SİYASET KONUŞMAK HERKESİN İŞİ DEĞİL

 

SİYASET KONUŞMAK HERKESİN İŞİ DEĞİL

Hani derler ya ağzı olan konuşuyor, bizim meslektaşların durumu da buna benziyor. eline kalemi alan kendisini siyaset uzmanı zannedip ahkam kesiyor. Çiçekçilikten, emlakçılıktan, siyasi uçlardan gelenler gazeteci olabiliyor hatta ahkam kesebiliyor ama İmamlık gibi ulvi ve Allah Resülünün mesleğinden gelen kişiler gazeteci olamıyorlar. Zaten benim de böyle bir iddiam yok, başkaları gibi gazeteci olmaktansa İmamlığı elli kere tercih ederim.Ne mutlu İmam Gazaliler'in, İmamı Azam'ın, İmamı Rabbani'nin yolunda olanlara keşke onların tırnağı olabilsek.

Koyunun olmadığı yerde keçiye Abdurrahman Çelebi denirmiş sözü misali yıllar yılı bu şehirde adam gibi dik duran, kimseye yağcılık yapmadan, onun bunun kıçında dolaşmadan mesleğini onurlu yapan kişi bulunmayınca ortalık çok seviyesiz bazı insanların eline kalmış. Bu insanlar kimden bir şişe rakı içmişlerse, kimden bir yemek parası almışlarsa, hatta bir ayakkabı parasına haber yapanlar dahi olduğunu biliyoruz. Her işin bir onuru vardır ama maalesef gazetecilik mesleği öyle bir hale gelmiş ki eskiden İmamları görenler onları isteyici gibi görürlerdi Allah razı olsun Hükümet İmamlara adam gibi maaş verdi de onları başkalarına muhtaç olmaktan kurtardı. Şimdi İmamların yerini gazeteciler aldı, onları görenler dilenci görmüş gibi uzak durmaya çalışıyorlar.

Geçenlerde bir arkadaşımla konuşurken içim burkuldu, bir yemeğe katıldığını, gazetecilerin yemeğe öyle üşüştüklerini görmüş ki adam yemek yemeden ayrılmak zorunda kalmış. İster inanın, ister inanmayın ama üzülerek ifade etmek gerekirse durum aynen bu anlattığım gibi. Hal böyle olunca da meslekte itibar kalmadı. Gazeteyi kurduğumda yaptığım ilk iş yemekhane kurmak oldu, gazetecilerin durumunu bildiğimden personelime kimsenin yemeğini yemeyin mutfak orada istediğiniz kadar yiyebilirsiniz dedim. Tam beş yıldır gazetemizde yemek çıkmaya devam eder bu yüzden çalışanlarımız kimsenin yemeğini yemek zorunda kalmamışlardır.

Eskiden Avrupa'da yetişen insanlar neden kaliteli oluyor da bizde yetişen insanlar yetersiz oluyor diye düşünürdüm, hatta dağılan Sovyetler Birliğinde Doktor, Mühendis, avukat olanlar gelip ülkemizde mankenlik, hayat kadınlığı veya düşük profilli işler yapıyorlar diye düşünür dururdum, şimdi nedenini çok daha iyi anladım. Hayat standardı düşük ülkelerde ve Gayri Safi Milli Hasılası belli bir düzeyin altında olan ülkelerde yetişen insanlardan verim almak mümkün olmuyor. İşte bu nedenle özellikle şehrimizde yetişen gazetecilerin kalitesi Türkiye Genelinin çok altında. İletişim Fakültelerinden yetişen yeni nesil belki biraz daha kaliteli olur ancak bu işin temelindeki sorun sadece eğitim değil, ekonomi ve kültür de çok önemli.

Bu şartlarda yetişen bir gazeteci siyasetten, ekonomiden, kültürden yoksun geliştiğinden ondan bir şey beklemek yanlış olur. Bir bakmışınız çıkmış birisi siyaset yazıyor, neye istinaden yazdığını sorsanız, tecrübelerime dayanarak yazıyorum der. İyi güzel de arkadaşım sen bu güne kadar hangi siyasi öngöründe haklı çıktın diye sorduğunuzda bu iş Milli Piyangoya benzer atarsın ya tutar, ya tutmaz. Tutarsa olursun büyük gazeteci, tutmazsa kimse anlamaz geçiştirirsin olur biter. İşte bizim gazetecilerin siyaset konusundaki öngörüleri bu. Ulusal Basında siyaset yazanlar ne kadar dikkatli, ne kadar temkinli ise bizdekiler o kadar tutarsız, o kadar içi boş söylemlerle dolu yazılar yazıyorlar.

Örneğin son günlerde şehrimizdeki Ak Parti'nin geleceği ile ilgili yazı yazanlar olma ihtimali yüzde bir dahi olmayan ihtimallerden bahsediyorlar. Şu anda mevcut konjoktüre göre yazıp çiziyorlar. Oysa ki gerçekleşmesi muhtemel durum çok ama çok farklı. Ak parti Ülke genelinde ciddi bir yenilenmeye gideceği aşikar. Bu yenilenmeden en çok nasibi alacak şehirler arasında Samsun olduğu muhakkak, üç dönemdir seçilen Vekillerin yüzleri eskimiş, bir çok talebe karşılık verememişler, hatta insanların bir çayını dahi içmeye cesareti olmayanlar var. Önümüzdeki kongrede Ak Parti'de ciddi değişimler yaşanacağı gibi şehrinizde de çok ciddi değişiklikler olacağından kimsenin şüphesi olmasın. Kimse hesabını mevcut duruma göre yapmasın iki ay sonra bu şehirde çok şeyin değiştiğini gördüğünüzde ne demek istediğimi daha rahat anlayacaksınız. Kalın sağlıcakla

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR