Ran "Kerbela"sı ve ortak gücümüz

İran; büyük süper güç!
Kabul etmemiz gerek!
Amerikasız yaşayabiliyor.
Ambargo olsa da ilerliyor.
Atom bombası yapacak diye dünya korku içinde!
İsrail'in atom bombası olacak;
İran'ın da olursa dünya mı yıkılır?
Evet, Amerika'ya göre dünya yıkılır.
İran denince; Amerika'nın ödü kopuyor.
Hindistan'ın da atom bombası var!
Ama Pakistan'ın da olması gerek.
Ama Amerika'nın ödü kopuyor.
Yani dünyada kimin be silahı olacak?
Kimlerin de asla silahı olmayacak;
Tamamını Amerika belirleyecek.
Var mı öyle bir şey?
Ama oluyor.
İsrail'in başı dertte!
Artık Müslüman ülkelerin deccalları azaldı.
Müslüman deccallar sayesinde;
İsrail, dünyanın bekçisiydi.
Acaba kıyamete yakın;
Dünya şeriat devleti kurulacak;
Yahudiler kaçacak delik arayacaklar;
Eğer bir kayanın arkasına saklansalar;
Hemen kaya dile gelecek;
“Arkamda Yahudi saklanmış; onu vurun!” diyecekmiş.
Acaba “Arap Baharı” rüzgarı gerçek mi olacak?
Acaba 2012 Siyonizm'in kıyameti kopacak mı?
Müslüman ülkeler, deccalları olmadan devlet kurabilecekler mi?
Acaba Tayyip Erdoğan'ın hastalığı ne olacak?
Acaba düzelmeyebilir mi?
Zaten Erdoğan hastalanır hastalanmaz;
Kılıçdaroğlu meydanlar çıktı.
Miting üstüne mitingler;
Açık hava mitingleri düzenliyor.
İzmir'de meydanı boş buldu.
Oradan İstanbul'a;
Halkalı Ehl-i Beytçilerinin Kerbela'sına da katıldı.
Aşura şölenlerinde Erdoğan yok; sadece Kılıçdaroğlu vardı.
Müslümanlığın her dönemde, iki büyük kolu vardır;
Sünnî Ehl-i Sünnet Hareketi;
İran Caferi Şi'ası…
Sünni Hareketin daha çok başını Suud çeker.
O da koyu bir Amerikan bağnazı olarak…
Vahhabilik diye anılır.
Ehl-i Sünnet Hareketi'nin en üst temsilcisi odur.
İki aşırı grup olurlar: Sünnî-Şi'a çatışması!
Bu sayede de Müslümanların kıpırdaması da olamaz.
Bu arada en kazançlı İsrail olur.
Filistinlileri ezer;
Her İslamî hareketin karşısına çıkar.
Ama şimdi Erdoğan geldi;
İşler değişti.
Erdoğan; durmadan İran'ı yakın dost olarak görüyor.
Amerika da rahatsız…
İsrail de rahatsız…
Suûd da çok rahatsız!
Maalesef Erdoğan olmasaydı;
İsrail yine de cirit atacaktı.
 Bütün bunlara rağmen; Erdoğan'ın;
yoğun diplomasi trafiğine ayak uyduracak kimse yok!
İnşallah Rabbim sağlık umudunu hayra tebdil eder.
Şimdi ben Kur'an kültüründen edindiğim tecrübeyi;
Sürekli siz okurlarımla paylaşıyorum.
İslam, sadece beş ibadet çeşidinden ibaret değildir.
Biz ne yapıyoruz?
Kandiller oluyor; sadece oruç tutuyoruz.
Aşure oluyor; oruç tutuyoruz.
Üç aylar geliyor; nafile oruç tutuyoruz.
Nafile namazlar…
Kaza namazları kılıyoruz.
Cum'a geliyor sadece iki rek'at namaz kılmakla;
Cum'a farzını bitirdiğimize inanıyoruz.
Başka da bir şey aramıyoruz.
Oysaki ben inanıyorum ki;
İslam'ın medya gücü de var;
Ve medya gücü de imandandır… İslam'dandır.
Zaman Gazetesinde İhsan Dağı'yı okuyorum:
“Romantize etmek niyetinde değilim ama,
Arap Baharı…
modern tarihe… modern tarihin kalıplarına birer isyandır.
Arap toplumu belki de ilk kez kendi başına bir 'aktör',
 siyaseti belirleyici bir güç olarak çıkıyor karşımıza.
Abant Platformu 25. Toplantısında;
'Arap Baharı'nı tartışmaya açarken
tam da böyle 'dünyalı' bir tavır sergiliyordu” diyor.
Değerli okurlarım;
Allah cc;
siyaseti belirleyici bir güç olarak çıkmamız için;
Haram Aylar'ı koymuş… farz kılmış.
Ama biz Haram Aylar'ın adını bile unuttuk.
Ne var bu dört aylık Haram Aylarda?
Hacc ibadeti var;
Hicri yılbaşı kutlamaları için Muharrem ayı var.
İftar ve kandiller gibi şahlanış miting alanlarının başında;
Recep Ayı var;
Bunların tamamında siyaseti
belirleyici güç olarak kullanmamız için
cemaatleşmemiz var;
cemaatin tatil günlerini cami çevresinden kullanma yetkisi var.
Bunun için de dini-siyasi güç olarak
spor ve müziği kullanma yetkisi var.
Bakıyoruz İran yıllardır hep aynı şeyleri yapıyor.
Zincirlerle sırtını dövmeler…
Ağlamalar… ağıt yakmalar!
İnşallah bunları aştığımız zaman çok şeyler düzelecektir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Salih Parlak Arşivi
SON YAZILAR