Ticaret ve Sanayi Odası seçimi üzerine

Geçtiğimiz Cumartesi günü yapılan Ticaret ve Sanayi oda seçimlerine ilgi büyüktü, Buğday pazarı civarı ana baba günü idi, heyecan ve ilgi genel seçimlerde bu kadar yoktu dersek abartmış olmayız. Peki, çok mu önemli bir seçimdi bu seçim? Şehrin Ekonomik geleceği için önemli bir seçim olduğu kanaatindeyim, birde değişimin olma ihtimali yüksek olunca heyecan doruk noktasına ulaştı.
 Seçim sonuçları dünkü gazetelerde geniş bir biçimde verildiğinden, detaylarına girmek istemiyorum. Ancak, aday olan Zeki Murzioğlu ve birlikte hareket ettiği bazı arkadaşları ile ilgili bildiklerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Zira Zeki Murzioğlu iyi bir sanayici ancak herkesin çok fazla tanımadığı, basınla, sosyal hayatla çok fazla ilgilenmeyip, daha ziyade işine, ailesine ve dostlarına zaman ayırmaktan mutlu olan güzel bir insan.
 Yaklaşık 30 yıldır tanıdığım Murzioğlu ailesi, bu şehirde yaşayan dürüst, alın teri ile para kazanmaya çalışan, kimsenin etlisi sütlüsü ile uğraşmayıp, işini yapmaya çalışan bir aile. Babaları merhum Sabri amca yıllarca ticaret yaparken, bir yandan da vakit buldukça İstiklal caddesi üzerindeki kahyaoğlu mescidinin fahri müezzini gibi çalışırdı. Hala daha mescide gittiğimde, Sabri amca müezzinlik edecek sanıp, gözlerim onu arar, sanırım vefat edeli 10 yıldan fazla olmuştur ancak hala daha o mescid onun manevi kimliğinin etkisindedir.
 Elektrosan bakır fabrikası bir aile şirketi gibi faaliyete başlamış; merhum Cemal Küçükaslan ile Sabri Murzioğlu, akrabalar ve diğer katılımcıları ile birlikte yola çıkılmış, Cemal küçükaslan"ın vefatının ardından da Zeki Murzioğlu Fabrikanın başına geçmiş, daha sonra da tahsil hayatını bitiren kayın biraderi Köksal Küçükaslan da iş hayatına başlamasıyla, güzel bir birliktelikle babalarından aldıkları bayrağı daha ileriye taşımışlardır.
 Burada gözlerden kaçmaması gereken çok önemli bir ayrıntı var; bu arkadaşlarımız iş hayatında olduklarından, çok daha küçük gözükmekten mutlu olmuşlardır. Onlar için gösteriş, hava atma, parayla konuşma hiçbir zaman muteber olmamış, tam aksine piyasada gözükmemek için ellerinden geleni yapmışlardır. Kendilerinden ekonomik olarak çok daha küçük olan bazı iş adamları gerek siyasetin, gerekse ellerindeki medyanın gücü ile olduklarının on katını gösterip, hava atarlarken, bizim Elektrosan sessiz kalmayı tercih etmiştir. Hiç unutmuyorum, bundan 7–8 yıl önce, bir sohbetimizde geçen konuyu bu günkü gibi hatırlıyorum; 1,5 milyon dolarlık yatırım yapan bir iş adamı bunu televizyonlara, gazetelere, ulusal basına verip, yok bilmem ne firması alman ortakları ile yatırım yapıp, ampul üretecek diye hava atarken, o yıl Elektrosan firması üç milyon dolarlık yatırım yapmıştı. Ancak sesi soluğu çıkmıyordu, işte iş adamı ile şovmen arasındaki fark da budur!
 Peki buraya kadar neden anlatma ihtiyacı duyduğumu soracak olur iseniz; sanırım 19 yıldır Ticaret ve Sanayi odasını adaşım Sayın Sakoğlu yönetiyor, karşısında aklını kiraya veren, kendi iradesi ile hareket etme imkanı olmayan birileri olsa idi yanında olurdum, ancak Zeki Murzioğlu fevkalade yetenekli, becerikli, usul, adab ve erkan bilen kaliteli bir iş adamı. Yanındaki arkadaşları da tanıdık simalar. Mesela Turgut Tüfenk"i yaklaşık 15–20 yıldır tanırım, oto binbirçeşit Emin Başar"ın çok eski kadim dostudur, Emin ağabey yanlış adamla arkadaşlık yapmaz. Onun için makbul olan benim için de makbul adamdır. Diğer arkadaşları da düzgün insanlar. Sayın adaşıma teklifim şu ki; gerek iş âleminin, gerek siyaset âleminin değişiklik talep ettiğini gözlemledim. Bu arkadaşımız genç, dinamik, uyumlu bir arkadaş, bazen koltuğu başkalarına bırakmak zordur, ancak merhum Erdal İnönü"nün gösterdiği olgunluğu göstermemiz gerektiği kanaatindeyim.     
 Beklenen değişimin sancısız, kırgınlık ve dargınlık olmadan olması temennisiyle, iyi haftalar… 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
9 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR