Samsunspor’a Veya SBK’ya...

Samsunspor"a Veya SBK"ya Yardım Etmek Çok Mu Zor?

Gazetecilik güzel bir meslek. Hele hele siyasetin içerisinden gelip, bu mesleğin içerisine girmişseniz çok daha güzel bir hal alıyor. Çünkü siyasetin içerisinde olup bitenleri çok iyi bildiğinizden, size kül yutturmaları mümkün olmuyor. Kimin neyi, neden söylediğini çok iyi bilirsiniz. Sanırım bundan bir veya iki ay önce SBK yönetimi Hüseyin Tayinci Başkanla birlikte ziyaretime geldi. Kendilerine SBK"nın yıllık giderinin ne olduğunu sorduğumda bana komik bir rakam söylediler. “Bize yılda bir milyon, yani eski para ile bir trilyon verilsin biz bu kulübü güle oynaya yönetiriz” dediler. Emin olun çok tuhafıma gitti. Bu şehir için çok komik bir rakam. Şimdi de Samsunspor"un çok ciddi bir ekonomik darboğaza girdiğini görüyorum. Sanırım onlara da bir yılda üç veya dört milyon (Trilyon) verilmiş olsa, onlar da rahat bir biçimde sezon sonunu getirirler.

Vezir Hazretleri, bana kalırsa, “Ben kulüplere yardım ederim ama Basın (Bilhassa beni kast ederek) bu işin karşısında” diyerek, her zaman yaptığı gibi topu taca atmış. Yardım dedikleri ise İstiklal Caddesi ile Gazi veya Cumhuriyet Caddesi"nin park ücretlerinin Samsunspor"a verilmesi konusudur. Bu konu encümen toplantısında tartışılmış, on kişilik encümen üyelerinden sadece birisi olur demiş, kalan 9 kişi olmaz, çünkü ihaleye fesat olur, hepimiz suç işlemiş oluruz, bu evraka imza koymayız demişler. Burada iki enteresan konu var. Birincisi, konu ile ilgili herhangi bir evrak gelmeksizin bizim bay sercio"nun (Sefer Arlı) encümene şifahi olarak konuyu getirip tartışmaya açması ve Kayıkçıbaşı"nın Sürmeneli"nin yaptığı gibi ilk önce “Ben bu evraka imza koymam. Koyan varsa söylesin” deyip olayı reddettirmesidir. İkinci önemli konu ise, bir önceki mecliste Samsunspor kulübüne yardım ettiğimiz için meclis toplantılarında kalkıp, “Alenen yanlış yapıyorsunuz. Bize ne Samsunspor kulübünden” deyip, bas bas bağıran, hatta mahkeme ifadelerinde dahi bu ifadeleri kayda geçen Necip Çift"in encümen toplantısında olaya olumlu bakan tek kişi olmasıdır. Hatta o kadar ileriye gitmiş ki, gerekirse Samsunspor için hapis bile yatabileceğini söylemiş! Adamdaki özveriyi görüyorsunuz değil mi, iki yılda bu kadar değişikliğin nedeni ne ola ki? Vezir Hazretlerine yağcılık olmaya! Her ne ise, biz asıl konumuza gelelim. Bizim Vezir Hazretleri Samsunspor kulübüne veya SBK ya yardım etmek istiyorsa, ben buradan ne yapması gerektiğini yazayım da kamuoyu samimi olup olmadığını anlasın. Öyle milleti öteye beriye göndermenin ne olduğunu da görsün. Şimdi yazacaklarımı çok iyi analiz etmenizi istiyorum. Halk Gazetesi"nin alacaklısı pozisyonunda olan Servet Keskinsoy, bu gazetenin isim hakkı dahil her şeyine icra koydurup alacaklı pozisyonuna giriyor. Bu şehirde Servet Keskinsoy"u tanıyan herkes onun mazideki ekonomik durumunu da çok iyi bilir. Servet Keskinsoy, Halk Gazetesi"ne 750-800 bin lirayı nereden bulmuş vermiş, bunu havada uçan kuşlar dahi biliyor. Bu parayı bulup, Servet Keskinsoy"a veren Vezir Hazretleri aynı kaynaktan Samsunspor kulübüne de pek ala yardım edebilir. Bu dediklerimi bu şehirde yaşayan pek çok kişi biliyor. Şimdi, asıl bilinmeyen yeni ve taze haberlere geliyorum. Bu yaz Sayıştay müfettişleri Belediyeyi denetledi. Bu denetimle ilgili bombaları daha sonra yazacağım, ancak konu ile ilgili olanı şimdi yazmam gerekiyor. Yapılan yanlış harcamalarla ilgili memur arkadaşların büyük bir bölümüne zimmet gelmiş ve bu rakamlar hayli yüklü rakamlar. Sadece Basın Danışmanı ve yanında bulunan eski koruma veyküllüye gelen zimmet, yarım milyona yakın para. Bu zimmetin gelme nedeni ise, sadece ve sadece iki gazeteye yapılan yüklü ödemeler. Müfettiş çağırıp sormuş, “Bu şehirde sadece iki tane mahalli gazetemi var? Diğerleri nerede? Hele hele, iki büyük gazeteye bırakın ilan vermeyi, adamları abone dahi yapmamışsınız. Böyle devlet idaresi olur mu?” deyip yazmış zimmeti vermiş ellerine. O parayı ödeyecek olan Belediye idaresidir. Oraya parayı nereden bulacaklarsa, Samsunspor kulübüne de aynı yerden bulup versinler. Geçen yıldan zimmet borcu olan belediyenin avukatının borcunu nasıl ödedilerse aynı kaynaktan kulüplere de yardım etsinler.

Demek ki olayın perde arkası farklı imiş değil mi? Yıllardır bu şehirde birileri kafalarına göre insanlarla canları istediği gibi konuşup, perde arkasında farklı şeyler yapabiliyorlardı, ama artık bu toplum uyandı, herkes kimin ne olduğunu öğrendi. Vezir Hazretleri bu şehirde on yılını doldurdu, on birinci yılına döndü. Bu süre zarfında nice insanın canını yaktı, nice insanı harcadı, her dönem birilerini yanına alıp kullandı ama Adnan Bahadır gibisine hiç rastlamadı. Hepsi lanet okuyup kenara çekildi, ama ben ömrümün sonuna kadar, kanımın son damlasına kadar bu adamın gerçek kimliğini bu topluma anlatacağım. Dikkat ederseniz artık tolumun büyük bir bölümü tanıdı. Selam verip, oturacağı adam sayısı nerede ise yok denecek kadar az. Yanında olanlar da işi olup ona muhtaç olanlar. Şehirdeki onurlu insanların tamamı çekildi yanından. Krallıktan Vezirliğe, vezirlikten Rezilliğe doğru gidiyor. Allah yaptıklarının hesabını diğer dünyaya bırakmadan, bu dünyada da topluma göstersin diyorum ve bugünlük de bu kadar diyerek hoşça kalınız diyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR