Hizbullah yasadan yararlanmış
Yargıtay"ın çıkardığı yasadan Hizbullah tutukluları yararlanmış.
Bir tutukluyu cezaevinde en çok dört yıl tutabilirsin.
Bizim cezaevlerinde on yıldır yatan tutuklular var.
Hüküm verilmemiş ve yıllarca dosyası bekletilmiş,
Hizbullah neden çıkarıldı?
Hizbullah"ı kimler kurdurdu?
Nerede kurduruldu?
Ne zaman kurduruldu?
Deniliyor ki:
Hizbullah"ı Silivri"deki tutuklular;
28 Şubat postmodern darbesini hazırlayanlar;
Ali Kalkancıları… Müslim Gündüzleri…
Fatma Şahinleri finanse edenler kurdurmuş!!
Hizbullah-JİTEM ilişkisi de var!
“Ölüm kuyuları”… “domuz bağı”…
“arkadan tek kurşunla adam öldürme" yöntemleriyle bilinen Hizbullah,
yoluna "sivilleşerek" devam ediyor.
Dün BDP"li Bengi Yıldız…
"öldürülme korkusunu" yaşıyor.
5 arkadaşı ve dayısı 1990"lı yılların başında
Hizbullahçılar tarafından öldürülen Yıldız,
Bu da gösteriyor ki;
1990 sonrası çok karanlık günler yaşanmış
Yeni Asya gazetesi yazarı Latif Salihoğlu";
Bengi Yıldız"ı kurtardığı için Hizbullahçılar tarafından
öldürülen abisi Sabri"nin hikâyesine bambaşka bir açıdan bakıyor.
Abisini katleden Hizbullah"tan bile PKK"yı sorumlu tutuyor.
2000"li yılların başında ölüm evleri ile gündeme gelen,
vahşi cinayetleri ile topluma korku salan Hizbullah;
Sivil toplum kuruluşları… yayın evleri…
dershaneler üzerinden örgütleniyor.
Örgüt, eskiden olduğu gibi ;
dini duyguları kullanarak Kürtleri etrafında toparlamaya çalışıyor.
yeni bir “huruç” için zemin yokluyorlar.
"Din sömürüsüyle" Kürtler arasında taraftar toplamaya çalışıyor.
2009"da Newsweek dergisi:
“Liderleri öldürüldüğünde örgüt mensupları
ipi kopmuş tespih taneleri gibi etrafa dağılmışlardı.
Yeniden bir araya geldiler.
Sivilleştiği söylenen Hizbullah"ın silahları gömdüğü söylenirken,
diğer yandan çökertilen silahlı kanad varlığını sürdürüyor.
İran İslam Devrimi"nden etkilenerek kurulmuş;
ancak bölgede PKK"ye karşı kullanılıyor.
İlköğretimde türban için mücadele ediyorlar
şimdi Recep Tayyip Erdoğan bu örgütle dirsek teması mı yapacak?
Bu Kılıçdaroğlu amma da kaçak dövüşçü!
"Önümüzdeki günlerde de kimyasını bozacağım"
Anemon Otel'de Çağdaş Gazeteciler Derneği…
Atatürkçü Düşünce Derneği düzenledikleri;
Uğur Mumcu'yu anma etkinliğinde:
"Bana dengesiz dedi.
Mutlaka hekimler bir çare bulacaktır.
Önümüzdeki günlerde de kimyasını bozacağım.
Erzurum'a gittim,
Ben oradaki bereketsizliği gördüm;
tesis var, kar yok.
Çiftçiye soralım, esnafa soralım, sanayiciye soralım; kim memnun?
Biz ikinci ulusal halk kurtuluşunu başlattık.
Herkes şahit olsun, halkın iktidarı olarak geldiğimizde
yoksulluğu tarihe gömeceğiz.
ev hanımlarına hayat sigortası ödeyeceğiz”.
Hep lafugüzaf!
Çok gördük ve duyduk bu lafları;
Ama halk inanmıyor ki!
Ne zaman CHP iktidar olmuş;
Halkın oylarıyla?
Şimdi Başbakanımız dünyanın adamı!
Gerçekten kimyası bozulmuş;
Ama onun kimyasını bozan vatandaşının refahıdır;
İşsizliğine çaredir.
İşte bakınız namımız dünyanın öbür tarafına geçmiş;
Venezüella"ya… Onun lideri Chavez"e…
Kendini "halk çocuğu" olarak tanımlayan,
ülkesindeki sel felaketinden sonra evsiz kalanları sarayında ağırlayan Chavez"e!,
Chavez, Bakan Yıldız'ı da Allah'ın selamıyla karşılamış.
Chavez, Türkiye'ye gelmeyi de düşünüyor,
Erdoğan'dan ''arasının fakirlerle iyi olmasından dolayı'' hayranlıkla bahsediyor.
Chavez; 'kendisinin bir çiftçi çocuğu olduğunu hiçbir zaman unutmuyor.
bunun için her zaman halkıyla birlikte oluyor,
halkının yüzde 60'ı fakir!,
Türkiye'nin dinamizmini takdirle izliyor.
Başbakan Erdoğan'ı fakirlerle arası çok iyi olduğu için çok seviyor.
Acaba Kılıçdaroğlu fakirleri ne kadar seviyor?
SSK"yı kim batırdı?
Hangi fakir işçilerin hakkını kimlere yedirdi?
Chavez, bakanımız Yıldız"ı:
''Selamünaleyküm'' diyerek karşılamış.
duvarlardaki kurşun izlerini göstermiş;
“Zamanında bu saraya kurşun sıkanlar arasında ben de vardım” demiş.
''Sarayı kurşunlarken birgün burada oturacağınızı düşünmüş müydünüz?''
diye soran Bakanımıza:
Chavez;
''Ben Allah'a inanıyorum, çünkü Allah ne istiyorsa o olur,
ben burada halkım için oturuyorum'' demiş.
Peki şimdi Chavez; bizim TOKİ"ye hayran!
Tenekeden evlerini kentsel dönüşüm ile sitelere dönüştürecek.
Karşılığında bize petrol verecek.
İnşallah görüşmeler mutlu son bulur.
İşte işsizliğin önün almak isteyen Başbakanımız;
İşte Kılıçdaroğlu!