Ne Mutlu Bize Grup Başkan Vekilimiz Var, Nöbetçi Vekillerimiz Var

Mesleğimiz gereği uzun soluklu tatil yapma imkânımız olmayınca, hafta sonları iki üç günlük kaçamaklarla kafamızdaki yoğunluğu gidermeye çalışıyoruz. Bazen Havza"ya, bezen Hamamözü"ne, bazen Ayder"e günübirlik gider, döneriz. Bu hafta sonu Giresun"un Yağlıdere ilçesine bağlı yaklaşık 60km dağa tırmanarak; Alucra, Şebinkarahisar Bölgesi"nde bulunan Akpınar köyü ve Yaylalarına gittik. Rakım 1400 civarında olan bölgeye, bundan 13 yıl önce gitmiştim. İlk gittiğimde asfalttan itibaren 60km toprak yoldan gitmiştik. Şimdi ise sadece 12 km toprak yol gittik. O da asfalt yapılmak üzere. Demek ki ülkemiz ciddi yol kat etmiş. Emeği geçenlere şükranlarımı sunuyorum. Ayrıca çok güzel hidroelektrik santralleri yapılmakta; birisi bitmiş, ikincisi bitmek üzere. Sanırım yap, işlet, devret modeli yapılıyor. Bu da sevindirici bir gelişme.

            Seyahatten döndüğümde gazetelere bir göz attım. Şehrimizin kısa sürede çok yol kat etmiş olduğunu görünce; kendi kendime dedim ki; “Demek ki benim çok sık aralıklarla bu şehri terk etmem gerekiyor. Zira iki gün gittim, döndüğümde bir grup Başkan vekili, bir nöbetçi milletvekili olan Samsun"la karşılaştım. Demek ki iki hafta veya daha fazla bir süre ayrılsam, bu şehir baştanbaşa imar edilmiş, tüm sorunları çözülmüş bir şehir olacak. O halde benim bu şehri daha sık aralıklarla terk etmem gerekiyor.” kanaatine vardım. Cumartesi günkü gazetelerde Ak Parti İl Başkanlığı boy, boy ilanlar vererek, nöbetçi vekillik döneminin başladığını, ilk nöbetçi vekilin göreve başladığını, tüm halkın davetli olduğunu halka ilan etmişti. Diğer bir ilanda ise Ak Parti grup Başkan vekili olan milletvekili arkadaşımızın partiye gelerek, tebrikleri kabul edeceğini, yine halkın katılımını beklediklerini ifade ediyordu. Ertesi günkü gazetelere baktığımda ise, halkın ilgi göstermediğini, katılımın olmadığını haber vermişlerdi. Ancak önemli bir resim gözüme takıldı. Resimde önde Büyükşehir Belediye Başkanı, yanında iki milletvekili, arkada iki eski İl Başkanı, aralarında ise Adem Güney durmakta. Ancak Adem Güney elini eski il Başkanı"nı omzuna atmış, aralarından su sızmıyor. Buradaki önemli bir ayrıntı ise, yeğeninin eşi olan selefi eski il başkanı kendisini bulunduğu makama taşımak için her türlü fedakârlığı yapmış olmasına rağmen, elini onun sırtına koymamış. Ondan önceki il Başkanının sırtına koymuş. Kendisi de gevrek, gevrek gülüyor. Daha arkada ise İl Başkanlığı yarışında aday olup, seçimi kaybeden Erdoğan Tok tam bir tasavvuf erbabı gibi nefsini bir kenara atıverip, o kareye girmiş! Yanlarında halk olarak bir iki il yönetim kurulu üyesi olan bir resim. Demek ki bu kadar ilan bu birlikteliği kutlamak için verilmiş. Ancak beklenen ilgi bulunamamış. Halkın yoğun katılımı ile büyük buluşma olarak verilmesi gereken resim, sadece ilgili tarafların katılımı ile gerçekleşmiş. Sizin anlayacağınız topluma verilmek istenen mesaj verilememiş. Bunun üzerine bu işi bazı meslektaşlarım üstlenmek sorunda kalmışlar. Ancak bu resimde asıl olması gereken MKYK üyesi vekilin karede yer almaması, canibi dikkat bir konu. Zira bu birliktelik ya onun rızası olmadan oluşmuş veya ciddiye alınmamış. Her iki durumda da İl Başkanlığı koltuğuna oturan arkadaş ile ona bu koltuğu temin etmede kendisini ortaya koyan vekil arasında sıkıntı çıkacağa benziyor. Ancak çok da önemli değil. Geçmişte oturduğu İl başkanlığı koltuğundan onu kaldırıp, kendisi oturan şimdiki İl Başkanı"na çok kızarken, şimdi kanka olabilmişlerse; onları biri birlerine bu denli bağlayan manevi veya duygusal bağ, ayrılmalarına engel olacağından, onun rızası alınmasa da olur.

            Şimdi size soruyorum; Bazıları bana kızıyor da haksız mı?  Bakın adamcağızlar ne güzel organizasyonlar yapmış. Gazetelere ilanlar vermiş. Yan, yana gelmesi mümkün olmayanlar yan, yana gelmiş. Tüm kırgınlıklar, küskünlükler aradan kalkmış, herkes kardeş olmuş. Biz ise olayı nasıl değerlendiriyoruz? Hiç olacak şey mi yani? Ancak daha düne kadar biri birine hakaret eden, arkasından her türlü hakareti rahatlıkla yapan insanlar, şimdi kardeş olmuş da bizim haberimiz yok! Kardeşlik, adamlık, insanlık nedir bilir misiniz? Bana göre sizin bir arkadaşınız sıkıntıya düştüğünde, onun yanında olmaktır. Adem Güney Ünye"de hapiste yatarken o karede olan insanların bir kısmını bizzat ben kendi arabama koyarak ziyaretlerine getirdim. Y.Ziya Yılmaz"a  dedim ki; “Başkanım bu Adem Güney pek makbul adam değil; ama şu anda cezaevinde olduğundan, bize yakışan onu ziyaret etmektir. Gel, gidip ziyaret edelim”. Oturduğu yerden birden ayağa kalkıp; “Adem Güney benim arkadaşım mı, dostum mu, akrabam mı, köylüm mü de ziyaretine gideceğim? Bana ne, tanımam, etmem, ziyaretine de gitmem.” dedi. Halbuki ben çok iyi biliyordum ki; Refahyol hükümeti döneminde Adem Güney İl Başkanı idi Y.Ziya Yılmaz"da Karayolları 7.Bölge müdürü idi. Aralarında olup, bitenleri de çok iyi biliyordum. Ancak benim bildiğimi her ikisi de bilmiyor. Şimdi biri Belediye Başkanı, birisi de İl Başkanı olunca olmuşlar kardeş de bizim haberimiz yok. Ama kabahat bizde. Bizim görevimiz, o mubarek insanların her dediğini yapmak. Adamlar bizi partiye çağımış ise koşarak oraya gidip,o karede yer almaktır. Bizde insanlık kalmayınca bu kadar güzel tarihi fırsatı kaçırıp, o kareye girmekten mahrum oluyoruz. Ama sağlık olsun, şimdi olmadı ise bir dahakine olur. Nasıl olsa İl Başkanı hazretleri diğer vekillerimizi de buluşturacaktır. Ona katılıp, eksiğimizi telafi ederiz,ne dersiniz? Unutulmaması gereken en önemli konu toplumun riyakârlığı affetmemesidir. Mutlu günler.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR