Halk Delegeler… Akademisyenler…

İnanç Grubu Temsilcileri… DTP Genel Merkez Yöneticileri…

Milletvekilleri… Belediye Başkanları…

İl Başkanları… Gençlik ve Kadın Temsilcileri…

Sivil Toplum Örgütü Temsilcileri… Muhtarlar…

İşte anayasa çalıştayı!

Ne dediler bildirgede:

Türk ve Kürt halkı olmak üzere Ortadoğu Halkları"nın özgürlüğü  ve kardeşliği!

Özellikle AKP,

Türkiye Toplumu"ndan öte Türk İslam Sentezi istiyor

Biz Kürtçüler;

Her türden dayatmalara karşı ,

 Kürt, Türk ve Ortadoğu halkları deriz.
demek ki tüm Ortadoğu Kürtleri tek millet olacakmış.

AKP Türk-İslam sentezi de yok!

Bildirgede:

Toplumu tektipleştirme yok!

sivil siyaset üzerindeki askeri vesayet yok!

“demokratik özerklik” var.

Halkın yerelde söz ve karar sahibi olması var!

Her bölge ve özerk birimin “Bayrak”ı…

“Resmi Dil”i ..

kendi renkleri ve sembolleri olacak!

İşte Cumhurbaşkanı bu hengamede Diyarbakır"a gitti.

Yılbaşını o bölge insanları arasında kutladı.

Mesajlar verdi.

Tek devlet yanlısı MHP kükredi.

Çift dilde tabelaların olduğu bir belediyeyi ziyaret!

Köşkten hemen cevap geldi:

"Sayın Cumhurbaşkanımızın Diyarbakır gezisinde;

Gittikleri Belediyesi'nde, ne ziyaret öncesi…

Ne de ziyaret sırasında herhangi bir çift dilli tabela görülmemiştir"

Ne demişti Mesut Yılmaz Başbakan iken?

“Avrupa"nın yolu Diyarbakır"dan geçer”.

İşte biz yılbaşı gerçeğine önem veriyoruz.

Dinimiz de önem vermiş;

Haram Aylar"dan Muharrem ayını yılbaşına ayırmı.

Ama biz bu kutlamadan yoksunuz.

Aşure bu yılbaşı kutlamalarının hindisiyken

Biz aşure çorbasında sadece ahret için sevap arıyoruz.

 Oysa bütün mesele siyasi güç gövde gösterisidir.

Güçlü cemâatleşme ve toplumsal barış zamkıdır, aşure!

Eğer uluslar arası tanııtm gücümüz yoksa

Nedenini; aşure çorbasını yerinde kullanmamakta;

31 Aralık akşamı hindi bayramı yapmamızda aramalıyız.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Salih Parlak Arşivi
SON YAZILAR