Said Nursi Hazretleri'nin Talebeleri

Nurculuk bir ekoldür.
İçinden onlarca grup yetişmiş…
Her grup, diğeriyle temelde birleşir.
Ayrıntıda farklılıkları var.
Fethullah Hoca almış başını gitmiş;
Said-i Nursi'yi en iyi yorumlayan…
Çağa göre yenileyen olarak biliriz.
O özelliğiyle ötekilere iftihar ederdik.
Ancak anlaşıldı ki;
İzmir Kestane pazarına bulaşan;
Bir daha iflah olmaz.
Alır götürürler;
Bir daha da dönemezsin;
Tutsaksın… Tutsak!
Talebeleri Abdullah Yeğin… H. Bayramoğlu…
Salih Özcan… Mehmet Fırıncı…
Abdülkadir Badıllı ağabeyler…
Fethullah Hoca'ya ortak uyardılar.
Demek ki tüm Nurcular;
Hükümet aleyhinde değiller.
Nur Cemaatinde sağduyu hakim!
En azından Amerikan vesayetinde değiller.
Uyarıyorlar;
Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin
hizmetinde bulunmuş…
bu Kur'ân ve iman hizmetinin esaslarını
bizzat ondan ders almış talebeleri,
aşağıdaki hususları;
muhterem kamuoyuna duyurmayı;
hissetmiş bulunuyoruz:
“Bu hizmet, sadece ve sadece;
iman hizmetinden ibarettir”.
bir Emirdağ mektubunda der ki:
"Risale-i Nur hiçbir şeye âlet olamaz.
rızâ-yı İlâhiyeden başka hiçbir maksadı yok!
herşeyden evvel iman hakikatlerini vermek;
biçare zayıfların ve şüpheye düşenlerin
imanlarını kurtarmak ülkümüzdür."
bu hizmetin karşılığında;
ne maddî… ne de manevî;
hiçbir karşılık beklenemez,
Dost, düşman derste fark etmez.
Halbuki siyaset tarafgirliği;
bu mânâyı zedeler… ihlâs kırılır.
Nurcular siyaset topuzuna el atmadılar".
siyasete girenlerden hiçbir kimse,
bağımsızlığını ve ihlâsını muhafaza edemez.
Risale-i Nur şakirdleri,
tam bîtarafane kalmak için;
siyasi şovları tam bırakmak…
hiç karışmamak lâzım gelmiş."
cemaat adına siyasî faaliyette bulunmak…
siyasî partilerle pazarlıklar içine girmek…
devlet içinde kadrolaşmak…
iktidara ortak olmaya çalışmak gibi;
faaliyetlerin tamamı Risale-i Nur'un;
Kur'ân hizmetiyle tam bir çelişkidir.
Milletin oylarıyla iş başına gelen;
meşrû iktidarı muhafaza etmek…
memlekette asayişi ihlâl etme;
istidadı taşıyan hareketlerden;
şiddetle kaçınmak da;
Risale-i Nur talebelerinin;
Üstadlarından ders aldığı;
en mühim esaslar ve düsturlardır;
ancak onlar bunu hiçbir zaman;
bir menfaate âlet etmezler.
yalan… iftira… iki yüzlülük…
hile gibi fiil ve metodlar;
asla iman hizmetine yanaşamaz.
Abdullah Yeğin 92 yaşında;
bir Risale-i Nur talebesi.
16 yaşında iken Kastamonu'da;
Bediüzzaman ile tanışıyor.
Nur hareketinin her döneminin;
canlı bir şahidi…
Nurculuğunu söyleyen Pensilvanyalı;
siyasi iktidara… dindar bir Başbakan'a
savaş açmış;
ABD gizli servisi…
ABD'deki İsrail lobisi;
Yazık! Fethullah Hoca'yı da kandırdılar.
onların sözünü tekrarlıyor.
Hoca'yı Türkiye'ye de göndermiyorlar.
Bugünkü gayretler nafile…
CHP iktidara gelemez.
Gülen'de maalesef orada esir.
Gelsin Türkiye'ye bu ortamı görsün,
Müslümanların yaşadığı rahatlığı görsün,
Gelemez... O cesareti gösteremez.
Biz onu sadakatli bir insan zannetmiştik.
Maalesef bizi yanılttı.
ABD gizli servisi ve Siyonizm;
Başbakan Erdoğan'a düşman!
Çünkü Başbakanımız dindardır.
Erdoğan'ın bu ülkeye hizmeti;
Gülen Cemaati'nden daha fazla!
Her yere okullar… yurtlar…
İmam Hatipler açtı.
Din dersleri koydu müfredata.
Bunu görmezden gelemeyiz.
Dış güçler Fethullah'ı tehdit ediyor;
"Ya Başbakan'ı devireceksin…
ya da okullarını kapatırız" diyorlar.
Biz Nurcular olarak Başbakan Erdoğan'ı
çok sevdik.
İslam dünyası da tüm dindarlar da
çok seviyor.
Başbakan'ın muvaffak olması için
dua ediyoruz.
Dinsizlik devrini unuturcasına;
Tüm milletimiz harekete geçmiştir.