Gelen şikayet mektuplarını ve telefonlarını elemeye tabi tutmadan yayınlamaya kalksak eminim ki gazetenin büyük bir bölümü bu tür haberlerden oluşur. Elimizden geldiği kadar hassas davranıp, sapla samanı karıştırmadan olayları enine boyuna tahlil ettikten sonra haber yapmaya çalışıyoruz. Bunu yaparken sıfır hata ile çalıştığımızı da söylemek istemiyorum, zira beşer olmamız nedeniyle Yüce Yaratıcı"nın bizleri eksiklerimizle birlikte yarattığının da farkındayız.

                Bu güne kadar yazmış olduğum köşe yazılarında üzerinde durduğum konular ve kişiler topluma mal olmuş olaylardan oluştuğundan, olayları bilenlerin müspet veya menfi eleştirilerini aldığımız zaman mutlak surette kendimizi de kontrol etme imkanına sahip oluyoruz. Yazdığımız olaylarla ilgili şahıslar bizi arayıp, hayır bu yazdığınız konuda yanıldınız dediği zaman düzeltmesini yapmaktan da kaçınmayız. Zira özür dilemenin erdemlik olduğunu bilenlerdeniz.

                Bunca izahatı neden yaptım sorusuna gelince köşe yazılarımda üzerinde durduğum konularla ilgili hayli yorumlar geliyor, bu yorumların tamamına yakınını onaylıyoruz, sadece belden aşağıya olanlarla art niyetli yazılan yorumları onaylamıyoruz. Zira onları yayınlamamız halinde muhatapları yargıya gidiyor ve sıkıntısını biz çekiyoruz. Adam kafasına göre kendisini tatmin etmek için yorum yazıyor, hesabını mahkemede siz veriyorsunuz.

                Gelelim bu günkü konumuza ilimizde olup, biten birçok yanlış olayı gerek köşemizde, gerek haberlerimizde yeterli derecede üzerinde durulduğunu gören sağduyu sahibi insanlarımız bulundukları yerde herhangi bir yanlış olayla karşılaştıklarında anında bizleri haberdar ediyorlar. Bu günkü konumuz da böyle duyarlı bir vatandaşımızın bizlere ilettiği bir haksızlığın hikayesi.

                İl Özel İdaresi bütçesinden her ilçeye ayrılan pay ilçe kaymakamının kontrolünde harcanır. Bu harcamalar ya ihale sureti ile olur veya yasada 22/d olarak adlandırılan hizmet alımı biçiminde olur. Hizmet alımı yapılacak miktar 20-25 lira civarındaki acil ihtiyaçlar için yapılır. Bu meblağların üzerinde yapılacak olan harcamalar mutlaka 4734 sayılı ihale yasasına tabi olarak rekabet ortamı yaratılarak yapılmak zorundadır.

                Salıpazarı İlçesi"nden gelen haberler hiç iç açıcı değil. İl Özel İdaresi"nin ilçeye ayırdığı bütçeden sanat yapılarına 300.000 lira civarında bir pay ayrılıyor. Normal şartlarda bu işi 4734 sayılı yasaya göre ihale etmesi gereken Kaymakamlık veya Kaymakamın başında bulunduğu Köye Hizmet Getirme Birliği çok farklı bir yöntem uyguluyor. Ne yapıyor derseniz bu parayı on dokuz civarında farklı işe bölüp, ihale yapmaksızın tek bir kişiye veriyor. Yanlış duymadınız on dokuz civarında işi tek bir firmaya veriyor, peki bununla kalıyor mu derseniz hayır onunla da kalmıyor, normal şartlarda yüzde otuz, kırk tenzilat yapılması gereken işlerde yüzde beş, on gibi çok cüzi rakamlarla işler yaptırılıyor.

                Peki, bu işleri yapan kısmetli iş adamı kim derseniz bu konuda da gelen haberler vahim. Şayet denilenler doğru ise zira adamın aile kütük kaydını çıkarmadığımdan bu konuda fazla bir şey söylemek istemiyorum ancak İlçe Kaymakamı"nın eşinin yakını olduğu iddia edilmekte. Kaymakam beyin yakını mıdır, uzağımıdır bilemem ancak çok kısmetli birisi olduğu kesin. Zira adam işlerin tamamını alabilmişse buna pes demekten başka ne denir siz takdir edin. Adamın kimliği bende olmasına rağmen burada açıklamak istemiyorum.

                Yazımın başında da belirttiğim gibi mühür kimde ise Süleyman odur mantığı ile hareket edersek bu ülkeye hepimiz ihanet etmiş oluruz. Bu olay sıradan geçilecek bir olay değil, yapılanlar açıkça ortada, belki bazı teklifler alarak bu işin kılıfı hazırlanabilir. Almış olduğunuz teklifleri daha yüksek fiyattan alırsınız, böylece yapmış olduğunuz işi meşru hale getirmeye çalışırsınız ancak bunu kimse yutmaz, zira bu kadar yüksek rakamlı sanat yapılarını tek ihalede toplayıp, ciddi anlamda bir rekabet ortamı yaratma imkanı var iken kalkıp teklif usulü ile on dokuz işe bölmenin ve tek bir firmaya veya şahsa vermenin vebalini kim taşıyacak. Unutmayalım ki bu ülke hepimizin, bu paralar herkesten alınan vergilerden bütçeye girmiştir. Biz Hazreti Ali"nin adaletini kimseden beklemiyoruz, ancak kamu malını kafasına göre istediğine harcama hakkının da kimsenin inisiyatifinde olduğunu kabul etmiyoruz. Bahsettiğim olaylarla ilgili denetim görevi Valilik ve İl Özel İdaresi"nindir umarım gereğini yaparlar. Yapmazlar ise biz buradayız. Kalın sağlıcakla