Siyaset bürokrasi ilişkileri neyi ifade eder?

        Uzun yıllardan beri siyaset, bürokrasi ilişkilerinin nasıl olması gerektiği konusu, ciddi tartışmalara neden olmuştur. Kimilerine göre, siyaset bürokrasiye müdahil olmamalı, kimilerine göre bürokrasi siyasetin emrinde olmalı.Aksi halde siyasi irade hakimiyetini kaybedip, muktedir olamamama durumuna düşer.

            Zikrettiğimiz her iki düşüncenin de, kendisine göre haklı ve haksız yönleri olduğu bir gerçek. Zira siyasi partiler vatandaştan oy isterken, parti programları çerçevesinde yapmak istediklerini anlatıp, iktidar olmaları halinde vaat ettiklerini söylemek sureti ile oy alırlar. Vatandaşlar da bu doğrultuda oy verirler. İktidar olacak kadar oy çoğunluğunu elde eden siyasi partiler, iktidar olduklarında yapmayı  hedefledikleri  yenilikleri veya uygulamak istedikleri parti programlarını, bürokratları vasıtası ile icra ederler. Bürokrasinin direnmesi halinde siyasi iktidar, ne kadar uğraşırsa uğraşsın, istediğini yerine getirme şansını yakalayamaz. İktidar, herhangi bir konuda yasa çıkarır, bürokrat uygulamada direnirse ciddi sıkıntı yaşar. Bürokrat, insiyatif kullanmak istemezse yönetmelik çıkarıp, detaylı bir biçimde uygulamasını belirtir. Yine de bürokrat diretirse bu kez görevden almak zorunda kalır.

            Siyasetçilerin bürokrat üzerinde olur-olmaz işlerle ilgili baskı uygulayıp, her dediğini yapmaya  kalkması da fevkalade yanlış olur. Bundan hem iktidar partisi, hem de ülke zarar görür. Parti yönetimlerinde bulunanların, kamu kurum ve kuruluşlarına giderek, istediklerini yapmaya kalkmaları, siyasetin yozlaşıp, rayından çıkmasının göstergesidir.Son zamanlarda bunun ,bariz örneklerine rastlamak mümkün. Bazı kendini bilmezlerin, kamu kurumlarına giderek, olur-olmaz taleplerle bürokratların karşısına çıktıklarını gözlemliyoruz. Hatta  bazılarının iş takipçiliği yaparak, kurumlardan ihale almak veya ihale alan firmaların işlerini takip edip, yapmakla yükümlü oldukları işleri yapmamaları hususunda baskı yaptıklarını, yapmayan memurları tehdit ettiklerini duymaktayız. Bunları zamanı ve zemini geldikçe yazacağız.

            Buraya kadar arz ettiğimiz  yanlışlıkların ortadan kalkması ve doğru uygulamanın yapılması için ne yapmak gerekir?  diye soracak olur iseniz; Bürokrat işini yapacak, siyasetçi de işini yapacak… Siyasetçi yasasını çıkaracak, bürokrat da yürütme organının bir parçası olduğunu bilerek gereğini yapıp, yorumlamadan, öteye, beriye gevelemeden uygulamasını yapacak.

            Unutamadığım hatıralarımdan birisi de, (Allah selamet versin) Eski Müftümüz İsmail Cömert Hoca"nın yaşadığı tayin olayıdır. 80" li yıllarda şehrimizde müftülük yapan hocamız, o günkü iktidar partisinin yönetiminde bulunan bir berberin baskısı sonucu, Artvin iline tayin edilince, yanına gidip, sordum;“ Hayırdır hocam durup, durur iken nerden çıktı bu tayin?” dedi ki; “Efendi bir Berberin kurbanı olduk” Bu cevap karşısında merakımın bir o kadar daha arttığını anlayan hoca efendi devam etti,” Efendi, bir ilçeden bir İmamın tayinini isteyen bir berber yanıma gelip, hocam falanca adamı tayin et deyince dedim ki neden tayin edeyim Kuran mı okuyamıyor, yoksa   görevini yapmayıp, namaz mı kıldırmıyor?  Yok hocam o konuda sıkıntı yok, sadece sıkıntı adamı sevmiyorum deyince dönüp dedim ki senin başka işin yok mu da hoca ile uğraşıyorsun? Adam bu konuşmamdan rahatsız olup, işini gücünü bırakıp tayinimle uğraştı ve başardı.   

             Büyüklerimiz derdi ki “İslam"ın şartı beştir, altıncısı   ise haddini bilmektir” Ne kadar güzel bir söz değil mi? İnsan haddini bilmez ise, hiçbir zaman sıkıntıdan kurtulamaz. Siyaset erbabı da, bürokrat da işini yaparsa problem çıkmaz. Siyaset erbabı, bürokratın işini yapmaya kalkıp, bürokrat da siyasetçiye güzel görünebilmek için siyaset yapmaya kalkarsa, işin içerisinden çıkılmaz hal alır.

            Burada üzerinde durulması gereken önemli bir konu da , bazı Bürokratların yakınları olan siyasetçileri arkalarına alıp, iş üretmeden koltuğu işgal etmeleridir. Bu tür bürokratların, ne kendilerine, ne Devlete, ne de topluma yararı yoktur. Yaptıkları işin ne kadar yanlış olduğunu bilmediklerinden, insanların onlar hakkında ne düşündüklerini de hiç bilemezler. Keşke tebdili kıyafet yapıp, insanların onlarla ilgili ne düşündüğünü toplumun içerisine girerek öğrenseler, belki yaptıkları hatadan vazgeçip, doğru olanı yaparlardı.

            Siyasetçilerle, bürokratlar arasındaki ilişki, belli mesafeyi koruyarak sürekli olmalı. Ancak kimse kimsenin işine müdahale etmeden, saygı ve sevgi içerisinde olmalıdır. Üst düzey bürokratların bir şehirde kalma süresi de, belli bir müddetle sınırlı olmalı. Aksi halde, işin ciddiyetinin bozulduğunu unutmayalım. Bu günlük de bu kadar yeteceği kanaatindeyim, yarın başka bir konuda buluşmak ümidiyle… Hoşça kalınız.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
6 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR