MANİKÜRCÜ KILKUYRUK NECO’YLA PAPAZ RECO

      Bugün dinlenip yarın kaldığımız yerden yazılarımıza devam etmeyi düşünüyordum, ancak dün arayan bazı dostlarla ziyaretime gelen bir kısım arkadaşlar Tarihi Amisos Kenti Hikâyeleri’ne artık ara vermeksizin devam etmem gerektiğini, toplumun bunu beklediğini bu nedenle de bu hikâyelerin topluma malolmuş hikâyeler olduğunu söyleyince ister istemez yazmak zorunda olduğumu kabul edip bugünkü hikâyemizi kaleme almaya karar verdim. Hikâye kahramanlarımız geçen haftadan tanıdığınız, bildiğiniz Reco’yla Neco. Bu iki arkadaşın Amisos kentindeki hikâyeleri o kadar çokmuş ki anlatmakla bitmeyecek kadar çok olduğu rivayet edilirmiş. Biz de bugün bu iki hikâye kahramanının maharetlerinden bahsetmeye çalışacağız. Kılkuyruk Neco’nun yurtdışına çıkıp uzakdoğuda, ahlaksız, işret bölgelerinde kızı yaşındaki bayanlarla düşüp kalkmalarından tutun da bayanı ortalarına alıp onunla sallanan iki erkeğin başkalarının tasvirlerine nasıl takıldığına , hatta ve hatta Kılkuyruk Neco’nun dilberlere yaptırdığı manikür pedikür nedeniyle hangi rezil duruma düştüğüne varıncaya dek bir çok hikâyesini anlatmaya çalışacağız.

        Papaz Reco’ya gelince… O başka bir âlem, zira Kılkuyruk Neco’nun gerek yaşam biçimi, gerekse inanç biçimi yaptıkları ile paralellik arz etse de Papaz Reco konuşmaya sıra geldiğinde tek Tanrılı Hanif Dini’ne inandığını söyleyip ona buna ahkâm kesmekten geriye kalmazmış. Ama icraata sıra geldiğinde söylediklerinin tam aksini yapmayı karakteri haline getirdiğinden, yaptıklarını kanıksayıp savunma mekanizmasını dahi çalıştırmaya başlamış. Farisilerin mücahit ruhlu aydınlarına olan hayranlığını her fırsatta dile getiren Papaz Reco, o mücahit ruhlu insanların kemiklerini sızlatacak kadar da onlara ihanet etmekten geriye kalmazmış. Tüm ilahi dinlerin ortak emirlerinden olan yalan konuşmama, zina yapmama, verdiği sözde durma gibi hasletlerin hiç birisinin olmadığı Papaz Reco eşinden de çok korkarmış. Hatta ve hatta yaptıklarını eşi bilse O’nu bir gün dahi yanında tutmayacak kadar asil bir insanmış. O nedenle de Papaz Reco icraatlarının bir kısmını yaşadığı şehrin dışında yapmaya başlamış. O dönemde şimdiki gibi ulaşımın kolay olmadığını düşünecek olur isek, bizim Papaz Reco bazen güvercinleri, bazen kuşları, bazen de borazan kullanarak sesini şehir dışına kadar duyurmayı başarırmış. Amisos kentinde yaptıkları ortaya çıkar endişesi ile Amisos’a yakın bir şehir olan Amasiya şehrine el atmaya karar verir ve alır binek atını gider Amasiya bölgesine… Orada konaklamak için bir mekân bulur ve ardından nefsini köreltmek için yola revan olur. Nihayetinde bu işe meyyal bir kızcağızı bulup onu kafaya almasını becerir. Ama kızın en büyük sorunu bakire olmasıdır. Bizim Papaz Reco ne yapar, ne eder kızcağızı ikna edip emeline nail olur. Kızcağıza bu işin devam edeceğini, sürekli Amasiya bölgesine gidip onunla beraber olacağını söyleyince, o da inanır.  Ancak bizim Papaz Neco meteliksiz birisi olduğundan bu işin devamını getiremez. Kız, bir iki ikaz ettikten sonra araya dönemin eşkıyalarını koyar. Ödlek ve korkaklığı ile tanınan Papaz Reco’nun ödü mokuna karışır. Öteden beriden yardım istemeye başlar. İşin garibi, yardım istediği adamlardan bir kısmı Molla Kasım isimli bir mürettibin arkadaşları çıkar. Eşkıyalar olayı Molla Kasım’a anlatıp ne yapmaları gerektiğini sorduklarında “Papaz Reco’ya yardımcı olun ama bu işten vazgeçsin” der ve onlar da O’na yardımcı olurlar. Ardından Molla Kasım Papaz Reco’yu takibe alır. Kimlerle görüştüğünü, ne haltlar peşinde koştuğunu takip etmeye başlayınca, bizim Papaz Reco soluğu kendisi gibi zinakar olan Kılkuyruk Neco’nun yanında alır.

     Kılkuyruk Neco’da artık Papaz Reco’nun himayecisi gibi davranmaya başlar ama Molla Kasım ikisinin de yakasını bırakmaz. Kılkuyruk Neco Amisos kentinde daha önce yanında çalıştırdığı bayanın evine gidip onu hamile bıraktığı ortaya çıkınca, bu kez Uzakdoğu ülkelerine gidip orada bu işin erbabı olan dilberlerle gününü gün etmeye başlar. Beraber gittiği arkadaşları ile dilberlerle düşüp kalktıktan sonra bu kez iki erkek aralarına dilberi alıp onu sallamaya başlarlar ama bunu birileri tasvir edip Molla Kasım’a ulaştırır. Sadece onu mu ulaştırır derseniz, Kılkuyruk Neco’nun o dilberlere yaptırdığı Manikür pedikür türü işleri de tasvir ettirerek arşivine koyar. Bu tasvirleri tam toplumla paylaşacağı esnada aile bireyleri buna karşı çıkarlar. Neden çıkarlar derseniz, Kılkuyruk Neco bu arada yeniden bir evlilik yapınca ailesine zarar gelmesin diye bunu toplumla paylaşmasına rıza göstermezler. Ailesine düşkünlüğü ve bağlılığı ile tanınan Molla Kasım tasvirleri toplumla paylaşmaktan vaz geçer. Ancak Tonyalı’nın dediği gibi “Lafun Çepuen tokundimi sih oni” misali, Molla Kasım daha sonra o tasvirleri toplumla paylaştı mı paylaşmadı mı onu daha sonraki hikâyelerimizde anlatacağız. Bugünlük de bu kadarla yetinelim, nasip olursa daha sonraki hikâyelerimizde Kılkuyruk Neco’nun parasını faize verdiği Amisos kentindeki Emani şehr lakaplı adamla yaşadıklarını ve nezaret günlerini anlatacağız. Papaz Reco’nun da kimlerin nerelerini nasıl yaladığını, ne kadar karaktersiz birisi olduğunu anlatmak üzere, şimdilik kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
7 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR