Yüzyılın Muhteşem Yalanları

Dünya üzerinde kendi tarihine hakaret eden, kendi geçmişini inkâr eden, kendi atalarına iftiralar atan her hangi bir millet bulunmamaktadır. Tarihte de böyle yaparak yükselen bir millet olmamıştır. Çünkü iftira, hakaret ve yalan gibi adi şeyler sahibini yüceltmez tam tersine alçaltıp çukur haline getirir.

       Muhteşem Yüzyıl Dizisi tarihle bağlantısı olmayan adeta düşmanca bir tavırla oynanmaktadır. Biraz düşündüğümüzde bunu Yunan"ın bile yapmayacağını kolaylıkla görebiliriz. Bu yalan ve ahlaksız iftiralara yunanca bir tavır bile diyemiyorum. Bu ülkeye, bu millete yapılmış en büyük hakaretlerden biridir.  Tarih bilenler de hatırlayacaktır ki; Topkapı Sarayı"na haremin gelmesi 1540"ta olmuştur. Filmde ise Olaylar 1520"de geçmektedir. 16. yüzyılda Avrupa olarak adlandırılan bir coğrafya yoktu. Bu coğrafya18. Yüzyılda aydınlanma döneminden sonra Avrupa olarak anılmaya başlanmıştır. Hareme öyle rastgele ya da zorla düşük ahlaklı kızlar değil, yüksek ahlak ve meziyet sahibi kızlar seçilerek alınırdı. Bununla da kalınmazdı ayrıca çok ciddi bir eğitimden geçirilirlerdi. Başta gelenek, görenek, örf ve adetler olmak üzere İslami ilimlerde ilgilerine göre eğitim aldırılırdı. İşte bu açıdan baktığımızda dizide sergilenen harem halkının davranışları, yüzyıllardan beri akıp gelen saray terbiyesiyle bağdaşmamaktadır. Ayrıca dizideki oynak, hareketli oyunlar ve kıvırtan müzik, Osmanlı geleneğinde, günlük hayatında bulunmamaktaydı. Osmanlı musikisi böyle eğelendiren oynak havalar değil daha çok düşündüren mistik ya da tasavvufi hava idi Babasının cenazesi ortadayken bir padişahın eğlence düzenlediğine akıl, izan sahibi hiç kimse inanmaz. Bunlar tamamen hayal, iftira ve hakaret mahsulü ürünlerdir. Bu senaryoyu yazanlar acaba hangi medeniyetin, hangi milletin çocuklarıdır merak edilecek bir durumdur.

       Bu büyük iftiraların içinde çok esef verici bir durum var ki onu benim dilim söylemeye varmıyor. Bu talihsiz, gözü kör filmde öyle bir sahne var ki açıkça Osmanlı Padişahı Kanuni sapık ilişkiye giren biri olarak lanse ediliyor. Bu haince, iftiralarla çizilen tablo, bu
kuyruklu yalan asla kabul edilemez. Bu millete yapılmış en büyük hakarettir. Bu iftirayı yunan bile düşünemezdi.  Bu millete karşı işlenmiş büyük terbiyesizlik ve seviyesizliktir. Oysaki Kanuni değil iddia edildiği gibi sapık ilişkilere prim versin tam tersine Fransa"da
ortaya çıkan dansı bile toplumun ahlakını bozacak endişesiyle bir fermanla ortadan kaldırmış son derece dirayetli, büyük bir padişahtı. İşte öyle büyük şahsiyetlere karşı atılan iftiralar da maalesef o denli büyük oluyor. Sanki Avrupa bu gün, o zaman dansa izin vermeyen
Kanuni"den intikam alıyor. Bunu da kendisi değil içimizden birilerine yaptırmaktadır. İşte bu yüzden bu dizi bizim medeniyetimize değil, batı medeniyetine hizmet etmektedir.
 
     Kendi tarihine, ruh köküne, benliğine, toprağına bağlı akıl vicdan sahibi herkesimden insan bu iftira dolu, bu aşağılayıcı seviyesiz dizinin derhal yayından kaldırılması gerektiğini savunmaktadır. Hiç bir millet kendi atalarını sapık gösteren böyle filmler çevirmez. Bu filmde daha hangi sapıklıklar, hangi iftiralar, hangi hakaretler çıkacak karşımıza belli değil. Asıl hedeflenen şey bu milletin yeni nesillerinin kafasını karıştırıp onları kendi atalarından nefret eden, kendi atalarını sevmeyen insanlar haline getirmektir. Dolayısıyla da sevmediği, nefret ettiği atalarının medeniyetini, tarihini, kültürünü bırakıp batı medeniyetine yönlendirmektir. Asıl hedef budur, buna izin verilmemelidir.

     Dizideki yalanlar tarihimize içimizdekiler tarafından arkadan vurulmuş bir hançer olarak duruyor.  Avrupalılar da dâhil olmak üzere insaflı, mantıklı hiçbir tarihçi, Kanuni Sultan Süleyman gibi dirayetli bir Padişaha böyle ahlaksız bir iftirayı kabul etmez. Yaşadığı dönemde olduğu gibi düşmanlarının bile takdir ettiği Kanuni şimdi de arkadan hançerleniyor. Millet olarak aklımızı ne zaman başımıza alacağız acaba.



 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
İsmail Okutan Arşivi
SON YAZILAR