Reyhanlı ilçemizde iki patlama! İki minibüs arka arkaya patladı.Patlamanın üstündeki adresi okumalıyız; Gönderen Şam'daki El Muhaberat; Eli kanlı Beşşar Esat'ın muhaberat'ı! onun kucağında büyüyen Acilcilerbvar. Türk'türler; Ama taşeron firma! Patlamanın alıcı sadece Türkiye dersek eksik olur. mektubun muhatabı Türkiye, ama alıcısı Beyaz Saray. Mektubu yazan sadece Şam rejimi değil; Suriye-İran-Rusya üçgeninde yazılmış! Terör diliyle yazılmış,
mürekkebi kandan oluşan bir mektup! Neden bu tarih seçilmiş? 16 Mayıs'tai Obama-Erdoğan görüşmesi var. Türkiye Cumuriyeti Başbakanı;
Beyaz Saray'la PKK sorununu çözmeye çalışacak Dışişleri Bakanı Davutoğlu da perde rkasında; bir çözüm yönteminin olgunlaştırıyor. Rusya;bir geçiş yönetimi üzerindedir. Suriye muhalefeti; Geçiş yönetimindeki Esed kadrolarını düşünüyor.
Reyhanlı patlaması;'Bizi hesaba katmadan Suriye'yi şekillendiremezsiniz'
mesajını veriyor.Türkiye  Esed rejiminin devrilmesi için; öncü rol oynayan bir ülke.Amerika…Arap uyanışı Şam sokaklarında boğmak istiyor.Esed rejimi kalsın diye ayak sürüyor.ABD, işareti vermeden ; Esed gönderilemiyor.Beyaz Saray'daki görüşme bu açıdan önemli! ABD Türkiye'yi Ortadoğu cehennemine çekecek.
Bu bir tuzak.Bu tuzağa düşmememiz lazım.Hafız Esad; Bir kucağında PKK'yı,diğer kucağında Acilcileri büyüttü.Avrupa patentli DHKP-C ve Acilciler!Beşşar Esat;Bir memesiyle Öcalan'ı;diğer memesiyle Mihraç'ı emzirdi.
Hatay doğumlu Mihraç Ural!DHKP-C ve Acilciler örgütünün lideri!
Lazkiye'de kamp kurdu.Banyas katliamını o düzenledi.Bu patlamaların altında;
'Acem' imzası belli ama;bir de 'Derin Avrupa'nın parafı var.İşte o paraf da Mihraç'tan!MAHİR Çayan'dan sonra,THKP-C'de bölünmeler yaşanırken;
THKP-C Acilciler örgütü;daha çok Hataylılar'dan oluştu.Örgütün liderliğini Mihraç Ural üstlendi.12 Eylül'ün ardından;Suriye'ye kaçarak;Lazkiye'ye yerleşti.
1979'da PKK'nın;Suriye'de Bekaa kampına yerleştirilmesinde aktif rol aldı.
aynı zamanda Doğu Perinçek'i Suriye'deki karargahında; Öcalan'la görüştürdü.
Esad yanlısı 'Mukaveme Suriye' adlı milis grubu ismiyle anıldı. Suriye'de aslında Sünniler karşısında azınlık olan Nusayri Arap Alevileri; Hatay'da da önemli bir nüfus teşkil ediyor. İşte Reyhanlı'yı kana bulayanlar biliniyordu.
İşin en önemli yönü; Bu hain saldırıya; başta TSK ve NATO olmak üzere; pek çok yerden kınama gelmesi. Libya'da olduğu gibi; Şimdi de Türkiye; NATO desteğinde; bu olayı savaş nedeni sayabilir. böyle bir saldırı; Doğrudan NATO'nun; 5. maddesi kapsamında değerlendirilebilir nitelikte. Zaten İsrail uçakları da; İki gün üst üste; Suriye'nin silah depolarını bombaladı. Kılıçdaroğlu eski Suriye yanlılığını sürdürdü; ““Hatay'ın yaşadığı bu olayı unutmak mümkün değil. Biz hükümeti uyardık. Bir sefer değil, iki sefer değil, 10 sefer değil, 50 sefer değil, yüz sefer söyledik. 'Bu dış politika ile Türkiye'ye terör ithal ediyorsun' 'yanlış yapıyorsun' dedik, 'kardeşi kardeşe kırdırıyorsun' dedik.
Asla ve asla oyuna gelmeyeceğiz. Hatay nedir, barışın kentidir. Hatay nedir, umudun kentidir. Yahudi'si… Musevi'si… Hristiyan'ı kim olursa olsun
Hatay nedir, bütün inançların kentidir” dedi. Bizim kafamızda oluşan şablon;
İnşallah Lozan'da kaybedilen; Misak-ı Milli sınırları geri gelir. Türkiye eyalet…
Başkanlık sistemiyle; Osmanlının heybetli dönemine;
Yeniden kavuşur. Türkiye artık IMF bağından da kurtulmuştur.
Reyhanlı olayı da bitecek; Türkiye'yi kimseler bölemeyecektir.